Paylaş
DÜNYA Bankası’na bağlı Dünya Kaynakları Enstitüsü adlı bir kuruluş var; her şeyin daha verimli ve akıllıcı kullanılmasını istiyor. Alt kuruluşlarından biri de EMBARQ... Bu örgütün adını daha sık göreceğiz. “Yaşam kalitesini iyileştirmek üzere temiz, verimli ve sürdürülebilir ulaşım çözüm önerileri üretip, araştırmalar yapıyor; projeler geliştiriyor ve bu projeleri yerel paydaşlar işbirliği ile uygulamaya geçiriyor.”
Dünya Bankası, “Ülkeler daha eşit ve adaletli olsun” istiyor.
“Senin kent üzerine yazıların var; özellikli imar ve yağma konusunda, kent yaşamı üzerine üzerine... Sizi Washington’da iki günlük uluslararası EMBARQ’ın toplantısına götürebilir miyiz?” dediler.
Davet sahibi EMBARQ Türkiye; resmi adı da Embarq Türkiye Sürdürülebilir Ulaşım Derneği...
2002 yılında ABD’nin Washington kentinde kurulan EMBARQ, bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu. Birçok başarılı sürdürülebilir ulaşım projesine imza atan EMBARQ, bugün Meksika, Brezilya, Hindistan, Türkiye, Peru ve Çin’de olmak üzere 6 merkezde hizmet veriyor.
EMBARQ ağı, ulaşım mühendisliğinden şehir planlamacılığa, mimarlıktan çevre mühendisliğine, gazetecilikten sosyolojiye birçok farklı çalışma alanından 140 uzmanı barındırıyor. Ortak amaç kentiçi ulaşımın yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltarak daha yaşanabilir kentler yaratmak...
İstanbul’da 11 kişilik ekibiyle projeler üretiyorlar; çoğu ulaştırma yüksek mühendisi; nitelikli bu bu gençlerin çalışmaları görüldüğünde insanın göğsü kabarıyor.
Dünya Bankası’nın Washing-ton’daki merkezinde yapılan ‘Transforming-Transportation’ ‘Ulaşımı Dönüştürme’ başlıklı toplantıya 700 uzman katıldı, dünyanın dört bir köşesinden...
Örgütün Türkiye direktörü Arzu Tekir, “Artık işe daha güvenli gidip geleceğiz ve bunun maliyeti de azalacak” diyor; onların da iki konuşmacısı vardı. Bir dönemin ünlü reklamcısı Ali Danış bu derneğin ikinci başkanı... Görevler fahri olarak yürütülüyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Din siyasi güçlerle ilişki içine girdiğinde ne yazık ki, ruhunu, yani manevi boyutunu kaybeder.” (Graham Fller)
Bisiklet yollarımız o kadar az ki...
Bizim belediyeler peşine takılmalı
BU örgütün çalışmalarının Türkiye’de yeterince tanıtılmadığını anladık. Esasında belediyelerin derneğin ürettiği projelere sarılması gerekiyor. Ama siyasetin imar rantı peşinde koşan belediye başkanları bunlara kafa yormuyor; çünkü araştırmıyor, öğrenmiyor ve bilmiyor.
Bütün partilerin bu örgütün projelerini incelemeleri gerekiyor. Dünya Sağlık Derneği insan sağlığı için nasıl çalışıyorsa, Embarq da günlük yaşam katilesini artırmak istiyor; bu konuda da Dünya Bankası kaynaklarından bu konuların iyileştirilmesi için milyarca dolar harcanıyor. EMBARQ Türkiye’nin amaçlarını ne olduğunu sıralayalım:
Kirli yakıt kullanımı, hava kirliliği ve sera gazı emisyonlarını azaltma; kamu sağlığını iyileştirme,
Kentsel ulaşımın kalitesini ve maliyet verimliliğini artırma,
Erişilebilirlik, trafik güvenliği ve kamu güvenliğini iyileştirme,
Halka açık alanların kalitesini ve kentin sunduğu olanaklara tüm gelir gruplarının erişimini sağlama... Kentin rekabet gücünü artırma, iş yapma ve işe gidip gelme maliyetlerini azaltma, sürdürülebilir hareketliliğe sahip işler için yeni imkanlar yaratma,
Yaya ve bisiklet altyapılarının geliştirilmesi,
Hafif ve ağır vasıtalar için yakıt verimliliği ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi,
Hava kirliliğine neden olan araçların ithalinin sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
Boğaz kıyılarında bisikletle gezmek için kaldırım yok; o zaman biz de göstermelik olarak Zeytinburnu- Bakırköy arasında bisiklete binelim. Gene de Konya, Kayseri, Antalya, Eskişehir belediyelerine teşekkür etmemiz gerekiyor; bisiklet yolları yaptıkları için...
