Sen kimden yanasın kardeşim?

Aklımızın tam ortasında...
Kalbimizin en derin yerinde...
Öyle bir açmaz ki...
Öyle rahatsız edici, aşağılayıcı, köleleştirici, tebalaştırıcı, kamplaştırıcı bir soru ki:
“Sen kimden yanasın kardeşim!?...”
Savcıdan mı? Başsavcıdan mı?
Hükümet, Cemaat, polis, öteki polis...
Öteki... Öteki... Diğeri...
Soruyor:
“Benim soruşturmamı nasıl engellersin!?...”
Soruyor:
“Polis mahkeme kararını nasıl dinlemez!?”
Öteki soruyor:
“Sen bana kumpas mı kuruyorsun!?”
Bitmiyor...
Hükümet yönetmelik çıkarıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu karşı çıkıyor.
Hükümet tepki gösteriyor. Danıştay hükümetin yönetmeliğini iptal ediyor.
Mahkeme karar alıyor. Polis uygulamıyor.
Peki ne oldu şimdi?
Polisler kaça ayrıldı? Hâkimler, savcılar kaça ayrıldı?
Biz kaça ayrıldık?
Menfaatler kaça bölündü?
Üç “Y” ile mücadele vardı.
Yolsuzluk... Yoksulluk... Yokluk...
Bunu yapmak için başka bir 3 “Y”ye ihtiyaç vardı...
(Y)asama (Y)ürütme (Y)argı.
O da karıştı...
Y’ler birbirine girdi...

İŞADAMLARI... İHALELER...

Sonra baktım, öylesine isimlere gözaltı istenmiş ki...
Türkiye’nin son dönemde en büyük ihalelerini alan isimler...
Bir şok da oradan...
Ve döndük yine aynı yere?
Hiç bilmediğimiz, hiç tanımadığımız, hiç görmediğimiz bir çatışmaya...
Savcı başsavcıyla...
Hâkim polisle...
Ve halkın önüne gelen yine aynı soru:
“Sen kimden yanasın kardeşim?”
“Yahu bırak beni kardeşim. Ben sade bir vatandaşım.”
Olmaaaaaz...
“Söyle kimden yanasın?...”
O kadar çok soruldu ki bu soru.
Aklıma yine o geldi.
Bütün bir hayatı sıradan soruları umursamadan geçen ve “yakası açılmadık cevapları” bir ressamın fırçası gibi içindeki tuvale çizen o şaire...
Bulut mu Olsam
Denizin üstünde ala bulut
Yüzünde gümüş gemi
İçinde sarı balık
Dibinde mavi yosun
Kıyıda bir çıplak adam
Durmuş düşünür
Bulut mu olsam
Gemi mi yoksa
Balık mı olsam
Yosun mu yoksa
Ne o, ne o, ne o
Deniz olunmalı, oğlum
Bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla
Okudun mu şimdi? Bilenler bir daha okudu mu?
Okuduysanız diyorum ki...
Ey çıplak adam...
Senin için hatırladım bu şiiri...
Sen! Yani çıplak adam...
Sen! Yani ayın sonunu nasıl getireceğin sorusuyla meşgulken...
Şimdi “Kimden yanasın?” sorusuna mahkûm olan çıplak adam...
Sana diyorum:
Kendin ol oğlum...
Kendin ol...