Paylaş
Kadere bak ki...
Küçücük kızın adı da Kader’di...
12 yaşındayken ailesinin kararıyla Siirt’e gelin gönderildi.
13 yaşında anne oldu.
Önceki gün odasında silahla vurulmuş olarak ölü bulundu. O daha bir çocuktu ve doğurduğu çocuk yaşamamıştı.
Medeni hukuk var ya...
12 yaşındaki çocuğu gelin yapıp evlendiren o zalim cehalet yine işledi.
Bana göre, önce “gelin” diye dünyasını kararttılar, sonra vurdular küçücük kızı...
Ah Kader’im benim...
Sen aylarca yorgan altında usul usul nasıl ağladın.
Canım kızım benim...
Oysa daha dün Hürriyet’in Bursa ilavesini afiş gibi yapmıştık.
Bursalı 17 işkadınının çığlığını..
Doktoru, sanatçısı, yatırımcısıyla, Bursalı 17 kadın, çocuk gelinler için birer “acılı gelinlik” giymişlerdi.
Bursa Hürriyet’in ön ve arka sayfasını bu fotoğraflara ayırınca bir de yazı yazdım:
Bursalılar okumuştu. Olsun, bir daha okurlar. Yeter ki onları bütün Türkiye duysun.
BEDENLERE DEĞİL RUHLARA GİYİLMİŞ O ACILI GELİNLİKLER
Şimdi bana sorsalar:
“Bursa kimdir?”
“Bursa’yı kim tarif eder” diye...
Artık bir cevabım var:
Bursa sizsiniz Sevgili Jale...
Zerrin... Neriman... Zeynep... Nimet... Nazan... Sevda...
Sevgili Özlem... Nalan... Arzu... Şebnem... Hülya... Mesude... Yaşariye... Anastasia ve Sevgili Elif...
Sizi gördüm ya...
O yüzden artık bir cevabım var:
Bursa sizsiniz. Bursa sizin kalbiniz.
Çünkü siz...
Bursa’da 17 kadın, 17 tertemiz ruh, Anadolu’nun binlerce yıllık çilesini, öyle bir anlattınız ki...
Ana kucağından koparılan küçücük kızları... 13 yaşında evlendirilen çocuk gelinleri...
(Ne ağır bir durum. Tam da bu yazının üstüne geldi 13 yaşındaki Kader’in ölümü.)
Oysa bu acıyı hiç görmeyebilirdiniz.
Başka şeyler de yapabilirdiniz...
Mesela Doktor Jale... Ya da Doktor Özlem...
Ya da İşkadını Şebnem, belki de Pedagog Anastasia o gün alışverişe çıkabilirdiniz.
Ya da Uludağ’da bir kayak...
Güneşli bir Bursa sabahı neden olmasın?
Ama hayır! Girdiniz stüdyoya... Belki de günlerce çalıştınız.
Muhtemelen tiyatro oyuncusu Neriman’ın katkısıyla,
Küçücük kızların acılarından öyle bir dekor kurdunuz ki...
Geceleri yorgan altında gizlice gözyaşı döken küçük kızların acılarından çizilmiş birer gelinlik. Öyle çıktınız insanlığın karşısına. Gözlerimizi kaçırdığımız bir yarayı gözümüze soktunuz.
Evet, dün Bursa’da 17 kadın...
Dinmeyen bir çilenin fotoğrafı oldular.
Bedenlerine değil, ruhlarına giydiler o acılı gelinlikleri...
İşte onun sergisini büyük bir aşkla açtılar Bursa’da...
Ah bilseniz...
Ne kadar çok seviyorum sizi. Ne kadar çok gurur duyuyorum sizinle...
Ne kadar çok güveniyorum size...
İyi ki varsınız.
Keşke aranızda olsaydım... Bir gelinlik de ben giyerdim...
Canım Kader’im...
Sevgili kızım. Öldürdüler seni.
Evet ben o cinayeti biliyorum.
Biliyorum, çünkü sen 12 yaşındayken başladılar o cinayete.
ÇOCUK GELİN ÇAĞRISI
Ve işte şimdi buradan bütün şehirlerimize, o şehrin yönetimlerine, belediyelere bir çağrıda bulunuyorum:
“Siz de çağırın bu 17 mucize insanı. Sergilerini getirsinler şehirlerinize. Orada konuşmalar yapılsın. Kader’lerin kaderi olmasın bu “Çocuk gelinlik”ler...
Ve elbette merak ediyorum...
Fatma Şahin bu konularda çok duyarlı ve hızlıydı.
Yeni bakan Ayşenur İslam’ın da aynı hassasiyette olduğunu duydum.
Şimdi bekliyorum...
Bu cinayete karşı hukuk devletini bekliyorum.
Paylaş