Gülerce’yle uzlaştım gitti

Dün, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Twitter’dan uzattığı eli tutmuştum. Onun mesajları da ortayaydı...
Bugün de Hüseyin Gülerce’yle prensip anlaşmasına varıyorum.
Tüm tarafların onayına açtığı çerçeve şu:
“Büyük yangın var...
1- Yangına benzin değil su dökmeli...
2- Yangını söndürmeye çalışanlara yol açmalı...
3- Kim başlattı tartışmasına girmemeli...”
Gelelim altına imza atılacak taahhütnameye:
“Üç esasta ittifak olmalı:
1- Yolsuzlukların üstü örtülmemeli...
2- Bürokrasi, paralel devlet kuramaz, sivil vesayet kurulamaz...
3- Bürokraside liyakat asıl olmalı. Bizden - bizden olmayan ayrımı yapılmamalı... Hukukun üstünlüğü esas alınmalı. Hukuk dışına çıkılmamalı...”

* * *

Üç şartın üçünü de peşinen kabul ediyorum, hatta Metin Feyzioğlu’nun da bunlara ‘Hayır’ demeyeceğine inanıyorum.
Hemen el sıkışalım, Twitter baharımız başlasın...
Yalnız, üstünde çalışmamız gereken ufak tefek bir iki detay var.
Birincisi, ufukta itfaiye birliği göremiyorum.
Senin, benim kendi aramızda barış çubuğu tüttürmemiz bir şey halletmiyor.
Herkul.org ne diyor, asıl ona sormak lazım.
İkincisi, dünün yanlışları yerde duruyor, o hoyratlıkların kefareti ödenmedi daha...
Biz el sıkışınca telafi olacak mı hepsi? Malum kuraldışı operasyon yöntemlerinden tövbe edilip temiz bir sayfa açılacak mı?
Twitter baharımız, hakkı yenenlere, hukuklarına girilenlere de uğrayacak mı?
Türkiye’yi ‘arındırma’ operasyonları sırasında gadre uğrayanların maküs kaderi değişecek mi?
Yoksa kurgu ve ifşa ile hayat karartma yöntemi, hâlâ sözüm ona bir adalet sağlama aracı olmaya devam mı edecek?
Bundan sonrası için hukukun keyfi kullanımlarına karşı güvencemiz var mı, garantimiz nedir?
Şerefimiz, haysiyetimiz, mahremiyetimiz, hürriyetimiz yargının teminatı altında mı?
Polis ve adliyenin gücü, artık siyasi operasyon çekmek için kullanılmayacak diyebilir miyiz?
Ve sonuncusu, ihtilaf halinde aramızda kim hüküm verecek, hangi mahkemeler yetkilidir?
Taahhüde giren tarafların bu anlaşmanın şartlarına uymaması halinde yaptırımı nedir?
Anlaşmanın, bugün saldırı altındaki demokratik sistemden başka bir garantörü ve kefili olamayacağına göre...
İhlal olursa silbaştan eskinin psikolojik harp yöntemlerine mi dönülecek?
Bu detayları hallettikten sonra mutabakatımızı yürürlüğe koyabiliriz.
Hayırlı olsun mu?

ERDOĞAN BAYRAKTAR'IN İSTİFA ÇAĞRISI

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, istifasının istenmesine kızarak "O zaman Başbakan da istifa etsin" dedi.
Kendisine, hazır bir açıklama metni gönderilmesine bozulmuş...
NTV canlı yayınına bağlandığında o metni okumadığına göre, okuduğu metni kim hazırladı? Ya da irticalen mi konuştu?
İzaha muhtaç...
Tepkisini yorumlamadan önce, bu sorunun cevabını bilmek isterim.