Seks düşkünü bir Filistinli

YAZIMIN başlığının ne anlama geldiğini en sonda yazacağım.

Haberin Devamı

Önce pazar akşamı yaşadıklarımdan başlayacağım.
Türkiye’de Yahudi olmak kolay bir hayat değil.
Önceki akşam Ulus’taki Musevi okuluna girerken bunu bir kere daha hissediyorum.
“Hissetmek” diyorum, çünkü bilmek yetmiyor.
Hayatlarının en güzel günlerindeki çocukların, her santimetrekaresi güvenlik endişesi ile düzenlenmiş bir okulda yaşamasının ne olduğunu gerçekten hissetmek gerekir.

* * *Seks düşkünü bir Filistinli

Oysa bu akşam oraya bambaşka bir şey için gidiyoruz.
Bir film seyredeceğiz.
Filistinli bir genç adamın yazdığı ve oynadığı bir filmi...
Önce bir itirafta bulunayım. Pazar günleri program yapmayı hiç sevmiyorum. Bu filme de sırf, yapımcısı bir arkadaşımın eşi olduğu için gittim.
Söylene söylene yani...

* * *

Haberin Devamı

Salon tamamen dolu.
Küçük bir kısmı hariç, seyircilerin neredeyse hepsi, Türk-Yahudi cemaatinden insanlar. Pırıl pırıl, modern bir Türkiye profili...
Yanımda Milliyet gazetesinin yazarı Sami Kohen ve eşi oturuyor.
Sol yanımda ise, beni Yahudi cemaati ile tanıştıran ve Türkiye’nin bütün önemli sorunlarında perde arkasından rol yüklenip ülkesine,
yani Türkiye’ye hizmet eden aziz bir insan.
Bensiyon Pinto...

* * *

Seyredeceğim filmin henüz Türkçe adı yok.
İngilizcesi “Peace After Marriage”
Yani “Evlilikten Sonra Barış”...
Sonra film başlıyor. Daha jenerikte “Bu ne ya” diyorum.
“İyi ki gelmişim...”
“Pembe Panter”
den beri seyrettiğim güzel jeneriklerden biri. Büyük Hollywood geleneğinin artık unutulmuş bir örneği..
Üstelik yapan da bir Türk...

Kız bulamayan bir Filistinli Yahudi kızla yatınca ne olur

FİLMİN kahramanı Arafat isimli Filistinli bir çocuk.
Seks düşkünü ama bir türlü kız bulamıyor.
Annesi ve babası onu devamlı iyi bir Müslüman kızla evlendirmeye çalışıyor.
Onun derdi ise sadece yatacak kız bulmak.
Durmadan porno seyrediyor ve mastürbasyon yapıyor.
Sonunda porno bağımlılığından kurtulmak için psikolojik yardım veren bir kuruluşa gidiyor ve hayatı değişiyor.
Ona yardımcı olsun diye bu işleri iyi bilen bir arkadaşı sonunda onu öyle bir kızla tanıştırıyor ki, her şey altüst oluyor.
Çünkü kız İsrailli.
Olay bir anda bir İsrail/Filistin, Müslüman/Yahudi olayı haline geliyor. Ama dikkat, ortada siyasi falan bir şey yok.
Her şey komik. Gerçekten kahkahalarla gülüyorsunuz.

Haberin Devamı

Arafat, İsrailli kızla yatmak nasıl bir şey

-Arkadaşı Arafat’a soruyor: “İsrailli bir kızla yatmak nasıl oluyor?”
Cevap: “Şöyle söyleyeyim. İnsanlık tarihinde ilk
defa bir Filistinli bir İsraillinin
bu kadar yakınında patlıyor ve can kaybı yok.”

* * *

-Arafat: “Ben evleniyorum.”
Anne: “Kız Filistin’den mi?”
Arafat:
“Biz Filistin diyoruz ama onlar başka şey diyor.”

* * *

-Anne: “Hiç olmazsa oğlumuzun eşcinsel olmadığını öğrendik.”
Baba:
“Bir İsrailli ile evlenmesi yerine eşcinsel olmasını tercih ederdim.”

