Paylaş
Sayıştay’ın denetimini kısıtlarsanız, parlamento denetim işlevini yeterince yerine getiremez.
Bu sebeple, modern demokrasilerde hem Sayıştay’ın denetimi yeni boyutlar kazanmıştır, hem vergi idareleri siyasi iktidardan özerk hale getirilmiştir.
Zaten liberal filozofların baştan beri teoride savunduğu, merkez bankalarının ve vergi idarelerinin özerk olmasıdır.
HÜKÜMET Mİ MUHALEFET Mİ?
Bütçe görüşmelerinde Sayıştay konusunda büyük tartışmalar yaşandı. Muhalefet, Sayıştay raporlarının Meclis’e gönderilmediğini, hükümet ise gönderildiğini söyledi.
Bu tartışmada hükümet de muhalefette haklıdır! Hükümet haklıdır, zira Anayasa’nın 164. maddesinde öngörülen Sayıştay’ın “uygunluk raporları” Meclis’e eksiksiz olarak sunulmaktadır.
Muhalefet neden haklı?
“Uygunluk raporları”nı yeterli bulmayan muhalefet daha fazlasını istiyor.
Sayıştay’ın kamu kurumlarında yolsuzluk, usulsüzlük tespit eden raporlarının Meclis’e sunulmasını isteyenler de oldu. Halbuki Sayıştay’ın iç çalışması niteliğinde ve yargısal nitelikte olan raporları hiçbir demokraside Meclis’e sunulmaz! Bunlar adliyedeki “hazırlık soruşturması” gibidir. Sayıştay savcılarına sunulur, Sayıştay’da bağımsız yargı niteliğinde olan “hesap yargılaması” yapılır; beraat, mahkûmiyet, tazminat gibi kararlar verilir.
EKSİK OLAN NEDİR?
Türkiye’de bugün eksik olan, TBMM’de Sayıştay’ın çalışmalarıyla ilgili uzman bir “Sayıştay Komisyonu” bulunmamasıdır. Meclis’te Bütçe Plan Komisyonu vardır, bakanlıklarla ilgili komisyonlar vardır. Hepsinden daha teknik olan Sayıştay konularıyla ilgili bir komisyon yoktur! Sayıştay’ın “uygunluk raporları” veya “performans raporları” alanına giren konularda ortaya çıkacak soruları kim cevaplıyor?! İlgili devlet bakanı!
Halbuki komisyon olsa, milletvekillerinin sorularını, doğrudan ve özgürce Sayıştay yetkilileri cevaplandıracak, bu görüşmeler kamuya açık olacaktı.
Görüyor musunuz demokrasiyle ilgili tarafını?
İktidar 2011 yılında Sayıştay’ın denetim yetkisini kısıtlayan bir kanun çıkarmış, Anayasa Mahkemesi bunu oybirliğiyle iptal etmişti. Gerekçesi, Sayıştay tam denetim yapamazsa, Meclis de denetim yapamaz... Yüksek Mahkeme’nin demokrasi dersi niteliğinde olan bu kararını ilgi duyan herkes okumalıdır. (Karar no: 2012/207)
VERGİ DENETİMİ
Geçen mayıs ayında Amerika’da büyük bir tartışma yaşandı. Amerikan Vergi İdaresi (IRS), muhafazakâr eğilimli bazı STK’lara vergi incelemesi başlatmıştı. İktidarda bulunan liberal Obama, vergi denetimine maruz kalanlar ise muhafazakâr kuruluşlar! İşte bu tabloydu kıyametin kopmasına yol açan.
Amerikan liberalizmi bu konuda öylesine hassastır ki, Obama uzun açıklamalar yapmak zorunda kalmış ve “Vergi İdaremiz bağımsızdır” demişti.
New York Times’da Teresa Trich, “Vergi İdaresi Bağımsız mı?” başlıklı yazısında, Vergi İdaresi’ne önemli atamaları iktidarın yaptığına dikkat çekmişti. (NYT, Mayıs 14)
Önemli atamaları iktidar yapsa da “Vergi İdaresi’nin bağımsızlığı” çok etkili bir kültürdü. Tartışmalar da bu hassasiyetten çıkmıştı zaten.
Bizde de konu gündeme gelmiş fakat hükümet yanaşmamıştır.
Elbette vergi politikasını ve cezaları iktidar belirler fakat kişilere uygulamasını yapan Vergi İdaresi, siyasi iktidardan bağımsız olmalıdır. Türkiye’de son yıllarda bu daha acil bir ihtiyaç haline geldi.
Paylaş