Paylaş
Anne adaylarının üç besin unsuruna; protein –özellikle de kaliteli protein-, demir ve B12 vitaminine hepimizden daha fazla ihtiyaçları var. Kaliteli protein konusu ise çok önemli. Her proteinli yiyeceğin içerdiği proteinler aynı kalitede değil. Özellikle vücudumuzun üretemediği, dışarıdan kazanmamız zorunlu olan bazı aminoasitler var ki -aminoasitler proteinimizin yapı taşlarıdır- onları bedenimize düzenli olarak ve hiç aksatmadan kazandırmak zorundayız.
Kırmızı et, -tıpkı yumurta gibi- kaliteli protein kaynaklarının başında geliyor. Ayrıca hamilelerin zaten normal dönemlerine oranla her gün fazladan (yani ek olarak) 10-15 gram daha protein almaları gerekiyor. Hatta bu miktarı hamileliğin sonlarına doğru 20 gramlara çıkarmak gerekiyor.
İşte bu nedenle hamilelerin düzenli olarak kırmızı et tüketmeleri, sağlıksal bir zorunluluk. Bu konuya özellikle vejetaryen beslenmeyi benimseyen annelerin hassasiyet göstermeleri lazım.
Yukarıda da belirttiğim gibi kırmızı et sadece güçlü ve kaliteli protein yapısı nedeniyle değil, zengin demir ve B12 içeriği ile de hamileler için olmazsa olmaz bir besin. Ayrıca doğal ortamlarda yetişmiş hayvanların etinden omega-3 kazanmak da mümkün.
Benim önerim; her hamilenin sebzelerle birlikte haftada üç-dört kez yağsız kırmızı et tüketmesidir.
Ve küçük ama önemli bir hatırlatma: Her gün bol miktarda kırmızı et yemek, hele hele bol yağlı kırmızı eti beslenmenin vazgeçilmez bir parçası haline getirmek de doğru değildir. Her şeyin fazlası gibi kırmızı etin de fazlası “hasta” edebilir, unutmayın.
Çocuğunuzla ilgilenin
Söylemesi kolay, yapması zor belki ama çocuklara ilgi ve sevgi göstermek, en az onları düzenli ve dengeli beslemek kadar önemli bir konudur.
Uzmanlar, çocukların yalnızca ruhsal değil, fiziksel gelişimleri için de ilgi ve sevgiye ihtiyaçları olduğunu belirtiyor.
İlgisiz, sevgisiz ve güvenlik duygusundan uzak büyütülen çocuklarda gelişme geriliği daha sık görülüyor. Bu çocuklarda uyku sorunlarına, ağlama krizlerine, öğrenme problemlerine, okul başarısızlıklarına, öfke nöbetlerine ve sosyal uyumsuzluğa daha sık rastlanıyor.
Daha da kötüsü, bu çocuklar ergenlik yaşlarına geldiklerinde madde kullanmaya daha eğilimli, fast food gibi beslenme yanlışlarına yakalanmaya daha yatkın oluyorlar.
Ağrı kesicilere dikkat!
lütfen en ufak bir ağrıyla karşılaştığınızda hemen ağrı kesicilere sarılmayın. Her ağrının farklı grupta ve dozda ağrı kesicilerle yatışabileceğini unutmayın.
Gereksiz yere kullanılan ağrı kesicilerin hastalıkları maskeleyebileceğini ve daha sonra daha da büyük sorunlara yol açabileceğini bir kenara not edin. Ne olduğu bilinmeyen bir ağrıda üç-dört günden fazla ağrı kesici yutmayın. Günde ortalama üç defadan fazla ağrı kesici kullanmayın.
Metamizol sodyum içeren ağrı kesicilerin kemik iliğini, parasetamol içeren ağrı kesicilerin karaciğer ve böbrekleri hasta edebileceğini aklınızdan lütfen çıkarmayın.
Paylaş