Kadir, Mustafa, Egemen, Gürsel vs.

Benim gördüğüm dört aday var.

İkisi AK Parti’den, ikisi CHP’den.

Adaylara şöyle bir bakalım:

*

- KADİR TOPBAŞ: “Üçüncü dönemim ustalık dönemim olacak” diyerek bastırıyor da bastırıyor. Taksim’i elden geçiriyor, yollara kazma kürek dalıyor, kaldırımları düzenliyor falan... Yeniden aday yapılmazsa kahrolacak gibi bir edası var. Lisanıhal ile “Aday yapmazsanız çok kötü küserim” diyor.

- MUSTAFA SARIGÜL: “Düğün evinin tefçisi,/ölü evinin yasçısı” olarak müthiş bir yatırım yaptı İstanbul’a... Bu yatırım sonuç da verdi: Önemli bir seçenek haline geldi. Araştırmalarda ismi hep önde çıkıyor. Kısacası önemli bir “seçenek” olarak orada duruyor. CHP’nin bu seçeneği değerlendirip değerlendirmeyeceği henüz bilinmiyor.

- EGEMEN BAĞIŞ: Sessiz ve derinden gidiyor... Gönlünde yatan aslanı fazla açık etmese de o aslanın orada yattığını herkes biliyor... Avantajları şunlar: Başbakan’a yakın olmak, son dönemde muhafazakâr mesajlar vermek, Kadir Abi’den genç olmak ve Avrupai bir görüntüye sahip olmak.

- GÜRSEL TEKİN: “Kemal Kılıçdaroğlu/Gürsel Tekin ikilisi” olarak girdikleri ve görece başarı kazandıkları malum... İşte bu görece başarıya yaslanarak adaylığa göz kırpıyor. İki önemli avantajı var: Varoşların dilini bilmek ve örgütçülük... Ancak “kazanma potansiyeli”yle ilgili kuşkuları giderebilmiş değil.

*

Ne olur? Neler olur?

- Hem AK Parti’de hem CHP’de adaylık mücadeleleri açıktan yapılmayacak. Bu da daha yıpratıcı, daha bel altı, daha çetin bir mücadele demek...

- AK Parti’de Binali Yıldırım seçeneğini de yabana atmamak gerekir. Bir bakmışsınız son anda “Adayımız Binali Yıldırım’dır” deyivermişler.

- Sarıgül’ün “kazanma potansiyeli” var ama aday olarak ortaya çıktığında iktidar kanadının kendisini yıpratmak için elinden geleni ardına koymayacağı da bir gerçek. Bu nasıl aşılacak? Bilemiyorum.

- Gürsel Tekin’in adaylığı da sorunsuz değil. Parti içinde muhalifleri çoğalmış durumda Tekin’in... Ankara’da da iyi bir performans çıkaramadı. Yıpratılmaya açık tarafları var.

- Eğer AK Parti, Kadir Abi ile İstanbul’u CHP’ye kaptırabileceğine inanırsa, böyle bir ihtimal görürse, Kadir Abi’nin gözünün yaşına bile bakmaz. Çünkü İstanbul, AK Parti açısından her şeyin başladığı yer.

- CHP’de Ümit Boyner, Cem Boyner, Cem Kozlu gibi isimler de sayılıyor olası adaylar arasında. Buna en küçük bir ihtimal bile vermiyorum. Bu isimlerle CHP, İstanbul’da hiçbir şey yapamaz. CHP de bunun farkındadır. Sanırım. Galiba...

- Sarıgül ve Tekin’in özelliklerine bakalım: İkisi de muhafazakârların dilini biliyorlar, ikisi de camiyle barışık, ikisi de başörtüsü konusunda özgürlükçü, ikisi de cemaatlerle arayı iyi tutuyorlar. CHP’de bu iki ismin öne çıkması işte bu yüzden. Böylesi özellikleri olmayan adayların İstanbul’da hiç şansı yok.

