Paylaş
Kullandığımız bazı kavramlar, benzetmeler...
Yaptığımız espriler ve ortak kahkahalar...
Aynı esprilere o kadar güldük ki...
Olay şu:
Cem Özdemir partisinin genel merkezinde bir dönemin efsane hokey oyuncusunu ağırlamış...
Ama “efsane” biraz yaşlı olduğu için parti genel merkezinin merdivenlerini çıkamamış.
Genel merkez binasına bitişik olan otelin asansörü de istenirse kullanılıyormuş.
Ama Cem bilmiyor. Hemen hatırlatmışlar.
Cem de nezaket olsun diye efsane oyuncuyu yan binadaki asansöre kendisi götürmüş.
Asansöre binmişler. Tam parti binasına geçiş yapacakları kata gelecekler...
Cem düğmeye basmış... Ama asansör durmuyor. Bir daha, bir daha basmış... Asansör durmuyor.
Meğerse asansörde anahtar kart sistemi varmış.
İnenler inmiş. Cem ve misafiri bir türlü inemiyor...
Cem bunu anlatırken nasıl gülüyoruz. Kahkahalar halindeyiz.
Heyet Cem Özdemir’in makam odasında bekliyor. Ama onlar ortada yok.
Adam asansörün içinde ters ters bakmaya başlamış... Dayanamamış ve sormuş: “Neden inmiyoruz...”
Ne desin şimdi Cem Özdemir...
Asansör partinin katından geçerken, Yeşiller Partisi’nin başkanı avazı çıktığı kadar bağırıyor:
“Halloooo”.
Ama duyan yok. O bağırdıkça “konuk efsane” daha da endişelenmeye başlamış...
Üstelik Cem yanına telefonu da almadığı için bu garip işkence biraz sürmüş...
Sonunu şöyle anlattı:
“Nihayet birileri bizi duydu da asansörden inebildik. Adam bana acayip acayip bakıyor. Nereye düştük diye... Dikkat ettim, masada otururken benden biraz uzakta oturdu. Ve ne kadar ısrar etsem de, giderken tek başına olmayı tercih etti...”
İnsanın hayatla alay edebilmesi, bireysel mizahı, kendisiyle ilgili masum bir hatayı hiçbir ego çukuruna düşmeden yaşayabilmesi ne kadar önemli...
Cem Özdemir bu olayı, bu yaşanmış mizahı kahkahalarla anlattı bize...
Hani diyoruz ya “koskoca genel başkan”...
Bu tatlı komediyi, koskoca bir kahkahayla anlatabildiği için...
Asıl o zaman koskoca oldu Cem Özdemir...
Uzun bir sohbetti... Anadolu’dan olmayan hiç kimsenin anlayamayacağı bir “kahkaha diliyle” konuştuk...
İşte o Cem Özdemir dün Avrupa’nın en önemli iktidar koalisyonu için Başbakan Merkel’le karşı karşıya oturdu...
Doğu’yu, Anadolu’yu anlayacak bir kökenden gelen bir Avrupalı siyasetçi olarak Cem Özdemir’in bu çabası önemlidir. Koalisyonda olur ya da olmaz...
Bu önemli değil...
Önemli olan, yıllardır uyum üzerine tartışan iki coğrafyanın birbirini anlamasıdır.
Çünkü önemli olan coğrafya ya da nüfus istatistiği değildir.
Zaten duyguların da, kahkahanın da istatistiği tutulamaz.
Birbirini anlayabilmenin en güzel yolu aynı şeye gülebilmektir.
Kahkaha dilidir...
Cem Özdemir bunu iki toplum için de yapabilir...
O yüzden diyorum ki...
Bu öyle basit bir el sıkışma değildir...
Paylaş