Paylaş
KENDİ deyimleriyle; ‘Tabelacılık’ yaparak çalışma hayatına adım attılar. 1989’da 2. Sanayi Sitesi’nde, 90 metrekarelik bir batar katta çeşitli sektörlerin tabela işlerini yaptılar. Zamanla işler büyüdü, kabuğuna sığmaz oldu. Tabelacılıkla başlayan ve bugün Türkiye’nin önde gelen açık hava reklamcılığı şirketlerinden Say Reklamı kuran Ercan, Erkan ve Bülent Güldoğan kardeşler, şimdi de rüzgarı karşılarına aldılar. Say Reklam’ın ardından 2008’de kurdukları Ateş Çelik ile Türkiye’nin yüzde 100 sermayeli ilk kule üreticisi unvanını üstlendiler. Güldoğan kardeşlerin gündeminde, küçük çaplı rüzgar tribünü üretmek de var.
Güldoğan kardeşlerin en büyüğü ve aynı zamanda Ateş Çelik’in de Yönetim Kurulu Başkanı olan Ercan Güldoğan ile 1989’da başlayan ve bugün üç şirketle devam eden başarı öyküsünü konuştuk.
Sihirbazlık sandılar
Ercan Güldoğan, önce ilk göz ağrıları Say Reklam’dan söz ediyor: “90 metrekare ile başladığımız Say Reklam, bugün yaklaşık 400 çalışanı ve 40 milyon lira cirosu olan bir şirkete dönüştü. Birçok önemli projeye imza attık. Dışbank’ın Fortis olduğu dönemde bir gecede 205 şubeyi değiştirdik. Sihirbazlık sandılar ama altyapımız hazırdı. 2005’te Dünya Üniversite Yaz Oyunları’na ev sahipliği yapan İzmir’in bütün şehir giydirmesini biz yaptık. Bunun gibi birçok önemli işe imza attık. Hilton’un Türkiye’deki tek tedarikçisiyiz. 3 GSM şirketine aynı anda iş yapan tek firmayız. Say Reklam, zamanla iki firma doğurdu. Bunlardan biri 2011’de kurulan Plaka Mobilya. Banka mobilyası üretiyor. İngiltere ve Fransa’daki HCBS şubelerinin mobilyalarını biz yaptık. Edinemeyeceğimiz referansımız kalmadı.”
500 kişi çalışacak
Say Reklam’ın bünyesinden çıkan bir diğer şirket ise Ateş Çelik... 2008’de kurulan Ateş Çelik’in ilk etapta Say Reklam’ın büyük totem ayaklarını ve çelik yapılarını ürettiğini anlatan Güldoğan, şöyle devam etti: “Kendi ihtiyaçlarımızın yanı sıra enerji sektörünün ihtiyacı olan çelik parçalarını da üretmeye başladık. 2010’da çelik sektöründe rekabet arttı. Biz de, “Rekabeti az, niteliği yüksek bir ürün seçelim’ dedik. Rüzgar tribünlerinin kulelerini üretebilir miyiz konusu ortaya çıktı. 2010’da Çandarlı Liman Bölgesi’ndeki arsayı aldık ve 2011 Haziran’da temel attık. Yakın zamanda da üretime başladık. 190 kişi çalışıyor. Tam kapasite ile çalıştığımızda 400-500 kişiye iş imkanı sunacağız. ”
Güldoğan, tam kapasite çalıştıklarında Türk ekonomisine yılda 40 milyon Euro girdi ve tasarruf sağlayacaklarını belirterek, cari açığa katkı koyacaklarını söylüyor. Güldoğan, “İlk etapta 20-25 milyon Euro ihracat hedefliyoruz. Böylece 60 milyon Euroluk bir katkı söz konusu olacak. 2015 sonunda ise Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketi arasına girmek istiyoruz. Ciro hedefimizde 100 milyon Euro” dedi.
RÜZGARIN MERKEZİNDE
Çandarlı Liman Bölgesi’ndeki faaliyete geçen ilk yatırım olan Ateş Çelik, Türkiye’nin rüzgar koridorunuın tam merkezinde yer alıyor.
GOOGLE’UN ÇALIŞMA OFİSİ GİBİ
Ateş Çelik, ağır sanayi kuruluşu. Ama fabrikadan içeri girdiğinizde sizi farklı bir atmosfer karşılıyor. Özellikle çalışma ofislerinin bulunduğu alan Google’ınkinden farksız. 2014’te tamamlanacak olan alanda bir de toplantıların yapılabileceği bir anfi tiyatro bulunuyor. Beyaz yakalıların rahat çalışabileceği bir ofis yaratma felsefesiyle yola çıktıklarını dile getiren Ercan Güldoğan, şöyle devam etti: “Çalışma ofislerimiz direk üretim sahalarını görüyor. Klimatize edilmiş bir alan yok. Çalışma ofislerinin bulunduğu alanda peyzaja ayrı bir önem verdik. Bahçeler yarattık. Avrupa ve Amerika’da üretim yapan rakiplerimizde mühendis transfer yaptık. Bütün amacımız, ilerleyen süreçte hem mühendislik, hem tedarik, hem montaj, hem de tasarım yapan bir şirket olmak istiyoruz. Bütün uğraşımız bunun için. İyi bir enerji firması olmak için çalışıyoruz. Hedefimiz bu. 40 milyon TL yatırım yaptık. Döneminin bölgede yapılan
en büyük yatırımı.”
ELEMAN İÇİN OKUL KURDU
Ateş Çelik, hem kendi hem de sektörün ihtiyacı olan kaynakçı ihtiyacı içinde önemli bir proje başlatmış. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okul açıp, Bergama Endüstri Meslek Lisesi’nin denetiminde ve Bergama Ticaret Odası’nın katkısıyla projeyi yürüttüklerini dile getiren Güldoğan, amaçlarının hem bölgedeki gençlere bir iş kolu yaratmak hem de vasıflı elaman açığına katkı koymak olduğunu söylüyor. İlk eğitim programının başladığını anlatan Güldoğan, şu bilgileri verdi: “Şu anda 15 kursiyerimiz var. 2.5 ay eğitim alacaklar. Sınıf limitimiz 30 kişi, ama yeterli başvuru olmadı. Bir yanda işsizlik var deniyor, ama iş garantili bu kursa katılan yok. Bugün bu kursu bitiren kişi, dünyanın neresine giderse gitsin en az üç asgari ücretle işe başlar. Bu kursları devam ettireceğiz. 3-4 yıl içinde bölgenin 10 bin kalifiye elemana ihtiyacı var. Biz de bir yerde hazırlık yapıyoruz.”
HEDEF KÜÇÜK RÜZGAR TRİBÜNÜ
Gelecekteki en büyük hedeflerinden birinin de küçük ölçekli rüzgar tribünü üretmek olduğunu paylaşan Ercan Güldoğan, “Bu pazarda ciddi bir hareketlilik var. 500 kilovatı geçmeyen tribünler üreteceğiz. Bunu da çok değerli partnerlerimiz var, onlarla yapacağız. Biz, yüzde 100 Türk sermayesi ile kurulan Türkiye’nin ilk kule üreticisiyiz. Ama yabancı ortaklı üreticiler de var. Bu açıdan bakınca 4’üncü sıradayız. Dünya çapında ise 41’inci kule üreticisiyiz. Öte yandan kendi enerjimizi üretmek adına da 1 megawatlık bir tribün kurmayı planmızı var. Altyapımız buna hazır” bilgisini verdi.
Paylaş