Devlet dediğin Allah değildir Bekir Bey

“ALLAH şirk, devlet de şerik kabul etmez” demiş yargıyı toptan kendisine bağlamaya çalışan yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ...

Haberin Devamı

*

Allah, şirk kabul etmez tabii ki...
Ama “devlet”, Allah değildir ki...

*

Hatta “devlet” ile “Allah” arasındaki en önemli fark şudur:
Allah şirk kabul etmez, devlet ise şirki olmazsa olmaz sayar.

*

Devlet, şirke bulaşmak zorundadır.
Şerikleri olmalıdır devletin...
Müşrik olmak zorundadır devlet.
Çünkü...
Devlet, müşrik olmazsa...
Allah’lık taslamaya kalkar.
Allah’lık taslamaya kalkan bir devlet ise...
Allah’ın güzel sıfatlarından ve özelliklerinden mahrum olduğundan...
Yeryüzünün en ceberut, en zalim, en vicdansız aygıtına dönüşüverir.
Hafazanallah!

*

Allah tektir, doğmamıştır, doğurmamıştır, adildir, egemendir, rahmandır, rahimdir, ortağı yoktur, denetleyicisi yoktur...
Allah’ı Allah yapan özellikler bunlardır.

*

Devlete gelince...
Yasaması vardır ayrı telden çalar, yürütmesi vardır ayrı telden çalar, yargısı vardır ayrı telden çalar.
Bu “üç unsur”, ne kadar ayrı telden çalarsa...
Devlet de o kadar “adam gibi devlet” olur.
Eğer bu üç unsur, sadece Bekir Bey’in istediği türden nağmelerle ortalığı inletirse... Böyle bir devlet, “Allah’lık taslayan devlet”ten başka bir şey olmaz.

*

Haberin Devamı

Allah’ın firavunun şahsında anlattığı devlet, Allah’lık taslayan devletten başka bir şey değildir.
Allah’ın Nemrut’un şahsında anlattığı devlet, Allah’lık taslayan devletten başka bir şey değildir.
İbrahim’lerin, Musa’ların devirdikleri, yerlere çaldıkları yönetimler, “Devlete şirk koşulmaz” diyerek Allah’lık taslayan yönetimler olmuştur.

*

Bekir Bey... Bekir Bey...
Siz çıkıp da...
“Sorgusuz sualsiz, hesapsız kitapsız, astığı astık, kestiği kestik, çaldığı düdük, sınırsız sorumsuz bir voyvoda gibi yöneteceğiz bu devleti” derseniz...
Ardından da...
“Nasıl Allah’a şirk koşulmazsa bana da şirk koşulmaz” derseniz...
İki tehlikeye birden düşersiniz:
- BİR: Şeffaf, adil, hesap verebilir bir hukuk devleti anlayışını yıkmış olursunuz...
- İKİ: Devleti ilahlaştırarak öteki dünyanızı tehlikeye atmış olursunuz...
Bekir Bey...
Birinci tehlikeden kurtulmak için...
Yargıyı kendinize bağlamaktan vazgeçmelisiniz.
İkinci tehlikeden kurtulmak için ise...
Tövbe etmelisiniz.

Haberin Devamı

Yargıyı Cemaat’ten alıp kendilerine bağlıyorlar

YARGININ yapısını değiştirmek istiyorlar.
Neden?

*

Gerekçeleri şu:
Yargıyı Cemaat ele geçirdi... Yargı bağımsız değil... Yargı Cemaat’in kontrolünde... Yargıda Cemaat motivasyonu egemen...

*

Çözüm?
Buldukları çözüm şu:
Yargıyı Cemaat’in kontrolünden çıkarıp kendi kontrollerine almak...

*

İyi de ağalar, iyi de beyler...
Cemaat’in elinde adil olmayan yargı, sizin elinizde neden adil olsun ki?

*

Hiç aklınızın ucundan bile geçirmez misiniz?...
Kendinize de, Cemaat’e de bağlanmamış, temiz, adil, dürüst, güvenilir, şeffaf bir yargı sistemi oluşturmak.

6 adet görevden alma sorusu

- BİR: Görevden aldığınız polisler ve diğer bürokratlar Cemaatçi midir?

*

Haberin Devamı

- İKİ: Eğer Cemaatçi değillerse... Niye böyle toplu kıyım yapıyorsunuz?

*

- ÜÇ: Eğer Cemaatçi iseler... Nereden biliyorsunuz? Fişleme mi yaptınız?

*

- DÖRT: Cemaatçi polis ve bürokratları görevden alıp başka görevlere veriyorsunuz. Eğer Cemaatçilik o görevde olmak açısından zararlıysa bu görevde olmak açısından neden zararlı değil?

*

- BEŞ: İstanbul’daki Cemaatçiyi İstanbul’dan alıp Erzurum’a veriyorsunuz? İstanbul ahalisinin canı can da Erzurum ahalisinin değil mi?

*

- ALTI: Görevden aldığınız polisin yerine getirdiğiniz polisi de görevden aldınız... Ne iştir bu? Her şey çok mu aceleye geliyor?

Zekeriya Öz’e, Zekeriya Öz’lük mü yapıldı?

BAŞBAKAN diyor ki: “Zekeriya Öz 22 defa yurtdışına çıktı.”
Zekeriya Öz diyor ki: “Hayır, çıkmadım.”
Başbakan yalan söylemeyeceğine göre...
Zekeriya Öz de bu kadar kesin konuştuğuna göre...
Acaba olay şöyle mi gerçekleşti:

*

Haberin Devamı

Hükümetimiz Türk Hava Yolları’ndan talepte bulundu:
“Bize çabuk Zekeriya Öz’ün yurtdışına kaç defa ve hangi tarihlerde çıktığının dökümünü çıkarın.”
Türk Hava Yolları “eyvallah” dedi.
“Olmaz, bu bilgileri kimseyle paylaşamayız, özel hayat, mahremiyet” falan diyecek değil ya...
Ve girildi bilgisayarlara...
“Zekeriya Öz” adı yazıldı...
Son iki yılı tarandı ve 22 seyahat çıktı karşılarına...
Fakat atlanan bir husus vardı: İsim benzerliği!
Bir Zekeriya Öz’ü, bir başka Zekeriya Öz’den ayıracak bilgiler bilgisayara girilmediği için Savcı Öz’ün değil, Türkiye’nin bütün Zekeriya Öz’lerinin yurtdışına çıkış sayısına ulaşıldı.
Bilgi Başbakan’a iletildi, o da dünyaya ilan etti.

*

Haberin Devamı

Galiba “22 kez yurtdışına çıkmış” sonucu böyle edildi...
Eğer böyle elde edildiyse...
Zekeriya Öz’ün başına gelenler ile Zekeriya Öz’ün başkalarının başına getirdikleri arasında süper bir uyum ortaya çıkıyor...
“Zekeriya Öz başkalarına ne yaptıysa, şimdi Zekeriya Öz’e yapılan o” olayı yani...

*

Kimsenin kimseye Zekeriya Öz’lük yapmayacağı günler gelsin artık.

Yazarın Tüm Yazıları