Atatürk, bira fabrikasını ne için kurmuştu

Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Basın-Yayın Halkla İlişkiler Birimi ‘AOÇ mirasına TBMM de talip oldu’ (19.2.2012) başlıklı yazıya şu açıklamayı yaptı:

Haberin Devamı

“Atatürk tarafından 5.5.1925 yılında kurulan ve 1937 yılında hazineye bağışlanan Atatürk Orman Çiftliği, tüm faaliyetlerini Atatürk’ün vasiyeti doğrultusunda yürütmektedir. Kurum olarak tüm çalışmalarımızı Atatürk’ün vasiyetinin en iyi şekilde yerine getirilmesi temel hedefine dayanmakta olduğunu ve bu hedeften herhangi bir sapma olmaksızın çalışmalarımıza devam etmekte olduğumuzu belirtmek isteriz.
Söz konusu bira fabrikasına ilişkin; Atatürk, 1932 yılı içinde yerli üretimi desteklemek, Orta Anadolu’nun yaylalarında üretilen ve çiftlikte ıslah edilen arpa üretiminin gelişimini temin etmek, aynı zamanda bira fabrikasının küspeleri ile çiftlikteki hayvanları besleyerek süt inekçiliğinin gelişmesini sağlamak vb gerekçelerle yeni başkent Ankara’da bira fabrikası kurulması talimatını vermiştir. Bira fabrikası 1934 yılında 500.000 litre/yıl olarak faaliyete geçmiştir. İkinci fabrika 1937 yılında 7.500.000 litre/yıl olarak
faaliyete geçer. Atatürk, bütün çiftlikleriyle birlikte AOÇ ve içerisinde bulunan bira fabrikalarını da 1937 yılı içerisinde Hazine’ye bağışlamıştır.
Bira fabrikası 6.7.1939 yılında 3697 sayılı Kanun ile; bira fabrikası bina ve arsası, fabrika dâhilinde biraya ve binadan başka imalata mahsus bütün tesisat, bira fabrikasına ait memur, müstahdem, ve işçilerine ait fabrika dahilinde ve haricindeki demirbaş eşya, alet ve mallar TEKEL Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.
Bira Fabrikasının 1939’da TEKEL Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi ile Çiftlik tarihinde ilk toprak kaybı ve giderek küçültülme süreci başlamış olup yine çiftlik tarihinin en önemli gelir kaybının da başlangıcı olmuştur.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 05.02.2002 tarihli ve 2002/6 sayılı Kararı ile TEKEL’in özelleştirilmesine karar verilmiştir.
Atatürk Orman Çiftliği Bira Fabrikası’nın 6.7.1939 tarih ve 3697 sayılı Kanun’la TEKEL Genel Müdürlüğü’ne devrinden sonra Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü’nün yasal tasarruf hakkı kalmamış olup şu anki yasal tasarruf hakkı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndadır.
Günümüzde; 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu’na göre yönetilmekte olup, aynı kanunun Madde 10 –“Atatürk Orman Çiftliğinin bu kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzelkişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır.” ifadesiyle yetki TBMM’ne verilmiştir.”

Haberin Devamı

Engellilere hizmet bu mudur?

Haberin Devamı

Başbakan geçenlerde engelli vatandaşlar ile ilgili bir açıklama yaptı. Engelli vatandaşlarımıza belediye hizmetlerinden yararlanacakları ücretsiz ve indirimli hizmetlerden bahsetti. Benim babamda engelli. Fakat Ankara Büyükşehir Belediyesi daha önce engelli vatandaşların evlerinde kullandığı su ücretinde %60 gibi bir indirim uyguluyordu. Başbakanın engelli vatandaşların bazı hizmetleri ‘ücretsiz’ veya ‘indirimli hizmet’ alacağını söylemesinden sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi %60 olan su indirimini %30 olarak değiştirerek engelli vatandaşlara verdiği indirimlere %100 gibi bir zam yaptı.
Şimdi aklımıza ‘bu ne perhiz, ne lahana turşusu’ diye bir tabir vardır, bizler böyle düşünmeye başladık. Bizlerin başbakandan ricamız lütfen bundan sonra engelli vatandaşlar için bir açıklama yapmasın kendi halimizde idare edelim bize yeter.
Mete TANGÖR

Haberin Devamı

Vicdan ve Adalet Nöbeti İstanbul’da

Ostim-İvedik patlamalarında yaralananlar ve hayatını kaybedenlerin yakınlarından: “Duruşmalarda herkesin birbirini sorumlu tutmasını, ne gaz şirketlerinde ne patlama yaşanan işyerlerinde ‘denetim yapmakla görevli’ olan kurumlar tarafından hiçbir denetim faaliyetinin yapılmadığını dinledik. Sanık ve tanık ifadelerinde duyduklarımız öfkemizi daha da artırdı. Eşlerimizin, çocuklarımızın, kardeşlerimizin hayatlarının ne kadar kıymetsiz görüldüğünü dinledik. Suçluların soruşturmayı ve yargılamayı etkileyebilmek için nasıl planlar yaptıklarını gördük.
Bizler, Ostim ve İvedik’te canlarını, sevdiklerini kaybetmiş kişiler olarak, başka canların yanmamasını, başka anne ve babaların ağlamamasını istiyoruz. Bir araya gelerek, bu memleketin geleceği için, iş-işçi güvenliği için, sağlıklı yaşam koşulları için, kanun dışı çalışma koşullarını sona erdirmek için davalarımızın takipçisi olmaya devam ediyoruz...
“Bir Daha Ostim’ler ve İvedik’ler Olmasın” dediğimiz için, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin, bizler gibi adalet mücadelesi veren aileleriyle birlikte İstanbul, Taksim-Galatasaray Meydanı’nda her ayın ilk pazarı saat 13.00’te ‘Vicdan ve Adalet Nöbetimizi’ tutmaya da devam edeceğiz.”
(www.ostimiunutma.org; ostimliaileler@ostimiunutma.org; www.iscinayetleriniunutma.org; unutma@iscinayetleriniunutma.org

Yazarın Tüm Yazıları