Adaletin sopası yoksa bu ne?

Yargıya ‘İktidarın sopası’ demiyor muydu muhalifler?
Muhalefette olup da ‘sopa’ yediğini söylemeyen taraf yoktu hatta.
Bu metaforu kullananlar arasına BDP”li Osman Baydemir de katıldı, gün geldi MHP’li Oktay Vural da, CHP’li İlhan Cihaner de...
Bilhassa İlhan Cihaner’in, makamında baskın yemiş eski bir başsavcı olarak bu ‘sopa’nın ne idülüğü hakkında bittecrübe bilgi sahibi olduğunu düşünebiliriz.
“Yargının iktidarla ilişkisi hep sorunlu. Dünyanın hiçbir yerinde iktidarla bağımsız bir yargı yok. Ama Türkiye’de olan şey yargının iktidarın sopası haline gelmiş olması...” diyorsa bir bildiği vardır.
Oysa ne bildiğini, “Cemaat yargıda ve poliste kadrolaştı, bu spekülasyon değil” gibi sözlerle anlatıyor.
Hafta içi CNNTürk’te, Cüneyt Özdemir’in programında söylediklerini işitmişsinizdir. Açıkça, ‘Cemaat’in sopası’ olarak görüyor yargının son ‘yolsuzluk operasyonları’nı.

* * *

‘Neme lazım’ diyebilirsiniz, biz ‘İktidarın sopası’ yakıştırmasından gidelim...
Peki şimdi muhalefetin mi sopası oldu?
Çünkü bu sefer dayak yiyen iktidar.
O sopa, iktidarı dövüyor.
Yargının işlemleri, muhalefetin gözünde, birden siyasi faaliyet olmaktan çıkıp hukuk faaliyeti olduysa başka tabii.
Şöyle yani; 16 Aralık gecesi yatarken iktidarın sopasıydı, muhalefet 17 Aralık sabahı kalkıp bir de baktı ki ne görsün, adaletin keskin kılıcı olmuş!...
Değilse, bir gecede ‘sopa’ niteliği değişmediyse şimdi hükümetin sırtına iniyor aynı aparat.
Kimin tuttuğu ayrı, o sopanın şu ara iktidara sallandığı kesin.
Muhalefet bir mutlu, bir mesut...
Demek ki artık ‘olağanüstü hukuk’ olmaktan çıktı yargı uygulamaları, hukuk normalleşti...

* * *

‘İktidarın sopası’ metaforunu en çok seven siyasi hatiplerden biri, CHP’li Muharrem İnce’dir.
Fakat bize, lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun birçok beyanatından birini, Ağustos 2012’de söylediği şu sözleri dikkate almak yeter:
“Sanıklarla yargı arasında kan davası var orada... Demokrasilerde tutuklu milletvekili olmaz... Eğer olursa böyle bir ülkede yargı, iktidarın sopası demektir. Yargı, iktidarın sopası olursa o ülkede demokrasi ve hukukun üstünlüğünden söz edemezsiniz.”
O gün iktidarın sopasıydı, bugün iktidarı hırpalıyor.
Kılıçdaroğlu’nun son kararı nedir?
Yargı ‘Muhalefetin sopası’ olursa okey midir, artık bu ülkede demokrasi ve hukukun üstünlüğünden söz edebilir miyiz?

* * *

Netice-i kelam...
‘Yargı iktidarın sopası’ diyen var, ‘Muhalefetin sopası’ diyen var, ‘Cemaat’in sopası’ diyen var da ‘Adaletin sopası’ diyene rastlanmıyor.
Hiç adaletin sopası olmasa... Dün dayağını yiyen, yarın gene kendisine döneceğini bile bile, akıllanıp uslanmadan sallar mıydı elinde bugün onu?