Paylaş
Tam sekiz gün geçtikten sonra dün üç bakanın istifa etmesiyle birlikte bu depremin yol açtığı hareketlilik yeni ve kuvvetli bir ivme kazandı. Bu istifalar içinde muhtemelen en çok konuşulacak olanı, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da istifa etmesi gerektiğini” söyleyen Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın durumudur.
Bayraktar’la ilgili dosya, İranlı işadamı Reza Zarrab ile ilişkilendirilen bakanların durumundan farklılık gösteriyor. Soruşturma dosyasına göre, Bayraktar’ın adı, ünlü bir müteahhidin İstanbul’daki gösterişli bir projesinde inşaat yoğunluğunun arttırılmasıyla ilgili gelişmeler çerçevesinde gündeme geliyor.
Geçen pazartesi günü Taraf gazetesinin soruşturma dosyasında yer aldığını belirterek yayımladığı yasal yollardan dinlenmiş telefon görüşmelerinin deşifreleri, rant olgusu ile siyaset kurumu arasındaki karmaşık ilişkileri bir kez daha projektör altına sokan ilginç bir ilişki örgüsünü karşımıza çıkarıyor.
* * *
Bu deşifrelere göre olayın ana öyküsü şöyle cereyan ediyor. Öykünün merkezinde 2011 yılında satın aldığı bir arsanın inşaat yoğunluğunu arttırmak isteyen bir müteahhit var. Bunun için Büyükşehir Belediye Başkanı’na başvuruyor. Başkan, bu talebi karşılamıyor. Büyükşehir Belediye Meclisi, 2012 yılında AK Partili ve CHP’li üyelerin oybirliğiyle reddediyor müteahhidin projesini. Müteahhit, bunun üzerine Başbakan’a gidip talebini ona iletiyor. Başbakan, sorunu çözüme kavuşturması için Çevre Bakanı’na talimat veriyor. Bakanlığın yetkisi kullanılarak, Belediye baypas edilmek suretiyle arsanın bulunduğu alan “özel proje” ilan ediliyor ve sonunda yoğunluk artışına izin çıkıyor.
Savcının önündeki soruşturma dosyasında yeralan telefon dökümlerine göre, olayın kahramanı olan ünlü müteahhit Türkiye’de kamuoyunun yakından tanıdığı, dev projeleriyle gündeme gelen Ali Ağaoğlu’dur. Geçen salı günü gözaltına alınan Ağaoğlu, üç gün sonra serbest bırakılmıştır.
Projeye konu olan tartışmalı alan, Bakırköy ilçesinde Hipodrom’un karşısındaki 70 dönümlük bir arazidir. Ağaoğlu 2011 yılında satın aldığında, bu arsanın 40 dönümü Büyükşehir’in imar planında park alanı olarak görünüyor. İnşaata elverişli bölüm ise geriye kalan 30 dönümdür. Ağaoğlu’nun talebi iki parçalıdır. A) 40 dönümlük park alanını 25 dönüme düşürerek inşaata uygun arazinin payını genişletmek, B) Emsal değişikliği suretiyle binanın boyunu da biraz yükselterek, inşaat yoğunluğunu arttırmak.
* * *
Taraf gazetesinin haberine göre, savcının önündeki soruşturma dosyasındaki tapelerden biri Ağaoğlu ile Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AK Partili üyesi ve İmar Komisyonu Başkanvekili Timur Soysal arasında geçen konuşmanın dökümü. Gazete konuşmanın tarihini vermemiş. Soysal, büyükşehir planında o arazideki inşaat yüksekliğin 63 metre olduğunu belirtip, bunun arttırılmasıyla ilgili olumsuz bir tutum takınınca, Ağaoğlu “63 değil, 70 metre yükseklik” der ve ardından ekler:
“Bak ben onu bakanlığa yaptırmadım açık net konuşuyorum... Başbakan’a yaptırdım. Yani yapmadınız yapmadınız... Kadir Bey bin kişinin önünde söz verdi, ‘Bu ay dedi, önümüzdeki ay’ dedi yapmadı. Ben de gittim sayın patrona söyledim. Büyük patrona, o da direkt bakana talimat verdi, ‘Halledin burayı’ dedi...”
* * *
Taraf gazetesinin soruşturma dosyasında bulunduğunu bildirdiği 11 Ocak 2013 tarihli bir diğer kayıt, bu konunun Ağaoğlu ile AK Parti’nin İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu arasında da bir sıkıntıya yol açtığını gösteriyor.
Babuşçu, bu konuşmada çok açık ifadelerle Ağaoğlu’na projesinden dolayı rahatsızlığını iletiyor ve şöyle konuşuyor: “O şimdi çok ciddi sıkıntıya sebebiyet veriyor ya, orada şimdi büyükşehir reddetmiş, onun üzerine bakanlığa gidilmiş, bakanlık özel proje ilan etmiş. Bu ciddi şekilde bizim grup açısından sorun haline geldi. Çünkü Büyükşehir’in reddettiği bir şey bu. Üstelik Büyükşehir’e bakanlık görüş sormuş, görüşü beklemeden planı yapmış.”
Bu şikâyeti üzerine Ağaoğlu, açıkça şikâyetçi bir tonla Kadir Topbaş’ın projeyi engellediğini söyleyip, devam ediyor: “Onun üzerine ben sayın büyük patron, yani anladınız... Bir ziyaretimde ona bahsettim, o da Erdoğan Bey yapsın diye söylemişti. Yani direkt onun talimatı ile yapılan bir şey yani bu...”
Babuşçu ise Büyükşehir’in reddettiği bir dosyanın Çevre Bakanlığı’na götürülüp “özel proje” haline getirilmesinden yine de rahatızdır; “Doğru bir yöntem takip edilmedi... Yani hiç Büyükşehir’e uğramamış olsa hadi neyse...” diye konuşur.
* * *
İşin bu yönüne bakıldığında, Bayraktar’ın dün istifasını açıklarken “...Beni rahatlatacak deklarasyonu yayımlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum, çünkü soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan’ın talimatıyla yapıldı” şeklindeki sözleriyle doğruyu söylediği anlaşılıyor.
Paylaş