Bir ihtimalcik daha var

ESAD, böyle bir katliama imza atmaktan zerre kadar çekinmeyecek tıynete sahip olduğunu çoktan kanıtladı.

Haberin Devamı

Kendi halkından çoluk çocuk demeden 60 bin kişiyi katleden bir katil, Reyhanlı’da 40’tan fazla kişiyi gözünü kırpmadan katleder.
Bu nedenle...
“Bizim ‘Esad’çığımız yapmaz öyle şey” diyenlere kulak asılamaz.

*

Bu saldırının arkasında Esad’ın olma ihtimali çok yüksek.
Esad bu saldırıyla...
“Türkiye’ye bu işlere daha fazla karışırsan ben de senin içini karıştırırım” mesajı vermek istemiş olabilir.
-“Obama ile yapacağın görüşmede sana ne türden zararlar verebileceğimi dikkate al” mesajı vermek istemiş olabilir.
-  Kendi iç kamuoyuna “Yıkılmadım, ayaktayım, Türkiye’de bile süper organize bir saldırıyı planlayabiliyorum” mesajı vermek istemiş olabilir.
-  Türkiye’ye “Burası Ortadoğu... Burası başka yere benzemez” mesajı vermek istemiş olabilir.
-  Türkiye’nin Suriye politikasını Türk kamuoyu nezdinde tartışmalı hale getirmek istemiş olabilir.

*

Haberin Devamı

Ama durun bir dakika!
Bir ihtimal daha yok mu?
Küçük bir ihtimal...
Bir “ihtimalcik”.

*

Böyle bir saldırıyı...
-  Türkiye’yi Esad’a askeri müdahaleye zorlamak isteyen...
-  Türkiye’yi savaşın içine sokmak isteyen...
-  Son zamanlarda bir parça azalan muhaliflere desteğin yeniden artmasını amaçlayan...
-  Obama görüşmesinde daha kararlı bir Türkiye performansının ortaya çıkmasını sağlamayı hedefleyen...
İlkesiz, “her yol mubah” anlayışına sahip bir muhalif grup yapmış olamaz mı?
Ne yani?
Bu “sıfır” ihtimal mi?

*

Tamam...
“Esad yapmıştır” diyelim.
Hem de büyük bir koro halinde...
Ama aramızdan birkaç kişi de “Belki de muhalif gruplardan biri yapmıştır” ihtimaline dikkat çeksin.
Kısık bir sesle de olsa...
Çünkü bu “ihtimalcik”, hepten denklem dışı bırakılırsa... Bize düşen “oyuna gelmek” olacaktır.

Bir erdem anıtı: Reha İsvan

REHA İsvan’ı tanıyalım:/images/100/0x0/55eb5425f018fbb8f8ba3b8d
-  Eski İstanbul belediye başkanlarından Ahmet İsvan’ın eşidir.
-  1970’lerde eğitimcilik yaptı, dergilerde yazılar yazdı, derneklerde görev aldı.
-  12 Eylül’de Barış Davası’ndan hapse atıldı.
-  Hükümsüz tutuklu olarak Metris Cezaevi’nde 4 yıla yakın kaldı.
-  Gazeteci Zeynep Oral, “Bir Ses” adlı kitabında Reha İsvan’ın Metris günlerini kitaplaştırdı.

*

Haberin Devamı

Ben Reha Hanım’ı 28 Şubat sürecinde tanıdım.
12 Eylül’ün gadrine uğramışların büyük bölümü 28 Şubat’a destek çıkarken Reha İsvan, 12 Eyül’e olduğu gibi 28 Şubat’a karşı da dik durdu.
Kanal 7’ye çıktı, başörtüsü özgürlüğünü savundu, sivil hükümete yönelik askeri baskıya itiraz etti. Dava arkadaşlarından tepki aldı ama o milim geri adım atmadı.

*

Vefat ettiğini öğrendim.
Hafızamda hep bir “erdem anıtı” olarak yükselecek olan Reha İsvan’a Allah’tan rahmet diliyorum.

İnönü Stadı neden aynı yerde kalıyor?

