Paylaş
Burada AKM’nin de yer alacağından söz etti.
Projenin ayrıntısını bilmiyorum, nasıl bir AKM olacağı konusunda da ayrıntılı bilgimiz yok.
AKM meselesi artık yeni yılan hikâyesine döndü.
Hep yazdım, yine tekrar edeceğim; İstanbul kültür başkenti olduğu yıl ne yazık ki siyasal tartışmalara kurban edildi AKM.
Her dosya açılıyor, geçmişin bütün olayları yeniden didikleniyor, şüphem yok bir gün İstanbul’un kültür başkenti olduğu yıla dair dosya da bir gün açılacak, kimlerin ne yaptığı, ne kadar para harcandığı, harcanan paraların nerelerde kullanıldığı, kimin ne kadar para aldığı, bu uğurda AKM’nin ve daha nice önemli projenin göz ardı edildiği ortaya çıkacak.
Başkent olayının en garip yanı, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu projeden uzak tutulmasıydı, bu garabeti bugün bile bir türlü anlayabilmiş değilim.
Üstelik AKM için bakan bir çözüm de bulmuştu, Sabancı Grubu sponsor olmuş, imzalar atılmıştı.
Ne olduysa oldu bu girişim de gerçekleşmedi.
Ertuğrul Günay’ın bir başka girişimi de yarıda kaldı.
Maslak’ta İKSV’nin başlattığı kültür kompleksi için de bir inşaat şirketiyle anlaşmıştı, anladığım kadarıyla şirket orayı sadece bir kültür kompleksi olarak algılamamıştı.
Gene de oranın terk edilmiş bir harabe olmaktan kurtulması teselli ediciydi.
Sanata tahsis edilen bir kompleks başka türlü kullanılamazdı.
Sanırım o da yarım kaldı.
* * *
ŞİMDİ gelelim AKM meselesine.
Yaz aylarından beri AKM’nin adeta polis içtima alanına döndüğüne yakınından geçen herkes tanık olmuştur... Önünde, yanında, çevresinde polisler ve polis araçları bekliyor. Belki de AKM’ye sahip çıkalım, onu koruyalım derken, akla gelen yol olarak bunu tercih ettiler(!).
Şaka bir yana AKM ile ilgili hâlâ bazı soruların yanıtını bekliyorum.
Bina bu haliyle kalıp onarılacağı güne kadar çürümeye mi terk edilecek?
Murat Tabanlıoğlu benim bildiğim kadarıyla babası Hayati Tabanlıoğlu’nun yaptığı binanın onarımı için para almayacaktı, bu anlaşma devam edecek mi? Yoksa bina yıkılıp yeni bir AKM mi yapılacak?
İki projeden hangisi tercih edilecek?
Eğer yeni bir merkez yapılacaksa, salonlar hangi ihtiyaçlara yönelik yapılacak?
Çok amaçlı diye cevap verilirse, benim bütün umudum kırılır.
Çok amaçlı demek, nikâh töreninden kongrelere, sünnetten kermese kadar her şeye açık yer demek... Örneklerini de görüyoruz.
Eski AKM hem İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin hem İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın gereksinimini karşılıyordu, şimdi opera ve konser salonlarının, türüne has özellikler taşıdığı için ayrı ayrı yapılması gerektiği kanısındayım.
İstanbul gibi bir kentte ikisinin yokluğu, bu kentin ayıbıdır.
Yeniden düzenlenecek, onarılacak veya yapılacak AKM’de bir CD satış mağazası, bir müzik kütüphanesi bulunmalı.
Seyircilerin oturacağı, yemek yiyebileceği bir kafeterya ve lokanta da zorunludur!
Taksim projesini çok dikkatle incelemek, tartışmak gerekiyor.
Çünkü oranın kültür hayatımızdaki yeri pekiştirilecek biçimde düzenlenmelidir.
* * *
AKM bugünkü utanç verici durumundan ve görüntüsünden kurtarılmalıdır.
Paylaş