* * *

-İsrailli kızın arkadaşı: “Düşünebiliyor musun, şu anda vajinan Ortadoğu barış sürecinin parçası haline geldi.”

* * *

Baba: “Oğlum ölmeden önce torunumu görmek istiyorum.”
Arafat: “Baba bu cümleyi seyrettiğin Türk dizilerinden öğrendin değil mi?”

* * *

Haberin Devamı

-Anne: “Çocuğun yarı Filistinli yarı İsrailli olacak?”
Arap arkadaşı: “Fena mı işte, birbirlerini döverler.”

* * *

İsrailli kız: “Bu iş zor. Çocuğun dini ne olacak?”
Arafat: “Hiç mesele değil. Pazartesi, salı, çarşamba Müslüman; perşembe, cuma cumartesi Yahudi olur. Pazar günleri de Allah tatil yapar.”

FİLİSTİNLİLER, İSRAİLLİLER TÜRKLER VE HERKES ORADA

Filmin senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncusu Ghazi Albuliwi Ürdün’de, Filistin mülteci kampında doğmuş. İki yaşındayken Amerika’ya göç etmişler.
Kardeşi Bandar Albuliwi, American Film Institute’de master yaparken aynı sınıftan Faruk Özerten’le tanışıyor.
O sırada Ghazi bu senaryoyu gönderince yapımcılığını üstlenmeye karar veriyorlar.
Anne rolünü oynamak üzere ünlü Filistinli aktris ve yönetmen Hiam Abbas’a teklif götürüyorlar. Kabul ediyor ve proje başlıyor.
İsrailli kız rolünü ise gerçek bir İsrailli Yahudi olan Einat Tubi oynuyor. Filmin finansman işlerini eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in oğlu Arın Çetin ve Özgür Uçkan üstlenmiş.

Haberin Devamı

Biz de biraz dalga geçsek iyi olmaz mı

SALON Türk Yahudilerle dolu. Filistinli bir çocuk İsrail’le, Yahudilerle dalga geçiyor.
Ama aynı şekilde Filistinlilerle de...
Aralarında bu kadar büyük tarihi sorun olan iki toplum böyle ti’ye alınır mı? Alınması doğru mu?
Kimse kusura bakmasın. Bu tarihi sorunun sorumlusu bu nesiller değil. Ama acısını onlar da çekiyor.
Ortadoğu’da bugüne kadar herkes her şeyi ciddiye aldı. Fanatikler, siyasetçiler, devlet terörleri, canlı bombalar, mücahitler, Mavi Marmara’lar, her şey, herkes devreye girdi.
Sorunu sertleştirenler, fanatikleştirenler çözemedi. Şimdi biraz geri çekilsinler ve gençler ön saflara çıksın.
Dalga geçerek, iki tarafı da yumuşatsınlar.
Belki o zaman çözebiliriz.
O nedenle bu filmi birilerinin Başbakan Erdoğan’a da seyrettirmesini çok isterdim.

Haberin Devamı

Bu film Türkiye’de bir ‘Eyvah Eyvah’ etkisi yapabilir

FİLM mayıs ayında Brezilya’da gösterime giriyor. Türkiye için büyük yapımcılar henüz adım atmamış. Ama ben eminim bu film Türkiye’de de kendi çapında bir Filistin ‘Eyvah Eyvah’ı etkisi yapabilir.
Herkese tavsiye ediyorum.
Özellikle de büyük dağıtıcılara...
Bir seyredin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ghazi’nin dediği gibi, “Bu bir politik film değil, seks komedisi”. Harika bir komedi.
İyi pazarlanırsa “Yunan Düğünü” gibi bir etki yaratabilir.
Arafat’ın duvarında iki poster var.
Biri Woody Allen’ın bir filminin afişi.
Öteki ise benim de çok sevdiğim yeni Indie gruplardan “The Killers”ın konser afişi.
Yani Woody Allen kalitesinde ve tadında bir New York filmi...

Yazarın Tüm Yazıları