Eurovision yerine Türkçevizyon

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, “Puanlama sisteminde değişiklik yapılmaması halinde biz yokuz” dedi.
EBU’dan da (Avrupa Yayın Birliği) değişeceğine dair bir işaret olmadığına göre Eurovision belki de tarih olacak bizim için.
TRT, bu haliyle Eurovision’un yerine Türkçevizyon’i ikame etmeye çalışıyor gibi bir görüntü çiziyor...
Geçen hafta 4’üncüsü düzenlendi Denizli’de Türkçevizyon’un...
Uluslararası Türkçe Sözlü Müzik Festivali bu.
Türkçe konuşulan ülkeler katılıyor.
Sağ olsun TRT yönetimi Denizli’ye davet etti ama ben gidip yerinde izleyemedim...
Bu yıl 21 ülke katılmış.
Katılan ülkelerin sevilen sanatçıları, Türkçe şarkılar ve türküler söylüyor festivalde.
Bir nevi Türkçe Olimpiyatları’nın yetişkin versiyonu...
Bu festivali müzik yarışmasına dönüştürmeyi amaçladıklarını söyledi TRT Genel Müdürü Şahin.
Puanlama sistemini nasıl yapacaklarını çözememişler.
Yani Türkçe şarkı söyleyen yabancı bir şarkıcıya neye göre oy vereceğiz?
Üzerinde çalışıyorlarmış.
Bu da çözülürse, Türkçevizyon Şarkı Yarışması olacak...
“Eyyy EBU, madem puanlama sistemini değiştirmiyorsun, biz de kendi yarışmamızı yaparız” misali...
Eurovision öldü, yaşasın Türkçevizyon!

Ağaçsız meydan

Taksim’in altı güzel, üstü kötü oldu dedik...
Kimse de beğenmiş değil meydanın beton halini zaten...
Başkan Topbaş çıktı, “Henüz bitmedi meydan” dedi, sonra da ekledi: “Meydanlarda ağaç olmaz ama bizim insanımız ağaç istiyor...”
Meydanlarda ağaç olmaz kuralı nereden çıkmış?
Böyle bir genelleme mi var?
Her şehrin dokusu kendine özgüdür.
Kimi meydanlarda ağaç olur, kimi meydanlarda olmaz...
Ama o meydanı öyle bir estetik yaparsın ki, ağaçsız bile olsa parkeleriyle, şehir mobilyalarıyla herkesin keyif aldığı bir yere dönüşür...
Biz yeşillik olsun derken, Taksim Meydanı’nı ormana çevirin demedik ki...
Gerektiği kadar yeşil, gerektiği kadar ağaç, gerektiği kadar kafe, gerektiği kadar bank...
Sonuçta estetik güzelliği olan İstanbul’a yakışan bir meydan...
Yıllarca İstiklal’in parkelerini bile yapamamış bir yerel yönetimin meydanı berbat etmesinden endişelenmemiz çok normal...

Türk dediğin...

Dünyanın neresine giderseniz gidin;
Kırmızı ışıkta önündeki bir tek aracın arkasında durmak yerine, hemen şerit değiştirip aracın yanına geçen bir sürücü varsa, bilin ki Türk’tür...
Yolu bilmese de adres tarif etmeye çalışan biri varsa, bilin ki Türk’tür...
Üç sezondur aynı yetenek şovlarını ekranda ağzı açık izleyen biri varsa, bilin ki Türk’tür...
Sınırı geçer geçmez kebap, döner, lahmacun, simit özleyen biri varsa, öz be öz Türk’tür...
Fotoğraf çektirmek istemeyen ünlüye “Senin de bir yerlerin kalktı” diye fırça atan biri varsa, bilin ki Türk’tür...