Paylaş
Çünkü resmi iletişimlerde bile anında “senli-benli” olmaya yatkın bir tabiatımız vardır.
Anonsların da bazen “konuşur, başbaşa muhabbet eder gibi” olması, tam da bu yüzdendir.
* * *
Bazen de “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” dizisinde Harun’un polis telsizinden yaptığı “Seviyorum merkez...” anonsu, neredeyse tüm sevenlerin mottosu olur.
Anons “merkez”den önce “Anlaşılmadı tamam”, ardından da “Gereksiz anons yapmayalım” karşılığını alsa da, aslında “o an” o yakarışın ne denli gerekli, insani ve yerinde olduğunu tüm “Behzat Ç. tutkunları” gönülden anlamıştır.
* * *
Benim de içimden böyle anlarda “Yürü be, kim tutar seni” cümlesi naralanır.
Ki tavsiye ederim, böyle iç sesler “özünde” iyi çocukluk halleridir.
Sevgiye, aşka dair hoş (zararsız) dellenmelere, sıradışı davranışlara, coşkulara hoşgörü göstermek, empati-sempati içinde o insanın o an yaşadığı duygulara çok uzak, yaban düşmemek de iyi bir şeydir. İnsanın içerlerindeki gözenekleri, kalp damarlarını açar.
* * *
Yankısı yüksek ve tuhaf bir anons ise, geçen gün Kurtuluş Metrosu’ndan geldi:
“Sayın yolcularımız lütfen ahlâk kurallarına uygun hareket ediniz...”
Tepkiler üzerine metro yetkililerinin gerekçesi de hayli ilginç:
“Metronun kameralarında uygunsuz şekilde görülen gençler için uyarı yapılıyor.”
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de meseleyi soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Soruları gayet net:
“Metro kameralarının asıl işlevi güvenlik midir, yoksa ahlâk ölçümü müdür?
İstasyonda bekleyen yurttaşların ahlâka uygun davranıp davranmadıklarına kim karar veriyor? Böyle bir yetki ve görev var mıdır?
Böylesi durumlarda anons yapılması talimatını kim vermektedir?
Metro görevlilerine verilmiş bir ‘ahlâk ölçüsü’ talimatı var mıdır?
Bu tutumun yurttaşları izleyerek fişleyen ve sindiren bir uygulamaya dönüşmesi olasılığına ve bunun doğuracağı tehlikelere karşı ne önlem almayı düşünüyorsunuz?
* * *
Eğer güvenlik için yerleştirilen kameralar, neyin ahlak, neyin değil olduğuna (da) karar verecekse...
1984 romanı/filmindeki “Big brother (hepimizin büyük abisi) sizi gözetliyor” şeklinde herkesi, heryerde ve sürekli izleme sistemi, birileri için fantezi, kurgu değil anlaşılan.
Paylaş