Paylaş
Ve bir haber...
O yüzden soruyorum bu soruyu...
Sizce mutluluk nedir?
Mesela kibirden uzak durmaktır... Böbürlenmekten.
Kafdağı ruhundan utanabilmektir.
Bir ağaç düşünün mesela...
Zirvesindeki o yemyeşil yaprak, toprağın altındaki köklere doğru kibirlense ne olur?
Çamur içindeki köklere, yemyeşil ve taptaze bir kibirle baksa ne olur?
Bir sonbahar günü gerçeği anlayacaktır o da...
Sararıp ağacın dibine düştüğünde anlayacaktır.
O köklere besin olurken, yukarıdaki yemyeşil filizi, bir solgun yaprak olarak kendisinin beslediğini görecektir.
Ve böylece toprağa düşmenin aslında nasıl bir yükselme olduğunu öğrenecektir.
O yüzden soruyorum, mutluluk nedir diye...
Bakın çevrenize...
Karşı kıyılardan, düşman kamplardan, öfkeyi kibirle besleyenler de anlayacaktır elbet...
Yaprağın halini...
Toprağa düşerken yaşadığı yükselmeyi...
O yüzden sordum:
“Mutluluk nedir sizce?”
İşte bir fotoğraf:
Denizli’den Selma Yıldız’ı anlatıyor.
Kardeşim Selma...
Anne ve babası işitme engelli olup, kendisinde engel bulunmayan çocuk ve gençleri düşünen o Selma.
O çocuklara anne-babalarının hayatlarına bir “ses” olmayı öğretiyor.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 20 gönüllü öğrenciyle başladılar.
“Eğlencede engel tanımıyoruz” dediler.
Türkiye’yi gezdiler.
Gönüllü oldular...
İşte o gönlün fotoğrafıdır bu...
Demek ki gönüllü olmaktır mutluluk.
Başka...
Mesela aniden hatırlayabilmektir.
Bir insan için uzaklara doğru dalıp gidebilmektir.
Hep dediğim gibi...
Kalp mesafesinde yaşayabilmektir.
O yüzden yazının başında “Bir haber gördüm” dedim.
Tam 10 sene olmuş...
Ne güzel gülerdik.
Kulenin en üstündeki odasında Erciyes’in resmi dururdu.
Zirvelerine bakarak, Fuji Dağı’nı da anlatırdı.
Anadolu’nun zekâsıydı.
Zirvelere çıktı, trilyonlara hükmetti. Hiçbir zaman kibre kapılmadı.
Zenginler nedense öyle kolay kolay sevilmez.
Ama onun kalbi o kadar zengindi ki..
O yüzden çok severdik onu.
Dün baktım onun için 20’nci kez sanat ödülleri veriliyor...
Hey gidi Sakıp Ağa...
Hem abimiz hem arkadaşımız...
Cenazesine onbinlerce insan katılmıştı.
En zengin halk adamıydı.
O da rahmetli Özal gibi... Toprağa doğru düşüp köklerine kavuşunca yükselmişti.
Demek ki...
Aniden hatırlamaktır mutluluk.
Ve aniden sevgiyle hatırlanmaktır mutluluk.
Bakın bakalım siz ne âlemdesiniz...
Vicdan mesafesinden bakınca...
Köklerinize doğru yükselebilecek misiniz?
Paylaş