Emekli Mümtaz’ın bastonu var, dikkat

Hazin.
Çok ezik.
Ne kadar zavallı...
Gaziantep Üniversitesi’nin Islahiye’deki öğrencileriyle ilgili yazılan “fişleri” gördünüz mü, okudunuz mu?
Milliyet’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre “il ve ilçedeki güvenlik birimlerince hazırlanan” fişler şöyle mühim bilgiler içeriyor...
“(Erkek öğrenci) Olur olmaz şarkı-türkü söylüyor.”
“(Kız öğrenci) İkinci sınıftan K. ile samimi arkadaşlığı olduğu, arkadaşlığın devam ettiği...”
“(Erkek öğrenci) Aynı okuldan A. ile duygusal arkadaşlığı var. A., sözde Kürt olduğu için ayrıldılar, kızın abisi geldi.”
“(Kız öğrenci) 2. sınıfta okuyan Ç. ile samimi, kol kola geziyorlar...”
Fişlemeye bakar mısınız?
Konulara bakar mısınız?
Üsluba bakar mısınız?
Dedikodu illetine tutulmuş dedikoducu teyzeden, amcadan ne farkı var “güvenlik birimleri”nin?
“Kızlı-erkekli” gazına geldiniz desem kesmez, bu kadar mı gelinir?

*

İş kimin kiminle kol kola gezdiğini, okula kimin abisinin geldiğini, kimin uluorta türkü çığırdığını “ispitlemeye” geldiyse, vay size/vaylar bana demektir.
Solcusunu sağcısını, mezhebini tarikatını, askerini polisini, eşcinselini düzcinselini, hocasını öğrencisini, yazarını çizerini, Türk’ünü Kürt’ünü Çerkez’ini fişlemeye hiç doymayan, doyamayan memlekette fişi olmayan kalmadı, kalmayacak demektir.
Bundan bir adım ötesi ancak şöyle olabilir herhalde:
“Naciye Hanım (ev kadını): Bir ıspanaklı börek yapar parmaklarınızı yersiniz ama üç renk biber alıyor (sarı/kırmızı/yeşil) KCK stayla!”
“Mümtaz Bey (emekli): Kahvede Cumhuriyet’in pazar bulmacasını çözüyor. Bastonu var, soluyla kullanıyor, tehlikeli olabilir!”

*

Başbakan Erdoğan’ın “Bizim fişleme gibi bir sanatımız yok” dediği fişleme...
Bülent Arınç’ın 2010 Referandumu öncesinde “Fişleme kepazeliği yok bundan böyle” dediği fişleme...
Cemaatin neticelerini “Büyük fırtına” olarak beklediği fişleme...
Neyse...
Mümtaz Amca sen bastonu iptal et, bu işler yine sana/bana patlar.
Haydi güzel amcam benim...