Paylaş
Üslup böyle olmayabilir.
Ama özet olarak sonuç bu...
Ben aflarına sığınarak biraz da “çarpıcı hale” getiriyorum.
Çünkü duyduğum an çarpıldım. Mutlu oldum. Sevindim. İçimden alkışlar yükseldi.
Çünkü duyduğum an bana, “İyi ki böyle polisler ve böyle savcılar da var” dedirten bir olaydır bu...
Gaziantep’te geçiyor...
Bir film şeridi halinde sahne sahne anlatıyorum:
- Emniyet Müdürlüğü’nün çocuk şubesinden bir ekip akşama doğru Gaziantep sokaklarında denetime çıkıyor. Ve tam Değirmiçem Mahallesi’ndeki Eruslu Parkı’na gelince parkta bir kız çocuğunun yattığını görüyorlar. Hemen parka gidiyorlar. Bakıyorlar ki Suriyeli bir kız. Sorup araştırıyorlar...
- Mülteci bir kız. Ve sokakta kalmış. Hava da kararıyor. Polisler kızı alıp Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kapısını çalıyorlar...
Polis: “Bu Suriyeli kızı parkta yatarken bulduk. Siz bu gece sahip çıkın. Yarın duruma bakarız...”
Görevli: “Memur Bey benim bu kızı alma yetkim yok.”
Polis: “Kamu görevidir. Başka çaremiz yok. Almalısınız...”
Görevli: “Alamam.”
Polis: “Alırsınız...”
Ve konuşma giderek geriliyor. Polis son çare olarak nöbetçi savcıyı arıyor. Durumu olduğu gibi anlatıyor.
Savcı, kelimenin tam anlamıyla “gurbetçi” olan kız çocuğunun sokakta kalmasına tahammül edemiyor. Ve talimatı veriyor:
“Eğer o kızı kuruma almazlarsa, görevi kötüye kullanmak nedeniyle siz görevliyi gözaltına alırsınız. Gidin aynen söyleyin...”
Polis bir telefon tutanağı düzenliyor.
Ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Suriyeli kızı alıyor.
Şu anda durum bu...
Açıkça söylemek gerekirse, bunları aktarırken amacım, Çocuk Esirgeme Kurumu’nu karalamak değil.
Onun ötesinde, polis ve savcının bu insani yaklaşımını alkışlamak istedim.
Dün Gaziantep Emniyet Müdürü Ömer Aydın’ı aradım.
Ve öğrendim ki...
“İki gün önce Aile ve Sosyal Yardımlaşma Bakanı Fatma Şahin bütün illere bir genelge göndermiş. Özellikle Suriye’den gelen mülteci çocukların sahipsiz kalmaması ve kötü durumlarla karşılaşmaması için önlem alınmasını istemiş. Ancak genelge dün sabah itibariyle dağıtılmış....”
Ömer Aydın topluma insan kazandırma konusunda çok özverili bir polis.
Daha önce Balıkesir’de okula gitmeyen ve sokakta oynayan üç Roman çocuğu alıp okula yazdırmış. Ve okumalarını takip etmişti.
Şimdi o çocuklar konservatuvar öğrencisi...
Neresinden bakarsanız bakın...
Polisi “biber gazı ve cop” olarak hafızamıza kazıyan olaylardan sonra...
Böyle örnekler de var demek istedim...
Elbette bakanlığın bu genelgesi çok insani bir yaklaşım.
Ama bu genelgeden haberleri olmadan tamamıyla insani duygularla insiyatif kullanan polis ve savcıyı daha içten bir alkışla kutlamak istedim.
İyi ki varsınız...
NOT: Diyaloglar ve savcının gerekçesi ya da talimat içeriği tam böyle olmasa da tahminen ve özetle tarafımdan yazılmıştır.
Paylaş