Paylaş
“Siz, kendi servetinizi şimdi ülkenizin tahvillerine yatırır mıydınız?”
O da cevap veriyor:
“Ben, ülkemin tahvillerinin sizin için en iyi yatırımlardan biri olduğunu düşünüyorum.”
Gazeteci soruyu başbakanın parası için soruyor, o ise soruyu soran gazetecinin parası üzerinden cevap veriyor.
Soru da güzel ve keyifli, cevap da güzel ve zeki...
Peki kim bu gazeteci ve soru sorduğu başbakan...
Bir ipucu vereyim. Kendisine rahat soru sorulabilen bir başbakan. Bu ipucundan kolayca anlayabileceğiniz gibi Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan değil.
Bu konuşma geçen hafta çarşamba günü Atina’da geçti.
Soruyu soran Almanya’nın ve Avrupa’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild’in Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann...
***
Geçen çarşamba sabahı ben İstanbul’a dönerken, Kai Diekmann da Yunanistan Başbakanı Samaras’la mülakat yapmak üzere Atina’ya uçuyordu.
Kai’a, “Sana mülakat vermeyi nasıl kabul etti” diye sordum.
Çünkü Yunanistan krizinin başından beri Bild Yunanistan’a karşı keskin bir eleştirel tavır sergiliyor.
Yunanistan’ın krizden çıkması için adaları satması önerisini yaptılar.
Ardından Atina’ya muhabir gönderip, meydanlarda vatandaşa eski Yunan parası verip, ona dönmeleri konusunda ne düşündüğünü sordular.
Yetmedi, Yunanistan’ın iflasını istemesini gündeme getirdiler.
Son zamanlarda da Yunanistan’da ortalama bir vatandaşın Almanya vatandaşından daha zengin olduğu fikrini işlemeye başladılar.
Yani Kai Diekmann krizin başından itibaren Yunanların en kızdığı insanlardan biriydi.
Ama Başbakan Samaras onu karşısına aldı ve sorularını cevaplandırdı.
Bunu neden mi anlatıyorum?
Başbakan Erdoğan’ın Berlin uçağındaki kadroyu görünce aklıma geldi.
Samaras’a benim için de iki-üç soru sorar mısın
KAI’a Yunanistan Başbakanı’na benim için de iki-üç soru sormasını rica ettim.
Bu defa ben sordum, Samaras cevapladı:
Komşunuz Türkiye aylardır siyasi bir türbülans yaşıyor. Siz bu sorunları nasıl görüyorsunuz?
“Biz istikrarlı bir Türkiye istiyoruz. Yıllardan sonra karşılıklı yeni bir ortaklık geliştirdik, iki tarafa da faydalı. Elbette yıllardan beri mevcut sorunları da göz ardı etmeksizin.”
Türkiye’yle bugün ilişkileriniz nasıl?
“Ben görevimin hemen başında Başbakan Erdoğan’ı ziyaret ettim. Biz Türkiye ile her şeyden önce devletler hukuku çerçevesinde barışçıl çözüm istediğimiz konusunda hemfikiriz.”
Başbakan Erdoğan Almanya’ya son gelişinde yoğun olarak Türkiye’nin AB üyeliği için destek istedi, ama Alman politikacılar daha bir tereddütlü oldular. Siz buna nasıl bakıyorsunuz?
“Bizim bu konudaki tavrımız çok açık. Türkiye AB kriterlerini açıkça yerine getirirse, biz olası üyeliğe açığız.”
İsviçre’deki hesaplar için neden anlaşma yapmıyorsunuz
KAI’ın sorularının en ilginç olanları ise zengin Yunanlarla ilgili bölümlerdi.
Bunları aynen aktarıyorum:
Alman Merkez Bankası rakamlarına göre Yunanlar ortalama olarak Almanlardan daha zengin. Buna ne diyorsunuz?
“Veriler 2009 yılı araştırmalarına dayanıyor ve gerçek yaşam koşullarını yansıtmıyor. Bizim gayrisafi milli hasılamızın yüzde 25 düştüğünü hatırlatmak isterim, 1930’dan beri en büyük düşüş bu. 6 yıl ekonomik durgunluk sonucu yaşam standardı yüzde 40 geriledi. İşsizlik oranı yüzde 27. Bu bir ülke için inanılmaz bir şey. Yunanlar ortalama olarak Almanlardan kesinlikle daha zengin değil. İstatistiklerdeki gayrimenkul rakamları da doğru değil. Gayrimenkul fiyatları kriz döneminde çok düştü.”
Alman Merkez Bankası zengin Yunanlar için servet vergisi getirilmesini talep ediyor. İyi mi bu?
“Varlıklı Yunanlar şimdi zaten maddi vergilendiriliyor. Gelecekte de devam edecek bu. Biz, varlıklı Yunanların ödediği vergi gelirleri olmadan hedefimize ulaşamazdık. Vergiler onlar için de
oldukça arttırıldı.”
İsviçre ile neden halen bir vergi anlaşmanız yok?
“Biz İsviçre ile tekrar müzakerelere başladık ve yakında böyle bir anlaşmayı imzalayacağımız konusunda iyimserim.”
Zengin armatörler için niye vergi yok?
“Bu sizin söylediğiniz gibi doğru değil. Armatörler de krizden çok çok etkilendi. Biz Yunanistan’da yabancı bayraklı gemilerden de yeni vergi alıyoruz. Ama vergileri daha arttırırsak, bu sefer armatörler Yunanistan’ı terk edip başka ülkelere giderler.”
Paylaş