Bu bakımdan EMBARQ’ın projelerine bakalım hangi belediyeler sarılacak. Öncülük alan belediyeler, aktif vatandaşlar yaratırsa ve toplum katılım sağlarsa o kent daha yaşanır bir kent ortamı sağlamış oluyor dünyada...
Washington izlenimleriyle okurlarımızı aydınlatmaya devam edeceğiz. Biz nelerle uğraşıyoruz, dünya nelerin peşinde koşuyor. Biz hep komik mi olmak zorundayız!
Kadıköy’de Devrim Müzesi
CHP’nin Kadıköy Belediye Başkan aday adaylarından N. Kemal Çalışkan’ın ilginç bir projesi var: “Kadıköy’de büyük bir Devrim Müzesi kuracağız. Başta önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Devrim Şehitlerini, çocuklarımıza, halka tanıtacağız. Bu merkezde sosyo-ekonomik düzeyi iyi olmayan çocuklarımızı adeta bilim insanı gibi yetiştirip topluma artı değer yaratan bireyler haline getireceğiz.
Amatör spor kulüplerimize ayni ve nakdi yardımlarda bulunup ilk 5 yılda profesyonel başarılar elde edecek hale getireceğiz. Parti içinden zımba gibi yetişmiş kaynaklarımız mevcut olup hepsiyle devrim yapacağız. Engelliler yaşantımızın bir parçasıdır her engellinin yardım almadan serbestçe Kadıköy’de yaşamasını sağlamayı temel ideoloji haline getireceğiz. Tüm bunlar için genel başkandan yetki bekliyoruz.”
OKUYUNUZ
Askerlik durumları Türkiye’de çözülmelidir
ALMANYA Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, “Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın yıllardır tam olarak çözüme kavuşturulamayan sorunlarından birisi de askerlik konusudur” şeklinde açıklama yaparak konunun çözümü için Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a bu doğrultuda bir mektup yazdıklarını açıkladı.
Bilindiği üzere, Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Askerlik Kanunu gereği 38. yaşını bitirdikleri yılın sonuna kadar askerlik görevini yerine getirmeleri gerekiyor.
Kolat, bu nedenle Almanya Türk Toplumu olarak şu önerilerde bulundu:
1- Türkiye dışında yaşamak üzere yerleşenlerin (örneğin en az 5 yıl) Türkiye’de askerlik yükümlüğü tümden kaldırılabilir. Bunun anayasal sorun oluşturup oluşturmayacağı incelenmesi gereken bir konudur.
2- Ödenecek ücret 6.000 Euro’dan sembolik bir miktara indirilebilir. 500 Euro’yu geçmeyecek bir miktar olmasında yarar vardır.
3- Askerlik Kanunu’nda değişiklik yapılarak çifte vatandaş olanlardan bulundukları ülkelerde sadece zorunlu askerlik ya da bunun yerine geçen sivil hizmetler değil, aynı zamanda gönüllü askerlik ve gönüllü hizmetlerin de (Almanya’da olduğu gibi Gönüllü Sosyal Yıl, Gönüllü Ekolojik Yıl, Federal Gönüllülük Hizmeti) askerliğe sayılması sağlanabilir.
Gönüllü Sosyal Yıl ve Gönüllü Ekolojik Yıl adlı hizmetler genelde öğrencilerin lise öğrenimlerini bitirdikten sonra, ya üniversite eğitimine ya da meslek eğitimine başlamadan bir sosyal ve kamu yararı olan kurumda yaptıkları gönüllü çalışmalardır. Almanya bu tür hizmetleri çok önemli saymaktadır. Bu hizmetleri yapan Türk gençlerinin sayısı son yıllarda yoğun olarak artmıştır. Gönüllü çalışmalarda gençler değişik meslekleri de tanımakta ve kendi geleceklerini daha iyi planlayabilmektedirler.
Bu hizmetlerin Yurtdışı Gönüllülük Hizmetleri adı altında Almanya dışında da yapılabildiğinin bilinmesinde yarar vardır. Almanya Türk Toplumu olarak bu hizmetlerin Türkiye’de de verilebilmesi için gerekli girişimleri başlatmış bulunuyoruz. Bir yıl boyunca Türkiye’deki bir kamu yararına çalışan dernek, kurum ya da kuruluşta görev yapabilecek bu gençlerimiz bir yandan Türkiye’yi daha iyi tanıyacak, öte yandan da Türkçe’lerini daha da geliştirecektir. Böylelikle kültürel bağların kopmaması da sağlanmış olacaktır.
Tüm bu yaklaşımlardan yola çıkarak gençlerin askerlik sorunlarının bir an önce temelden ele alınmasında yarar olduğunu ve bu alanda yapılacak olası çalışmalara katkıda bulunacağını da Almanya Türk Toplumu ifade etmektedir.
