Paylaş
Balbay’ın siyasi görüşlerine ve hareketlerine taraftar veya aleyhtar olabilirsiniz. Şahsen benim tavrım belli. Fakat “hukuk”a önem veriyorsak Yüce Mahkeme’nin bu kararını Balbay ismini kapatarak okumayı bir deneyelim. Böylece siyasi at gözlüklerinden kurtularak ‘Hukuk ne diyor’ diye düşünebiliriz.
Balbay’ın siyasi görüşlerini paylaşanlar elbette tahliye kararına çok sevindiler.
Fakat kararda onların canını sıkacak hükümler de var! Çünkü Anayasa Mahkemesi, siyasi görüşle değil, hukuki normlarla karar verdi. Kararda tam 14 defa AİHM içtihatlarına atıf yapılıyor!
Hukukun evrensel prensipleri böyledir. Mecelle’nin bir hükmünü Roma hukukunda da bulabilirsiniz. Belçikalı Mathieu Cohin hakkında AİHM’nin verdiği kararın, Balbay için Anayasa Mahkemesi tarafından emsal alındığını da görürsünüz...
MAHKEME’NİN YAPISI
Balbay hakkındaki kararda Anayasa Mahkemesi’nin “Birinci Bölüm”ündeki
5 hâkimin imzası var. Fakat karar müzakeresini “İkinci Bölüm”ün de katılmasıyla 16 hâkim yaptı, bölümler arasında içtihat birliği olsun diye.
Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyeli bugünkü yapısında, Başkan Haşim Kılıç, merhum Turgut Özal tarafından atanmıştı. Ahmet Necdet Sezer döneminde atanan üyelerin sayısı 5’tir. Kalan 11 üye Abdullah Gül döneminde göreve geldiler. Gül döneminde seçilen ya da atanan üyeler sayısal çoğunluğa sahip fakat işte Balbay kararında ve hükümetin antidemokratik Sayıştay yasasının iptalinde diğer üyelerle “oybirliği” halinde karar verdiler.
Başka kararlarda farklı oylar kullandıkları da görülüyor.
Hepsi değişik mesleki kökenden gelmektedir zaten; yargı, üniversite, idare, baro gibi...
Hukuki durum çok netse oybirliğiyle, yoruma müsaitse farklı oylarla karar veriyorlar.
Anayasa Mahkemesi’nde, çok şükür, çoğulculuk vardır ve çok şükür hiçbir şekilde blok halinde hareket eden bir hizip yoktur.
ARDINDA KİMLER VAR?!
Türkiye’de hastalıklı bir siyasi kültüre gittikçe daha fazla batıyoruz! Her şey kötü, hiçbir kimseye ve kuruma güvenilmez! Her gelişmenin ardında gizli kuvvetler, dış güçler falan var!
Mahkeme kararları mı? Cemaat, iktidar, dış güçler, faiz lobisi falan aldırıyor bu kararları!
Yargı bazı davalarda yanlış karar verebilir, “adli hata” kavramı hukukta da vardır.
Fakat kararları hukuk diliyle irdelemek yerine, siyasi önyargılarımızla göklere çıkarıyoruz veya yerin dibine batırıyoruz. Yargı falancayı tutuklayınca iyi, serbest bırakınca kötü oluyor! Veya aksi... Hukuki sebeplerini araştırmak ve irdelemek aklımıza bile gelmiyor. Varsa yoksa, siyasi kavga!
Bu, hastalıklı bir siyasi kültürdür!
MAHKEME NE DİYOR?
Böyle keskin siyasi cengaverlikle hukuk kültürünü tahrip etmeye devam edersek, bu ülkede hukukun üstünlüğünü nasıl sağlayacağız?! Hak aramanın hukuki yolları konusunda bilinç oluşturmayı, yargıda tarafsızlık ve evrensellik kültürünü güçlendirmeyi nasıl başaracağız?!
Yüksek Mahkeme Balbay’ın hangi taleplerini haklı bularak kabul etmiş? Hangi konularda 13. Ağır Ceza’nın kararlarını doğru bulmuş? Hangi konularda kendisinin yetkisiz olduğunu belirtmiş?... Bu konularda AİHM içtihatları nasılmış?
Bunları bilmeden siyasi nutuk atmanın hiçbir kıymeti yoktur.
Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de çıkan gerekçeli kararı hukuken fevkalade zengin içeriğiyle, adeta bir hukuk dersi niteliğindedir. İnternet sitesinden herkes okuyabilir. Hukukçular ve hukuk öğrencileri mutlaka okumalıdır.
Paylaş