Paylaş
Fransa’dan Türkiye’ye son devlet ziyareti 1992 yılında François Mitterrand döneminde gerçekleşti. Gerçekleşti diyorum çünkü genç bir diplomasi muhabiri olarak Mitterrand ve Alain Juppe’nin ziyaretini bizzat izlemiştim.
Mitterrand’ın ziyaretinden 19 yıl sonra bu sefer Sarkozy’nin, Şubat 2011’de G-20 başkanı sıfatıyla gerçekleştirdiği ‘5 saatlik skandal gezi’ye tanık oldum. Aradaki ‘devlet adamlığı uçurumu’ inanılmazdı. Ziyaret diplomatik açıdan onarılması hayli güç yaralar açtı. 20 yıl önce Türkiye’ye gelen Mitterrand’ın Dışişleri Bakanı Alain Juppe, ziyaretin ardından Sarkozy’nin Dışişleri Bakanı oldu. Juppe, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye 20 yıllık eski gözlüklerle bakarak yıktığı tüm köprüleri, yeniden inşaa etmek için hayli emek verdi. Ama Sarkozy halkla da köprüleri yıkınca Elysee’nin sahibi değişti, Dışişleri’nin yeni kiracısı da Laurent Fabius oldu.
Şimdi yeniden Hollande’ın 27-28 Ocak’ta Türkiye’ye gelişine tanıklık edeceğiz. Ziyarete bir aydan fazla bir süre var ama Ankara-Paris hattında mekik diplomasisi çoktan başladı. Hollande’ın AB yolunda açtığı 22’inci fasıl jestini Ankara, Sinop’ta yapılacak nükleer santral ihalesini Japon-Fransız ortaklığına vererek gördü. Son bir sene içinde Fransa’dan sırasıyla Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq, Sanayi ve Ekonomik Kalkınmadan sorumlu bakan Arnaud Montebourg, AB’den sorumlu Bakan Thierry Repentin ve Suriye konusuyla ilgili de olsa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius Türkiye’ye geldi.
Bu ay içinde ise ziyaretlerin yönü değişti. Heyetler Ankara’dan Paris’e gitmeye başladı. Hatta öyleki, iki heyet aynı anda temaslarda bulunurken Fransız Ulusal Meclisi’nde ya da Elysee’nin koridorlarında çarpışır oldular. Geçtiğimiz hafta TBMM Fransa-Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ve eski Paris büyükelçisi Osman Korutürk’ün de aralarında bulunduğu heyet, Fransız mevkidaşlarının daveti üzerine, TUSİAD Başkanı Muammer Yıldız da Institue Bosphore’un Bilim Kurulu toplantısı için Paris’teydi. Ulusal Meclis’in komisyonlar katında heyetler görüşürken, Fransa’da bulunan Türkiye kökenli işadamlarının çatı örgütlenmesi FETİF de 7’inci katta 30’u aşkın Fransız milletvekilinin katıldığı geleneksel akşam yemeğini veriyordu. Onlarla da yollar çakıştı. Bir günde 3 ayrı önemli etkinlik...
Hollande’ın ziyaretinden ne beklemeli?
Peki bütün bu ziyaretlerde öne çıkan konular neler ? Hollande’ın ziyaretinden ne beklemek lazım? Elysee kulislerine göre, Hollande Türkiye’de büyük kontratlar imzalamaya ya da büyük konuşmalar yapmaya değil, ‘yalnızca gelişinin bile çok önemli olduğunu ve ilişkilerde bir dönüm noktası oluşturacağı’ mesajını vermeye hazırlanıyor. Diplomatik kaynaklar, ‘Hollande gerçekten samimi mi?’ sorumuza, ‘Mesajlar verildi. AB yolunda somut adımlar atıldı. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın ziyareti son noktayı koyacak. ‘Bakın 20 yıl sonra buradayım’ diyecek. Gerisi zaten gelir” yanıtını veriyor.
