Paylaş
Bütün canlılar gibi herhangi bir tehlike durumunda istesek de istemesek de strese gireriz. Tehlikenin öyle çok büyük, ciddi, görünür olması da şart değildir. Ayrıca stres, dozunda ve zamanında ortaya çıktığında iyi, yararlı ve gerekli bir şeydir. Stres reaksiyonuyla vücut kimyasal yapı ve işleyiş bakımından ciddi değişimler gösterir. Stresle ortaya çıkan “adrenalin ve kortizol banyosunun” temel amacı yaşanan tehlike durumunu savuşturmak, sorunu en az zararla atlatmaktır. Stresle beraber ortaya çıkan değişimler savaşmayı veya kaçmayı en iyi şekilde başarmaya yardımcı olur.
Stresle beraber artan kan şekeriniz enerji gereksiniminizi garanti altına alır. Soluğunuzun sıklaşması kanda oksijen miktarını artırmak ve enerji için gereken şekeri yakmada kullanılacak oksijene ulaşmak içindir.
Üretilen enerjinin kaslara daha hızlı ulaştırılmasını ise kalbiniz üstlenir ve birdenbire daha hızlı çalışmaya başlar. Cildinizin soluklaşması, ağzınızın kuruması ve daha pek çok şey bu esnada art arda gelişir. Örneğin kaçma ya da kovalama sırasında ışık değişikliği olursa diye göz bebeğiniz bile eskisinden daha büyük hale gelir.
Kısacası stres son derece organize, güçlü ve mükemmel bir tepkidir. Dozunda yaşadığınız stresin ve iyi algıladığınız kısa süreli streslerin sizi güvence altına aldığını unutmayın. Stresten korkmayın! Önemli olan stresin ne zaman bir sorun haline geldiğini fark etmek ve onu savuşturmayı becerebilmektedir.
BAĞIŞIKLIĞI DA ETKİLİYOR!
Bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen faktörlerin en başında stres sorunu var. Özellikle yoğun ve ani stresler bağışıklık sisteminin bir anda çökmesine sebep olabiliyor. “Beyin-bağışıklık sistemi bağlantısı” özellikle son yıllarda daha iyi anlaşılan bir konu oldu.
“Nöroimunomodülasyon” diye tanımlanan ve esas olarak “beynin ve nörolojik organizasyonun bağışıklık sistemi üzerindeki şekillendirici gücünü vurgulayan” yapının ne kadar etkili olduğunu son yıllardaki çalışmalarla çok iyi anlaşıldı.
Beyniniz ne kadar rahat, düşünceleriniz ne kadar tekdüze, iç çatışmalarınız ne kadar az, keyfiniz ne kadar yerinde, mutlu anlarınız, huzurlu zamanlarınız ne kadar fazla, özgüveniniz ne kadar yüksek, beklentileriniz ne kadar iyimserse bağışıklığınız o oranda güçleniyor.
Kötü bir haber, ani bir korku, yoğun bir endişe hali, ekonomik, sosyal ya da duygusal kayıplar, uzamış hüzünler ve daha pek çok şey ise bağışıklık sistemini bir anda paramparça edebiliyor. Çok soğuk bir havada takımını izleyen bir seyirci topluluğunda tutulan takım kazanmışsa ertesi gün grip olanların sayısı çok az iken, takım yenilirse taraftarın neredeyse yarısı ertesi sabah nezleyle uyanabiliyor.
BİR BİLGİ
Strese karşı beslenme destekleri
Eğer yeterli ve dengeli besleniyorsanız ayrıca bir besin desteğine para harcamanız gerekmez. Ama imkânınız varsa (veya yeteri kadar beslenmediğiniz düşüncesindeyseniz) selenyum (50 mikrogram), çinko (10-20 mg), C vitamini (500 mg) ve histidinden faydalanmayı düşünebilirsiniz.
Betaglukan konusunda net bir fikrim yok ama ben betaglukanın çok etkili bir bağışıklık desteği olduğu kanaatinde değilim. Para verip almaya değer mi kararsızım. Doktorunuzla konuşmanız faydalı olabilir.
AKLINIZDA OLSUN
Benim tavsiyem
- Yoğurt/kefir
- Balık/et/tavuk
- Portakal/mandalina
- Nar/elma
- Fındık/ceviz
- Yeşil sebzeler
- Havuç
- Pancar
- Soğan/sarmısak
- Siyah ve yeşil çay
- Maydanoz
Paylaş