GALATASARAY’ın Mecidiyeköy’deki stadı, “Şehrin göbeğinde stat olmaz” anlayışıyla Seyrantepe’ye taşınmadı mı?
Taşındı.
Peki madem öyle...
Neden Beşiktaş’ın Dolmabahçe’deki stadı aynı anlayışla şehrin dışına taşınmıyor?
Mecidiyeköy şehrin göbeği de Dolmabahçe şehrin nesi oluyor?
Ve hepsinden önemlisi...
Neden bir Allah’ın kulu bunu söylemiyor?

Haberin Devamı

İki gündür neredeydim?

BİRİNCİ gün Antalya’daydım:
-  Hürriyet’in Antalya çıkarmasında görev aldım.
-  Akdeniz Üniversitesi’nde “Antalya ve Turizm” konulu bir paneli yönettim.
-  Konukların “Antalya turizmde zaferden zafere koşuyor” hükmünde birleşmesinden memnuniyet duydum.
-  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’le “7 Mehmet”te yemekte buluştum. Menderes Türel’den “Karşılaştırmalı Ankara ve Antalya politikası” dersi aldım.
-“7 Mehmet”in efsanevi sahibi Hakkı Bey’le tekrar mülaki oldum.

*

İkinci gün Eskişehir’deydim:
-  Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le “Eskişehir mucizesi”ni yerinde gördüm.
-  Porsuk Çayı’nda küçük bir tekne gezisi, devasa parklarda inceleme gezisi falan...
-  Çibörek olayına girdim, Odunpazarı evlerine daldım. (Not: Çiğbörek değil Çibörek. “Çi” Tatarca güzel demek... “Çibörek” yani güzel börek)
-  Büyükerşen’in büyük bir ustalıkla yaptığı “balmumu heykeller müzesi”ni açılışından önce gezme fırsatı buldum.
-  Şu kadarını söyleyeyim: Eskişehir’de açılışı yapılacak olan Balmumu Heykel Müzesi, meşhur Madame Tussauds’a rakip olacak nitelikte...

Haberin Devamı

En zorlu yedi soru

BİR: Saldırı için beş adet minibüs nasıl oldu da kimsenin engeline takılmadan Suriye sınırından Türkiye’ye sokuldu?
-İKİ: Beş adet minibüsten ikisine Antakya’ya yakın bir beldede TNT yerleştirilirken nasıl oldu da kimsenin haberi bile olmadı?
-ÜÇ: Araçlar ayrı, bombalar ayrı nakledilirken nasıl oldu da tek bir istihbarat bile söz konusu olamadı?
-DÖRT: Uzaktan kumandalı bomba yüklü araçlar, nasıl oldu da hiçbir güvenlik unsurunun dikkatini çekemedi?
-BEŞ: Sınır güvenliği nasıl oluyor da bunca kanlı olaydan sonra bile bir türlü sağlanamıyor?
-ALTI: Bütün dikkatler Esad yönetiminden gelecek saldırılara odaklanmışken nasıl oluyor da bu denli zor bir planlama gerektiren saldırı gerçekleştirilebiliyor?
-YEDİ: Türkiye’de Esad yönetimiyle irtibatı olan “Acilciler” adlı bir terör örgütü var idiyse ve bu biliniyor idiyse neden bu örgüte karşı bu zamana kadar bir operasyon yapılmadı?

Haberin Devamı

Failler yakalanmış

BAŞBAKAN Yardımcısı, İçişleri Bakanı falan...
Çıkmışlar gururla açıklıyorlar:
-  Failleri yakaladık.
-  Olayı çözdük.
-  İtiraf ettirdik.

*

İyi de Sayın Başbakan Yardımcımız, Sayın İçişleri Bakanımız...
Madem olayın üzerinden 24 saat bile geçmeden...
-  Failleri yakalamaya...
-  Olayı çözmeye...
-  İtiraf ettirmeye...
Gücünüz, istihbaratınız, enerjiniz, dinamizminiz vardı da...
Bu gücünüzü, istihbaratınızı, enerjinizi, dinamizminizi...
Neden saldırıdan önce kullanmadınız da 40’ı aşkın kişinin can vermesini engelleyemediniz?
Neden? Neden? Neden?

Yazarın Tüm Yazıları