Grup Yorum-Grup Yürüyüş farkı
“KARTAL Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri Grup Yürüyüş konserinde Suriye ve Mısır direnişine selam yolladılar.”
Bu haber metni muhtemelen okul yönetimi tarafından gönderildi:
“Grup Yürüyüş, üniversite ve liselerde Suriye ve Mısır temalı konserlerine devam ediyor.
Önceki gün Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde (KAİHL) yapılan konsere öğrenciler yoğun katılım ve ilgi gösterdi. Okulun salonunu hıncahınç dolduran öğrenciler konserin büyük bölümünü ayakta izlediler, Grup Yürüyüş’ün marşlarına coşkuyla eşlik ettiler.
İmam hatiplerin kapatıldığı ve okullarda başörtüsü yasağının uygulandığı 28 Şubat sürecini hatırlatarak konserine başlayan Grup Yürüyüş, önce 28 Şubat darbesine karşı verilen mücadeleye ithaf ettiği eserleri seslendirdi.
Ardından kardeşlik ve ümmet vurgusu yapan grup, öğrencileri marşları ve ezgileriyle ümmet coğrafyasına götürdü. Hassaten Gazze, Mısır ve Suriye için bestelediği eserleri seslendiren Grup Yürüyüş, öğrencilerin tüm isteklerini çaldı. Özellikle ‘Vur’, ‘İntifada’, ‘Yalla İrhal Ya Beşşar’, ‘Ağaç Kurdu’, ‘Ey Şehit’, ‘Resulê Azadi’, ‘Milyonlarız’, ‘Ahi Ente Hurrun’ gibi eserlerin yoğun istek aldığı konserde ‘Özgürlük Türküsü’ de bütün öğrenciler ayakta ve R4BIA selamı eşliğinde söylendi.”
Güzel, öğrenciler keyif almışlar.
Peki ‘klasik’ bir lisenin öğrencileri Grup Yorum’u çağırsınlar bakalım... İmam hatipli okul müdürü hemen polisi çağırır, öğrenciler polisten bir güzel dayak yerdi.
Hani demokratlık, hani eşitlik...
Ne demek yanlış anlaşıldım!
AKP’li bir milletvekili
hayranı olduğu bir lideri, Allah’a eş koşan bir konuşma yaptı. Hayretler içinde dinledik, ne dediğini de duyduk ve dinimizde bu şekilde bir yorumun günah olduğunu düşündük. Arkasından özür niyetine bir açıklama geldi. Politikacılar hep bunu yapıyorlar, yanlış konuştukları zaman “Yanlış anlaşıldım” diyorlar.
Bu, insanları aptal yerine koymaktır. Eğer söylediklerini düzeltmek ihtiyacını duyuyorlarsa, “Yanlış ifade ettim” deyip toplumdan özür dilesinler. Herkes ne duyuyorsa onu anlıyor, “Yanlış anlaşıldım” demek dinleyenlere “Siz anlamadınız, zekânız yetersiz” demektir.
Bu hatalı söylemlerini bir an önce düzeltsinler, insanlara saygısızlık etmesinler.
Prof. Dr. Siber GÖKSEL Emekli hekim, öğr. üyesi
Gökçek Bey, günahımız ne?
112 otobüs hattımız yıllardan beri Kızılay Güven Park yanından küçük otobüs olarak her bir beş dakikada bir duraktan hareket ederdi. Daha sonraları bunu on dakikada bir hareket ettirmeye başladılar. Daha sonraları da duraktaki hareket saatlerini belirten levhayı kaldırmak suretiyle vatandaşın sorgulamasını engellediler. Belli süreden itibaren de sadece sabahları 06.30 ile 09.00 arasında vererek bu semte oturan bizleri resmen akşam iş saatlerinde üst üste bindirerek eziyet etmekteler. 112 numaralı otobüs hattı resmi olarak kaldırılmamasına rağmen Gaziosmanpaşa yolcusunu 114 Kırkkonaklar otobüsüne aktarmak suretiyle özellikle iş çıkışlarında 18.00-20.00 saatleri arasında yolcuların çuvala basılır gibi yolculuk etmelerine neden olmaktalar. Bizim vergilerimizle alınan otobüslerin ve bizlere verilmiş bu hakkın keyfi uygulanmasını büyük bir üzüntü ve esef içinde seyretmekteyiz.
İbrahim AYDOĞMUŞ-Ankara Gaziosmanpaşa mahalle sakini
BİLİYOR MUSUNUZ
7 yıl önce uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in, TGC’nin düzenlediği ‘Meslekte İz Bırakanlar’ toplantıları kapsamında yarın 14.00’te TGC’de anılacağını...
TATAVLA Dayanışma Grubu’nun Kurtuluş Ergenekon Caddesi’nin adının ‘Hrant Dink Caddesi’ olarak değiştirilmesini isteyen bir bildiri yayınladığını...
Paylaş