Paylaş
Mektubun ekinde kalın bir klasör vardı. Klasörde her partiden milletvekillerinin Meclis’te yaptıkları küfürlü, kaba ve seviyesiz konuşmaların tutanakları bulunuyordu.
Çiçek mektubunda şöyle diyordu:
“TBMM İçtüzüğü’nün konuşma üslubuna ilişkin 67. maddesi, Genel Kurul’da yapılan konuşmalarda temiz bir dil kallanılmasını, kaba ve yaralayıcı sözlerden kaçınılmasını öngörmektedir. Bu açık hükme rağmen konuşmalarda zaman zaman yaralayıcı ve hakaret içeren ifadelerin kullanıldığı üzüntüyle görülmektedir”.
Çiçek, Meclis İçtüzüğü’ne göre verilen “kınama” gibi cezaların etkili olmadığını, bu tür konuşmaların giderek arttığını anlatıyor, liderlerin bunu önlemek için çaba göstermelerini “takdirlerine sunuyor”du.
İŞTE ÇİRKİN SÖZLER
Çiçek’in liderlere gönderdiği klasör hayli kalabalık; partileri söz konusu olmasın diye milletvekillerin ismi yazılmamış. Klasörden bazı örnekler alıyorum buraya
“Sus lan... Yerine otur lan... Şerefsiz herif... Hayvan Herif... Haysiyetsiz de sensin, şerefsiz de sensin... Tüh senin suratına, tüh senin suratına... Delikanlıysan, erkeksen dışarıya gel... Şeref ve haysiyet yoksunları... Mazbata hırsızı, hırsızsın hırsız... Kes lan sesini... Adam olmayı bizden öğrenecekseniz ne mutlu size... Adam gibi yaşamadınız, adam gibi ölemezsiniz... Sende karakter bozukluğu var... Kıvıra kıvıra bir hal oldun... Ulan konuşmayın be, size akıl öğretiyoruz... Sende anlayacak kafa nerede?.. Sen adisin...”
Ve hatta “o. çocuğu” gibi iğrenç laflar!
Çirkin el hareketlerinin bile yapıldığı zabıtlardan anlaşılıyor.
Son çirkin örneği Kamer Genç sergiledi. Kadın sorunlarını çözmek için canla başla çalışan ve başarılı bir bakan olan Fatma Şahin’e söyledikleri çok çirkindir. Fatma Şahin ona hak ettiği cevabı verdi. Takdirle belirteyim, CHP adına Mevlüt Aslanoğlu kürsüye gelerek özür diledi.
BU DÖNEMDE ARTTI
MHP’lilerin de desteğiyle verilen kınama önergesini Güldal Mumcu oylamaya koydu, Meclis kararıyla Genç’e kınama cezası verildi. Bu davranışların şampiyonuymuş zaten, son on yılda en çok ona yaptırım uygulanmış.
Ama içtüzüğe göre verilen yaptırımlar yeterince etkili olmuyor.
Sayın Çiçek’le görüştüm, “bu dönemde” yani 2011 seçimleriyle oluşan bugünkü Meclis’te “kaba, hakaret içerikli, incitici konuşmalar arttığı için” liderlere mektup yazdığını söyledi.
Parlamento tarihimizde ilk defa bir Meclis başkanı böyle bir konuda liderlerden yardım istemek zorunda kaldı!
NEDEN BU DÖNEMDE?
Evet, neden 2011 seçimleriyle oluşan bu dönemde arttı kaba, incitici, çirkin konuşmalar?
Siyasi kutuplaşma husemet düzeyine çıktı da ondan!
Bir kadın bakana yöneltilen çirkin sözlere bütün kadın milletvekilleri toplu tepki gösteremediler. Siyasi kutuplaşmanın şiddeti, böyle bir konuda bile kadınları birlikte hareket etmekten engelledi.
Eminim bu husumet derecesindeki siyasi kutuplaşmada herkes kendi partisinin haklı, öbürlerinin haksız olduğuna dair uzun örnekler listesi çıkarabilir. Bunun bütün partiler için yapılabilecek olması, bütün partilerin bu öfke rüzgârına kapıldığınını kanıtıdır!
Salı günü liderlerin konuşmalarındaki öfkeye bir bakın... Böylesine öfke, Meclis tartışmalarında öylesine çirkin laflara dönüşüyor, maalesef!
Bu öfke dilini ayrımsız eleştiren sivil bir tavır geliştirilebilse yararı olur mu acaba?
Paylaş