İstanbul’un göbeğine tehlikeli atık gömüsü

Sonra bu atık yığını kule haline getirilerek ‘kundaklamış’, aldatıcı bir peyzaj alanı yaratılmış, tepesinde bir helikopter pisti... Geçenlerde denemek için iki helikopter indirilmiş.
Yasa ve yönetmeliklere göre anlaşılan pistin kenarında yüksek direkte bir Türk bayrağı dalgalanıyor. Hani gecekondusunu yıktırmamak için Atatürk büstü koyanlar gibi..
En tehlikesi de, bitişiğinde Odunpazarı’na yapılan hafriyat çalışması sürerken, ‘tehlikeli atık yığını’ o kadar baskı yapmış ki, beton kazıklar patlamış... Burada ölümlü bir kaza olursa sorumlusu çok olur.
Zaten manzara görüldüğünde, kaçağı ve ayıpı olduğu anlaşılıyor ‘çöp alanı’nın...
Şikâyet de edilmiş, bilirkişeler rapor hazırlamış, sonuçta olan bir şey yok. Hep ‘korunmuş’. Peki kimin sorumluluğunda burası? ‘Hafriyatsever’ AKP ve Büyükşehir’in hiçbir müdahalesi olmamış şimdiye kadar... Su ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun yeğeni İBB Atık Yönetimi Müdürü Türker Eroğlu sorumluluk bölgesindeki bu ‘zehirli atıkların’ gömüldüğü alanı hiç görmüş mü acaba... Aklına şöyle demek gelmiş midir?
“Full Benzin İstasyonu’nun sahibi Mete Ayangil kardeşim, İstanbul’un göbeğinde böyle bir zehirli atık alanı yaratman, vicdanını hiç rahatsız etmiyor mu? Bak yarın orada Şişli Etfal Hastanesi açılacak. GS-Arena stadına binlerce taraftar geliyor, oradan çıkacak gazlar ve sızıntıların yaratacağı tehlikeyi hiç düşünmüyor musun? Sonra dayım (Bakan) bana kızarsa, Valim Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanım Kadir Topbaş laf ederlerse, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız bunları dayımın arkadaşı bakanım Veysel Eroğlu’na rapor ederse, ben ne yaparım?”
Bu atıkların acilen çıkarılıp İzmit İzaydaş’da bertaraf edilmesi gerekiyor.
Yoksa Greenpeace öğrenirse sorumluların başı yanar!

Başakşehir’e ucuz Yenibosna’ya pahalı

SABAH işe giderken saat 07.20’de Beylikdüzü’nden metrobüse bindim. İstanbul Kartı kullandım; 15 durak için 2.50 TL ödedim. Avcılar durağındaki yolcu sayısı o kadar fazla ki, 10-15 dakikada metrobüse binilemiyor. Saat 8.05’te Yenibosna’da indim. Avcılar’daki durakta beklemeyle birlikte yolculuğum yaklaşık 45 dakika sürdü.
Yenibosna’da metroya bindim; aktarma ücreti 1.25 TL idi. Otogar’da ücretsiz aktarma yaptım. (14 durak) Kirazlı’ya giden metroyla devam ettim; Kirazlı durağında 4. aktarmayı yaptım. Başakşehir’e giden metroya bindim. (7 durak) ödediğim ücret 0.50 TL’ydi. Yenibosna ile Siteler durağı arasındaki yolculuk (beklemeyle birlikte) tam 1 saat sürdü.
Akşam Siteler durağından binerken 0.97 TL ödedim. Kirazlı durağında aktarma yaptım. 1.25 TL ödedim. Yenibosna’dan otobüsle Beylikdüzü’ne giden ÖHO’ya bindim. Ödediğim ücret 1.95 idi. Özetle; Beylikdüzü’nden çıkıp sadece otobüs kullanıp İkitelli’ye gitmek veya metrobüs+metro kullanmak arasında zaman ve fiyat olarak bir fark yok. Siz en iyisi ‘Müslüman Mahallesi’nde oturun.
N. ÖZCAN

Beşiktaş’a zor sorular

BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı İsmail Ünal’a sorular:
- Akmerkez’in önünden Arnavutköy’e inen yol üzerindeki Aykut Barka Parkı’nın yanında ani olarak bir inşaat başlatıldı. Sorular şudur: Buraya kaç villa yapılacaktır? Yükseklikleri çevresindeki yapıları etkileyecek midir? Bugüne kadar yeşil kalan bölgenin, neden bu seçim öncesinde inşaata açılması akla gelmiştir? Öngörüm bölgesinde kaç kat olacaktır; 4.5 mi, 10 mu?
Turgut EBREM
- SAYIN Ünal, Beşiktaş Köyiçi Balık Çarşısı’nı üç yıl önce iddialı bir proje ile yenilemiştiniz. Şimdi projeyi niye değiştirip balıkçıları ‘kundak bebek’ yaparak balık lokantalarından koparıyorsunuz? Bunu ‘düşmanlık’ güttüğünüz bazı lokantaları cezalandırmak için mi yapıyorsunuz? Yoksa, balıkçıların taleplerine boyun eğmek durumunda kaldığınız için mi? Mimar Gökhan Avcıloğlu’nu aynı yerde ikinci proje yapmaya nasıl ikna ettiniz? Bravo!
Turgut VİDİNLİ

CHP’nin iftarının parasını AKP’li belediye verecek

CHP Bağcılar İlçe Başkanı İsmail Kelbant, AKP’li Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı’ya giderek 2000 kişilik bir iftar vermek istediğini, ancak katkı beklediklerini ifade ediyor. Çağrıcı, iftar bedelinin yarısını karşılayabileceklerini söylüyor. CHP’nin 7 üyesinden (AKP’nin 38) bazıları buna karşı çıkıyor. Bu arada Çağrıcı, iftarın tümünü belediye olarak karşılayacaklarını bildiriyor.
26 Temmuz’da ‘Halk Sarayı’nda yapılması programlanan iftarın, bir porsiyon 20 lira hesabıyla 40 bin TL tutuyor- hayır- sevabının kime ait olduğu tartışılmaya başlanırken CHP’nin böyle bir iftara katılmayacaklarını söyledikleri konuşuluyor.

