Aman dikkat

NASIL bir türbülansa kapıldığımızı kavramak için ekonomik ve siyasi genel tabloya bakalım:

Haberin Devamı

-Dünya piyasalarında rüzgâr tersine dönüyor. Para, gelişmiş ülkelere akmaya başladı. Türkiye dahil gelişmekte olan ülkeler, geçen on yılda olduğu gibi kolay para bulamayacaklar artık. Daha kötüsü, bu genel tabloda, Türkiye “kırılgan 5 ülke”den biri! Döviz hassasiyeti sebebiyle.
-Böyle kritik bir dönemde son derece rasyonel yönetilmemiz gerekirken, bir de Türkiye’de siyasi istikrarsızlık korkusu ortaya çıktı. AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle, normal bir uyarıyla yetinmedi, on yıldır ilk defa, Türkiye’ye “Kopenhag Kriterleri” uyarısında bulundu! Yani, Türkiye’nin AB sürecinde “aday ülke” olmasının şartlarını hatırlattı! Bunun önüne geçilmezse, siyasi durumumuz da ekonomik durumumuz da çok ciddi risklerle karşılaşabilir.
İşte bakın, dolar başını aldı gidiyor. Borçlarımız ve ithalat faturamız durduk yerde katlanıyor!

Haberin Devamı

‘OLMAZSA OLMAZ’

Bu sütunda defalarca “Hukuk ekmektir” diye yazmıştım. Ekmeğin sorumlusu Sayın Ali Babacan, hukukun sorumlusu Sayın Bülent Arınç; onun için bilhassa ikisinin dikkatine sunmak istiyorum bu tabloyu.
Stefan Füle’nin, önemi pek fark edilmeyen alarm gibi sözleri şöyle:
“HSYK değişikliği, Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ne bağlılığını sorgulatmamalı! Bu mesajımı Ankara’ya iletin!”
Kopenhag Kriterleri, siyasi kriterlerdir. Çok özetle, istikrarlı ve kurumsallaşmış demokrasi, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı, insan hakları demek.
Başbakan Erdoğan’ın 20 Temmuz 2004 konuşmasında belirttiği gibi, Kopenhag Kriterleri “olmazsa olmaz” kriterlerdir, tartışması, müzakeresi olmaz. İstediğimiz kadar “darbe, çete, paralel devlet” diye yeri göğü birbirine katalım... Büyükelçilere talimat verelim... Bakın demokrasi dünyasından sadece “Yargı bağımsızlığına dikkat eden, yolsuzluklar etkin bir şekilde soruşturulsun” diye mesajlar geliyor.

TEKLİF YASALAŞIRSA

Meclis’teki HSYK kanun teklifi yasalaşırsa, bütün adliye müfettişlerinin ve tetkik hâkimlerinin görevi sona erecek! Yerlerine 8 bin hâkim arasından Bakan’ın göstereceği adaylardan sözüm ona “seçim” yapılacak! Hâkim ve savcılar hakkındaki inceleme ve soruşturmalar Bakan’ın iki dudağı arasında olacak!
Sayın Bülent Arınç ya da hâkimlik mesleğinden gelen Sayın Hayati Yazıcı, bunun “Kopenhag Kriterleri”ne uygun olduğunu AB’ye anlatabilir mi?! Anlatmak isteseler bile, AB yetkilileri ne yapar biliyor musunuz? “Yargı Reformu Stratejisi” ve “23. Faslın Açılış Kriterleri” adlı belgelerde Türkiye’nin Brüksel’de attığı imzaları önlerine koyarlar!
“Kopenhag Kriterleri” denilen temel hukuk ilkelerine bağlılığı evrensel hukuk kurumlarında sorgulanan bir ülke durumuna düşersek, Sayın Ali Babacan sermaye için güven verebilir mi, ekonomiyi yönetebilmesi mümkün olur mu?!
Onun için “Çağımızda hukuk ekmektir”.

Haberin Devamı

YAZIK OLACAK!

AK Parti reformist ve AB yanlısı bir parti olarak iktidara geldi. Para bolluğu olan dünya konjonktürünü iyi değerlendirdi, ekonomimiz büyüdü. Batı basını AK Parti’yi ve Başbakan Erdoğan’ı övüyordu.
Hukukta en önemli reformlardan biri, adliye müfettişlerinin bakanlıktan alınıp bağımsız HSYK’ya verilmesiydi. Şimdi Başbakan bunun için “Yanlış yaptık” diyor.
Meclis’teki HSYK teklifi, 12 Eylül rejiminden daha fazla yürütmeye bağımlı bir adli teftiş sistemi öngörüyor.
Dün “aday ülke” konumunu kazanan Türkiye, bugün “Kopenhag Kriterleri uyarısı” gibi ağır bir uyarıyla karşılaşıyor!
Sayın Başbakan’ın Brüksel’e hareketinden önce, bu HSYK teklifi geri çekilmelidir.
Yazık olacak bunca emeğe diye korkuyorum.

Yazarın Tüm Yazıları