Reyhanlı...

REYHANLI ilçemiz 11 Mayıs’ta iki bombalı aracın patlamasıyla facia yaşadı; 51 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

Kimlerin tertipçi olduğu konusunda iç politikamızdaki kutuplaşmaya paralel iki teori ortaya çıktı.
İktidara göre, patlamaları Suriye istihbaratıyla öteden beri irtibatlı Mihraç Ural yönetimindeki Acilciler örgütü yapmıştı.

Muhalefetten bazı politikacılara ve yazarlara göre, hayır, Suriye’deki militan İslamcı örgütlerden El Nusra yapmıştı. Kanıt mı? Basında yayınlanan 14 Nisan tarihli Jandarma istihbarat raporunda, El Kaide yanlısı El Nusra tarafından “üç araca bomba düzeneği yerleştirildiği, bu araçların ülkemize yönelik bir saldırıda kullanılacağı konulu bilgi notu” yer alıyor. Öyleyse Reyhanlı’da patlatılan iki bombalı araç bu olmalıydı.

JANDARMA İSTİHBARATI

Fakat raporda El Nusra’nın organize ettiği belirtilen “bomba düzeneği yerleştirilmiş üç araç”ın Reyhanlı’daki iki patlamada kullanıldığına dair hiçbir delil yoktur.
Dahası, basında aynı gün yayınlanan aynı nitelikteki Jandarma istihbarat raporunda şu satırlar da yer alıyor:
“Reyhanlı saldırısını planlayan ‘Hoca’ (kod) adlı Mihraç Ural’ın evinde toplantı yapıldığı, toplantıya Hoca (kod) adlı şahsın da katıldığı ve toplantıda 9 ayrı noktayı kapsayacak yeni bir saldırı planlandığı, 11 Mayıs tarihindeki saldırıyı organize etmek için aynı gün gece yarısı deniz yoluyla illegal yollardan Samandağ’a geçen Nasır Eskiocak isimli şahsın... arandığı...”
Jandarma istihbaratındaki El Nusra’ya ilişkin notu öne çıkaranlar, Reyhanlı’yı kana bulayan bu eylemle Mihraç Ural arasındaki irtibatı belirten bu somut bilgiyi nedense önemsemediler!
Kaldı ki, Reyhanlı faciasını yapan faillerin önemli bölümü yakalandı, olay aydınlandı.
Son olarak da Apaydın kampında barınan Suriyeli mültecilere karşı saldırı hazırlığı yapanlar da yakalandı; bunlar da “Acilciler” denilen gruptan... Suriyeli muhalif askerlerin eş ve çocuklarının barındığı kampa çöp konteynerine yerleştirecekleri bomba ile saldıracaklardı.
“Acilciler” diye bilinen, “Hatay Kurtuluş Ordusu” da denilen bu eski terör örgütü, Hafız Esat zamanından beri El Muhaberat’ın bir organıdır.

Haberin Devamı

NUSAYRİ FAKTÖRÜ

Haberin Devamı

Nusayri faktörü önemlidir. ‘Arap Alevisi’ de denilen Nusayri mezhebine mensup Müslümanların, özel bir hassasiyete sahip olmaları tabiidir. Asırlarca Sünni çoğunluk tarafından dışlanmışlar, baskı görmüşler, hatta okullara kabul edilmemişlerdi. Abdülhamid Nusayri öğrencilerin Müslüman okullarına kabul edilmeleri için defalarca “irade” yayınlamıştı.
Suriye’deki gelişmelerden ve olayların çevreye sıçramasından son derece tedirgin olmaları da tabiidir.
Suriye’de içsavaşla körüklenen mezhep nefreti, karşılıklı vahşetlerle büsbütün körükleniyor. İster Acilciler gibi Baas yanlısı, ister Nusra gibi terörist Sünni örgütler olsun, sansasyonel ve provokatif eylemlerle bu mezhep nefretini Türkiye’ye taşımak ve Türkiye’yi de savaşın içine çekmek istiyorlar, bu çok açık.

Haberin Devamı

MEZHEP KİMLİKLERİ

Başbakan’ın bugün gideceği Reyhanlı’da öncelikli konu, elbette güvenliktir; sınır güvenliği ve terörist örgütlere karşı güvenlik...
Aynı derecede önemli olan bir konu da, her mezhepten bütün vatandaşlarımızı kucaklamak, talep ve ihtiyaçlarını karşılamaktır tabii. Alevilerin cemevlerine, Nusayrilerin de kendi camilerine ve din adamlarına ilişkin taleplerinin karşılanması ve kimliklerine saygı gösterilmesi Türkiye’nin birliğini güçlendirmek için de gereklidir. Türkiye’ye zarar bakımından El Muhaberat’la El Nusra’nın hiçbir farkı yoktur.

Yazarın Tüm Yazıları