Meclis’in ve Senato’nun nabzını kriz öncesinde ve sonrasında yoklayan Kasım Gülpınar ve İnkar yasasının çıkışı sırasında Paris Büyükelçiliği yapan Osman Korutürk de bu görüşü destekliyor. Kasım Gülpınar, Sarkozy dönemi ile Hollande dönemi arasında ciddi bir fark olduğunu "Fark o kadar büyük ki, Sarkozy dönemindeki her ziyaretimizde bizi geren düşmanca hava gitmiş. Bu sefer herkes bizi kucak açarak karşıladı. Bu da devlet adamlarının tavırlarının ilişkilerde ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" sözleriyle anlatıyor.
Papazyan-Hollande buluşması
İlişkilerde hala ‘Demokles’in kılıcı’ denebilecek önemli bir unsur var. O da İnkar Yasası. Hollande, seçim kampanyası öncesinde, Ermeni diyasporasına, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği, ‘İnkar Yasası’nı geri getirmeye söz vermişti. Fransız Dışişleri ve Adalet Bakanlığı, AB çerçeve yasasını iç hukuka uygulayarak bu sorunu çözecek bir çalışma başlattı. Çerçeve yasanın uygulanması için son tarih 26 Kasım’dı. Ama Danıştay ve Anayasa Mahkemesi, bir kez daha, reddedilen yasanın bir daha getirilemeyeceğini içeren net görüşler bildirdi. Hükümet de yasayı henüz gündeme getirmedi. Fakat, 2014 yerel seçimleri ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu konu yeniden gündeme gelebilir. Önünde bir engel yok. Zira diyasporanın Hollande’a yakın kanadını temsil eden Murat Papazyan, bugün Hollande ile görüşüyor. Gündem ise malum...
“Gezi olayları bir şanstı”
Bunlar Türkiye’nin merak ettiği sorular. Bir de Elysee ve Meclis’teki temaslarda Fransız vekillerin ve Hollande’ın kurmaylarının merak ettiği sorular vardı. Birincisi Gezi Parkı. Gezi olayları boyunca Türkiye’yi fazla incitmeyen açıklamalar yapmaya dikkat eden Fransız diplomasisi, bu olayın ‘gösteri yürüyüşü özgürlüğü’ çerçevesinde özgüvenle çözülememesini anlayamadıklarını’ dile getiriyor. Hollande’ın kurmayları, geçtiğimiz hafta görüştükleri Türk ziyaretçilerine, “AB yolundaki bir Türkiye için, bu kadar dinamik bir sivil toplumu olması bir olumsuzluk değil, tam tersine bir şanstı. Bunun üzerine şiddetle gitmek yerine bu bir şans olarak algılanabilirdi. Nasıl bu olay toplumsal gerginlik konusu haline dönüştürüldü bunu anlamak zor” dediler.
Meclis’te Dostluk Grubu da aynı sorulara muhatap oldu. Dışilişkiler Komisyonu üyesi Yeşiller mensubu milletvekilleri, Gezi İddianamesi’ni sert bir dille eleştirerek, AB yolundaki Türkiye’de gösteri ve yürüyüş hakkının güvence altına alınması gerektiğini dile getirdiler.
İkinci önemli konu ise çözüm süreci. Fransa Kürt sorununun çözümüyle de yakından ilgileniyor. Tüm muhataplarına bu konularda sorular yöneltiyor. TUSİAD Başkanı Yılmaz Elysee’de Kürt sorununun çözümü sürecine büyük önem verdiklerini ve süreci desteklediklerini dile getirdi. Fransız yatırımcıları bölgenin kalkınmasına katkı vermeye çağırdı.
Geçtiğimiz hafta bunlar konuşuldu. Hollande’ın Türkiye ziyaretine henüz bir ay var ama diplomatların, politikacıların ve iş dünyasının arka plan çalışması bu atmosferde başladı. 27-28 Ocak ziyaretinin tarafların beklentilerine yanıt verip vermeyeceğini ise hep beraber göreceğiz.
Paylaş