‘Torba yasa’ çıktı meralara ilk saldırı Kemerburgaz’da oldu

KEMERBURGAZ’dan ‘yağma’yı duyuran bu kaçıncı telefondur. Sadece dinlemek bile olayın vahametinin ne boyutlarda olduğunu gösteriyor. Torba yasa ile meraların yağması çıktı ya... Meralar belediyelere devredildi ya... En hızlısı Eyüp Belediyesi çıktı.. Biz bu yasa çıkarken neler olacağını anlatmıştık dünkü köşemizde...
Okurumuzun iddialarını dinliyoruz:
“Eyüp Belediye Başkanı ‘Kazakistan-Adanalı’ İsmail Kavuncu’yu ve Yardımcısı Erzincanlı Adem Koçyiğit’i tanımayan yoktur buralarda. Ellerini Kemerburgaz’dan hiç eksik etmezler. Koçyiğit, güya Kemerburgaz’ın sorumlusudur ama o korumaz, aksine yağmalatır… Okulu bile tarım arazisinde yaptırmıştır. Doğa sevgisi yok demek ki...
Yakın zamanda olan bir acımasızlığı anlatmak isterim. Kemerburgaz Mimar Sinan Mahallesi, Bağlar mevkisinde bir mandıra vardır; 40 yıldır işletenleri tanırız. Gümüşhaneli Sevim Şirin ve oğlu Çetin Şirin... Sevim Hanım emeklidir aynı zamanda. kocası da vefat etmiştir. Zaten kocası sağ olsa, zabıta ekibi adımını bile atamaz oraya...
Ailenin arazisi 32 dönümdü; geçen yıl belediye bu 2B arazisini göz koydu; yüzlerce meyva ağacını kestirdi, sonra da hafriyat döktürdü; (Hafriyat skandalı Wikileaks belgelerine dahi düştü, İstanbul rezil oldu.)
Evet, gariban insanlar bunlar. Çevresindekiler uyardılar, dava açın diye. Gittiler insaflı bir avukat buldular; dört dava açtılar; üçünü belediyeye karşı tahsisin iptali için; birini de Hazine’ye böyle bir işlem yaptığı için...
Kullanımındaki arazinin elinden alınmak istenmesine karşı Sevim Şirin Hanım, Hazine’ye şunu demek istiyor:
“2B’den ötürü bu araziyi bana vermek için ilk paranı yatır dedin.. Hazine adına 5 bin TL yatırdım. Baştan bana satacağım derken, burası senin zilliyetinde, senin hakkı derken, şimdi kalkıp nasıl Eyüp Belediyesi’ne 16 dönüm araziyi tahsis ediyorsunuz? (Spor alanı yapılacakmış ama ne plan var, ne proje...) Daha davalar sonuçlanmamış. Eyüp Belediyesi’nin buraya yıkım için zabıta nasıl gönderiyor. Encümen kararı var mı? Sabahtan, 1.5 dönüm kalan mandıramızı zabıtalarla basılmasını, dozerler gönderilmesini hiçbir düşman yapmaz.”
Başbakan’ın talimatıyla bir yıl kadar önce Kasımpaşaspor’a 232 dönüm yer tahsis edildi buradan; yönetim kuruluna tayin edilen işadamı kökenli yöneticileri buraya tribünle stat, antrenman sahası ve otel yaptırıyorlar.
Kemerburgazspor’un içinde sahası ve düğün salonu bulunan 16 dönümlük yeri de Kasımpaşa’ya verildi. Yeni tahsislerde de Kemerburgazlılara bir şey yok.”
Bu ‘günahı’ işleyenlere bu kadının intizarı yeter.
Eyüp Belediyesi bu saldırıyı niye yapıyor? Son çıkardığı tartışmalı Torba Yasası içine katı kurallar içinde bulunan meraların Belediyelere tahsisi... Hemen ‘yutmak’ istiyor yeşil alanları,tarım alanlarını, ormanları,ne derseniz deyin.
Okurumuzun dediği gibi özeti şu:
“Eyüp Belediyesi artık mandıralara saldırıyor.”

OYUNLAR SÜRÜYOR

Sevim Şirin ve oğlu Çetin Şirin, oldu-bittiler karşısında diyorlar ki:
“Dün bir baktık. Milli Emlak’tan bize 1 milyon 296 bin lira ecrimisil makbuzu geldi. Şaşırmamak elde değil,bizi kaçırtmak istiyorlar yüksel bedellerle...”
AKP iktidarına, parmak kaldıranlara “Yağma için mi meraları belediyelere terkettiniz. Bu işleri AKP Milletvekili Hüseyin Bürge mi organize ediyor ya da akıl veriyor parti yakınlarına... Bayrampaşa Belediye Başkanı’ndan bu işleri iyi öğrenmek demek ki... 15 gün önce zaten Eyüp Belediye Başkanı ile Kemerburgaz’a gelmiş Bürge... Merak etmeyin Kemerburgaz’a yer tahsisi yapacağız demişler, yerel bir gazeteye de bunu yazdırmışlar.”
Baskılar karşısında orada bir elin parmakları kadar kalan hayvan besleyenler ve yoğurt peynir yapan mandıracıları iyice tedirgin etti.
Bunların böyle kutsal bir ayda olmasının ‘cezası’ var mıdır?