Emniyet'i Cemaat'e bağlamışlar

“Doğru, Cemaat’i bitirme kararı 2004’te alındı... Ama sonra Emniyet, Cemaat’e bağlandı...”

*

Şu yaşıma geldim, gizli kapaklı kalması gereken bir olgunun bu kadar açık edildiğine ilk kez tanık oluyorum.
Helal olsun vallaha.

*

Madem artık bu denli “açık” oynanıyor...
Madem saklanmıyor gayri bazı gerçekler...
O zaman şu sorularımıza da yekten cevap verilsin:
-Emniyet’i Cemaat’e bağlama işlemi nasıl yapıldı?
-“Bundan böyle polis müdürlerini ve şeflerini siz atayacaksınız, biz hiç karışmayacağız” mı dediniz?
-“Ne istedilerse verdik” derken kastedilen böyle bir şey miydi?
-“Bağlama” işlemi halen devam ediyor mu?
-Yoksa gelişmelere bağlı olarak Emniyet, Cemaat’ten alınıp başka bir oluşuma mı bağlandı?
-Bu durumda “İmamın Ordusu” diye kitap yazan Ahmet Şık’a çektirdikleriniz nedeniyle özür dilemeniz gerekmiyor mu?
-Bu iddiayı dile getirdi diye zindana tıktığınız Hanefi Avcı’yı derhal serbest bırakmanız gerekmiyor mu?
-“Emniyet oldu Cemaat” diyenler haklı çıkmış olmuyor mu?

*

Ve hepsinden önemlisi...
“Emniyet’i Cemaat’e bağladık” cümlesi, bir tür “Biz suç işledik” itirafı değil mi?
“Yüce Türk adaleti” nerede?
Yoksa o da mı bir yerlere bağlandı?

İkisine de söyleyecek bir çift sözüm var

MEHMET Baransu’nun Taraf’ta yayınladığı haberden öğreniyoruz ki:
2004 yılında yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cemaat’e karşı önlemler alınması doğrultusunda kararlar alınmış.
Bu ne demek?
Şu demek:
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cemaat’i bitirme planı yapılmış.

*

Bu haberin ardından...
-Cemaat diyor ki: Vay! Demek 2004 yılında bizi bitirmek için MGK’da plan yapıyordunuz ha!
-Hükümet diyor ki: 2004 yılında böyle bir karar alındı ama biz o kararı hiç ama hiç uygulamadık.
Bu bağlamda hem hükümete, hem de Cemaat’e söyleyecek bir çift sözüm var:

*

-HÜKÜMET’E: Madem Cemaat’i bitirmek için alınan MGK kararlarını uygulamayacaktınız, neden MGK’da öyle bir planın yapılmasına rıza gösterdiniz? Neden diklenmeden dik durmadınız? Neden “Kusura bakmayın, biz böyle bir planın içinde olmayız” demediniz? Nasıl ikna oldunuz? Neden imza attınız? Bu durumda “Cemaat’i bitirme planı” yapanların yargılanıp hapse atılması meselesi ne olacak?

*

-CEMAAT’E: 2004 yılında MGK’da “Cemaat’i bitirme planı” yapıldığı haberi, neden 2009’da, 2010’da, 2011’de, 2012’de sızmadı da ancak 2013’te sızdı? Bu bilgiyi elinde bekletenler vardı da dershanelerin kapatılma girişimini mi bekliyorlardı? Bu haber, iki sene önce patlasaydı, siz yine “Vay! Demek bizi bitirmek için plan ha” mı derdiniz, yoksa “O zamanın koşullarında böyle yapılması gerekiyordu” mu derdiniz?

Çatışan çatışana

-MISIR bize, biz Mısır’a tavır alıyoruz.
-Sözcü gazetesi, CHP’ye atar yapıyor.
-Cemaat ile hükümet... Malum.
-Jet Fadıl, Cübbeli Ahmet Hoca’ya posta koyuyor.
-Milli Eğitim Bakanlığı ile dershaneciler yatışmaz bir çelişkinin içinde...
-Barzaniciler ile Kürtçüler ayrışması peyda oldu.
-Bahçeli “önüme gelene bin tekme” modunda.
-Erdoğan ile Gülen arasında “şamar yeme” polemiği bütün hızıyla sürüyor.
-Dershaneleri KCK’ya benzeten AKP’li vekil ile dershanecilerin arasındaki soğuk savaş tam gaz...

*

Merkür yine bir şeyin etkisi altına mı girdi Susan abla?

Herkesin terbiyesizi kendine

“GAVAT” diyen valiye gösterilmesi gereken tepkinin çok cılız kaçtığını düşünenler, Kamer Genç’in terbiyesizliğine çok abartılı tepki gösterildiğini düşünüyorlar.

*

Valinin “gavat” demesini “Biz de tasvip etmiyoruz ama...” diye geçiştirmeye çalışanlar, Kamer Genç’in terbiyesizliğini “Biz de tasvip etmiyoruz ama...” diye geçiştirmeye çalışanlara fena halde bozuluyorlar.

*

Vali meselesinde “Tamam yanlış yapmıştır ama valiyi de yedirtmeyiz” cümlesini çılgınca alkışlayanlar, Kamer meselesinde “Tamam yanlış yapmıştır ama Kamer Genç’i yedirtmeyiz” anlamına gelecek tavra ateş püskürüyorlar.

*

Kadın gazetecilere “bacak arası” hatırlatması yapan iktidar partisine mensup milletvekili, iktidar partisi tarafından en ama en hafif cezayla cezalandırılırken... İktidar partisi mensubu milletvekilleri, Kamer Genç’in en ama en ağır biçimde cezalandırılmasını talep ediyorlar.

*

Bacağını ve kolunu kaybettiği tren kazasıyla ilgili CHP Milletvekili Şafak Pavey’e çirkin ve pespaye saldırıda bulunan köşe yazarını “Üzülme, millet senin arkanda” diye teselli eden pek Sayın Bakan Bey, Kamer Genç’e arka çıkanlardan şikâyet ederken... Şafak Pavey’e yapılan terbiyesizliği alenen desteklediği için Bakan Bey’i kınayanlar, Kamer Genç’in yaptığı terbiyesizliğe arka çıkıyorlar.

*

Uzatmak istemiyorum.
Durum “Gesi Bağları” adlı Kayseri türküsünde işaret edildiği gibidir:
“Herkes terbiyesizini alsın çekilsin...”

*

Ne zaman ki...
-Muhalefettekiler iktidardan çıkan terbiyesizlikler için söylediklerini kendi içlerinden çıkan terbiyesizlikler için...
-İktidardakiler muhalefetten çıkan terbiyesizlikler için söylediklerini kendi içlerinden çıkan terbiyesizlikler için...
Gürül gürül söyler hale gelir.
Ancak işte o zaman “siyasette nezaket ve terbiye meselesi” hallolur.

Sehven

DÜN yapılan duruşmada...
O teğmenin telefonuna “sehven” bir şeyler yükleyen emniyet görevlileri beraat etti.

*

Bunun anlamı şudur:
-Telefonumuza bir şeyler yükleyebilirler.
-Yükledikleri şeylerle bizi suçlayabilirler.
-Suçladıkları şeylerle bizi mahkûm edebilirler.
-Ve başlarına hiçbir şey gelmez.

*

Allah hepimizi ‘sehven’ başımıza geleceklerden ve getirileceklerden muhafaza buyursun.