Tanıyorum

48 saattir sükunetle izliyorum...

Haberin Devamı

Şaşkınım.
14 ay boyunca inanılmaz bir gizlilikle süren bir takibin ardından şoktayım.
Nasıl gizli kalabildi?
Nasıl amirlerden, üstlerden gizlenebildi?
Böylesi ancak filmlerde olur.
4 bakan adı geçiyor.
Ben dördünü de tanıyorum.
Egemen Bağış desen...
Bir kardeş samimiyetim var.
Zafer Çağlayan desen yıllar önceye dayanan bir dostluk... Yıllarca birlikte tenis oynadık.
Muammer Güler’le taaaa Samsun Valiliği’nden gelen bir yakınlık...
Bayraktar’ı son dönemde tanıdım.
O yüzden iddialar karşısında dilim tutuldu.
O yüzden şimdi ne varsa içime atıyorum. Yargının tarafsızlığına sığınıyorum.
O yüzden yargı, kararını verene kadar onlar benim yine dostumdur.
Ama bundan daha acı bir şey var beni rahatsız eden.
Bakıyorum, yine kamplar arasında bir savaşa dönüştü olay.
Nasıl bir Türkiye’deyiz diye soruyorum.
Bir taraf iddialara karşı kör, öteki taraf her şeyi gözüne sokarcasına bağırıyor.
Sanki herkese göre bir yargı sistemi var.
Senin savcın benim polisim tartışmaları...
Sanki bir savaş hali...
Peki bu kadar gergin bir ülke huzuru nasıl bulabilir...
O yüzden bir karar aldım.
İddianameler tamamlanana kadar, yargı süreci başlayana kadar gökyüzüne bakıp, susacağım...
Heyecanlanmadan, duygusallıklara kapılmadan sakince izleyeceğim.

Haberin Devamı

Fuat Keyman, Tarhan Erdem, Bekir Ağırdır

Bunca nefretin, kirliliğin, kavganın ve gürültünün arasında iyi ki varsınız...
Belki de en çok ihtiyacımız olan şeyi yapıyorsunuz.
Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda, fırtınaya rağmen inatla ve sessizce kürek çekiyorsunuz.
Keyman, Erdem ve Ağırdır...
Baktım yine bir çalışma...
Başlık şu:
“Türkiye’nin demokratikleşmesi için kapsamlı bir siyasi parti ve seçim sistemi reformu önerisi...”
En temel meselemiz...
Siyasi partilerin demokratik bir yapıya kavuşturulması.
Reform önerisinden çıkardığım bir özet şu:
Lider vekilliği değil, millet vekilliği...
Akademisyenler oturmuş, dünyayı incelemişler, madde madde sıralamışlar.
Seçilenle seçen arasındaki mesafenin azaltılması için siyasi parti üyelik sisteminin, karar verme oranına etkisine kadar sorgulamışlar.
Yani il, ilçe teşkilatlarının, delegelerin partinin karar organında etkili olmasını sağlayacak bir sistem.
Bu çalışmayı okurken Almanya’da yeni kurulan koalisyonu hatırladım.
Muhafazakâr CDU ile sosyal demokrat SPD’nin koalisyon kriterleri...
Üç konuda sıkıntı vardı.
SPD bütün üyelerine koalisyon kurulması için görüşlerini yazılı olarak sordu.
Evet mi, hayır mı?
Sonra çok geniş bir kurultay topladılar.
Delegeler o kurultayda karar verdi.
Gerçek anlamda bir siyasi parti içi demokrasi hareketiydi bu...
Reform önerisinden önümüzdeki günlerde başka alıntılar yaparak meselenin detayına gireceğim...
Şimdilik Keyman, Erdem ve Ağırdır’a “İyi ki varsınız” diyorum...

Yazarın Tüm Yazıları