BİR DEĞİRMENDİR BU DÜNYA

Hayat, bir mücadeleden ibarettir.
Herkesin seveni de, sevmeyeni de vardır.
Herkesin engelleyicisi de, destekleyicisi de vardır. Herkesin önündeki dikenleri temizleyenleri olduğu gibi; önüne cehennem çukurları kazanları da vardır.
Dünya, kötüler kadar, iyilerle de doludur.
Tabiat da öyle.
Öldürücü bitkiler gibi; can veren, dirilten, şifa olan bitkiler de var.
Tabiat bizi dengeli, akıllı olmaya çağırıyor.
Bir değirmen olan dünya, öğütüyor durmadan.
Ve hayat denen ince delikli elek, eliyor.
Hiç kimse bu sınavdan muaf tutulmuyor.
Aslında akıl, zekâ, yetenek değil insanı ayakta tutan. Ardında ‘birilerinin’ olması, hiç değil. Bunlarla birlikte, kim ‘zamanın ruhuna uygun’ hareket ediyorsa, ayakta kalıyor.
Zamanın ruhu, zamanın akıp gittiği yöndür.
Düşmanların güçlü, dostların zayıf olabilir.
Yetim, yoksul, öksüz, kimsesiz de olabilirsin.
Zamanın ruhunu görmüş, yakalamış ve hayat denilen ırmağa, bu ruhla birlikte dalmışsan, elenmezsin.
Zamanın ruhu nedir, nerededir, diye sorma. Onu sen bulacaksın işte.
Ve sadece bu konuda, yalnızsın.

İSKİTLER ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ

İskitler Endüstri Meslek Lisesi büyük bir okul.
İki bine yakın öğrencisi, yüz elli altı öğretmeni var.
Laboratuvarlar, atölyeler, derslikler oldukça geniş bir alana yayılmış durumda.
Son yıllarda, mesleki eğitime ciddi bir yönelme var.
Ankara’da, ortaöğretim öğrencilerinin yarıya yakını meslek liselerinde okuyor.
Bu kadar kalabalık okul, başka ülkelerde pek olmaz.
Kampüs gibi.
İskitler Endüstri Meslek Lisesinin 1. Bilim Fuarının açılışına katıldım.
Açılıştan önce öğretmenlerle bir araya gelerek, eğitime ilişkin düşüncelerimizi paylaşma olanağı bulduk.
Öğretmenleri, kendilerini okullarına adamış gördüm.
Herkes işin bir ucundan tutmuş. Herkes, bir şeyler üretmenin, ortaya koymanın heyecanı içinde.
İşini aşka dönüştürmüş insanların başaramayacağı şey yoktur.
Okul Müdürü Adem Solmaz, güler yüzlü ve pozitif bir eğitimci, bir lider.
Dışa dönük, iletişime açık.
TÜBİTAK’ın desteğiyle gerçekleştirilen fuarda öğrencilerin, buluşlarını, eserlerini, projelerini öyle bir anlatışları var ki, heyecan ve mutlulukları; bizim için büyük bir umut oluyor.
Çocuklarının neler başarabileceğini tüm velilerimizin görmesini isterdim.
Onlarla daha çok gurur duyacaklarından eminim.

GÜNÜN SÖZÜ

“10 milyon çocuğumuza tablet bilgisayar dağıtıyoruz. Önümüzdeki ay içerisinde onun ihalesine de çıkıyoruz. 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar, bu ihalede de temel şartımız, bunun belli bir zaman içerisinde yerli üretime dayandırılmasıdır.”
Nabi AVCI
Milli Eğitim Bakanı

LEYLA TURGUT LİSESİ

Okul iklimini oluşturanlar, okulun lider konumundaki kişileridir.
Onlar okulu, istediği yöne çeker, götürürler.
Leyla Turgut Lisesi’nde liderlik yapanlar, okulun, sanat-edebiyat alanında diri, canlı durmasını sağlıyor.
‘Şiirden Damlalar’ temalı toplantıyı da bu amaçla düzenlemişler.
Bir okulun dış kapısından adımınızı attığınızda, okulun genel durumu hakkında bir kanaatiniz oluşuyor.
Bu kanaat, şiirden damlaların döküldüğü salonda da sürüyor.
Öğrenciler sahnede, şiirin, şairin kendisi oluyorlar.
Öğrenciler de, şiirden bir damla oluyor.
Necip Fazıl’dan, Nazım Hikmet’e; Erdem Bayazıt’tan, Cemal Süreya’ya bütün şairleri buluyorsunuz salonda.
Salonun iklimi, öğrencilerin gelecekle ilişkisini belirliyor.
Geleceğimiz güzel görünüyor.

SPOR SALONU, SPORCUYLA DOLDU

Özel Hayat Okulları’nın düzenlediği “Altınşah Satranç Turnuvası”na, 66 il ve KKTC’den, tam 2 bin 200 öğrenci katıldı.
Arena Spor Salonu’na, sıra sıra dizilen masalara, öğrenciler karşılıklı olarak dizilerek, verilen startla oyuna başladılar.
Herhalde bu kadar büyük bir maç organizasyonu, Ankara’da ilk kez oluyordu ve görülmeye değerdi.
Aynı anda 1.200 genç beyin, aklını, düşüncesini, gönlünü ortaya koyuyor ve hayatın bir yarış olduğu bilincine doğru koşuyordu. Hayat, bir satranç oyunudur.
Bu çocuklar şanslı. Bunun böyle olduğunu da, 7-14 yaşlarındayken öğreniyorlar.
Türkiye Satranç Federasyonu’nun destek verdiği organizasyona, Makro Marketler de sponsor oluyor.
Aileler, çocukların yakınları, büyük salonu hınca hınç doldurmuşlar; bu hayat oyununda, çocuklarının yapacakları hamleleri merak ediyorlar.
Mat olmak önemli değil; önemli olan pes etmemektir.

GÜDÜL MODELİ

Güdül İlçe Halk Kütüphanesi, eskimiş, yıpranmış, sıvaları dökülmüş; kütüphane memuru da olmayınca, kapıları kilitlenmiş.
Kütüphanede dokuz bin civarında kitap var.
Bu durum, ilçenin genç kaymakamının içine sinmemiş.
İlçe Milli Eğitim Müdürüyle oturmuşlar, bu duruma bir çözüm üretmişler.
Kitapları, ilçedeki okullara paylaştırmışlar.
Kütüphane, ne vakit kapısını açacak duruma gelirse, yeniden yerine konmak üzere, kitaplar öğrencilerin hizmetine verilmiş.
Okuma oranı artmış.
Kriz, fırsata dönüşmüş.
Küçük bir olaydan, büyük dersler çıkarılabilir.