- CHP, muhafazakârların da hoşuna gidecek bir adayla İstanbul’da öne geçebilir. Ancak AK Parti’nin böyle bir şansı yok. AK Parti “cepheleşmeyi arttıran parti” olarak “Atatürkçü kesimlerin de hoşuna gidecek bir aday” çıkarsa bile o cenahtan oy alamaz. Zaten AK Parti böyle bir stratejiye gerek bile duymuyor, “Bizim oyumuz bize yeter” anlayışında. Yeter mi, yetmez mi? Göreceğiz.

Kemal Kılıçdaroğlu şeytanlık bilmiyor

KEMAL Kılıçdaroğlu’na sormuşlar:

“Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül aday olsa Abdullah Gül’e destek verir misiniz?”

Cevap vermiş:

“Neden olmasın?”

*

Eğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun amacı Abdullah Gül’ü öne çıkarmak, Tayyip Erdoğan’ı geriye çekmek ise... Bilsin ki verdiği cevapla Abdullah Gül’ü geriye çekmiş, Tayyip Erdoğan’ı ileriye çıkarmıştır.

Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, parti içinde esaslı bir “Gül/Erdoğan çekişmesi” olsun istiyorsa...

Ya “Tayyip Erdoğan daha iyi bir seçenek” demeli ya da “Bizim için fark etmez” demeli. Ancak o zaman Gül’ün önünü açmış olur.

*

Tabii bütün bunları yapabilmek için en azından Melih Gökçek’in çeyreği kadar da olsa “şeytanlık” bilmek gerekiyor ki...

Kemal Bey’de işte bunun zerresi bile yok.

Ergenekon’da büyük gün yaklaşırken

ERGENEKON’da büyük gün 13 Aralık. Savcı esas hakkındaki mütalaasını okuyacak.

*

- Eğer “Birtakım hukuki hatalar var tabii” denilip geçilecek şeyler bu denli çok olmasaydı.

- Eğer “Darbeyle mücadele edilirken bel altı vurulur, olur öyle şeyler” anlayışına sapılmasaydı.

- Eğer tutuklamayı cezaya dönüştüren uygulamaya yüz verilmeseydi.

- Eğer polemik yaptığı gazeteciye cevap veremediği an “Ergenekoncu” demeye çalışan tipler türemeseydi.

- Eğer Ergenekoncu suçlamasını rekabet ettiği kişileri sindirme amaçlı kullananlar çıkmasaydı.

- Eğer hak ihlalleri yapanlarla mücadele edilirken hak ihlallerine bu denli gidilmeseydi.

- Ergenekon Davası, üzerinde büyük bir çoğaunluğun ittifak ettiği bir arınma, hesaplaşma, temizlenme, paklanma davası olabilirdi.

Ne yazık ki o fırsat kaçtı.

Bunu yapan her şeyi yapar

FANATİZMDEN gözü dönmüş taraftarlar, tekerlekli sandalye maçında ortalığı birbirine kattılar, engelli basketbolculara saldırıp koltuklarını kırdılar.

*

Taraftarlar tartışıyor:

- Beşiktaş taraftarı diyor ki: “Biz yapmadık.”

- Galatasaray taraftarı diyor ki: “Biz yapmadık.”

Kim yaptı bilmiyorum ama bunu yapan insan olamaz.

*

Tehlike büyük aslında...

Çünkü bunu yapanlar her şeyi yaparlar.

Ve her şeyi yapacak tıynette olan bu yaratıklar aramızda yaşıyorlar.

 Evlat olsa sevilmez işyeri tipleri

- KENDİSİNE “genel müdürüm” yerine “müdürüm” denildiğinde bozulan tipler.

- Şahsiyetiyle değil de işgal ettiği makamla var olabilen tipler.

- Makamı elinden gittiğinde hiçleşeceğini düşünen tipler.

- Hiyerarşiyi bir tür insan ezme aracı olarak kullanan tipler.

- İş hayatını her türlü müdüre yancılık yapmaya adayan tipler.

- Yükselinceye kadar üstlerindekilerden, yükselince alttakilerden şikâyet eden tipler.

- Herkesin ama herkesin hep kendisine haksızlık yaptığını düşünen tipler.

- “Müdür” olunca karakteri değişenler.

 21 Aralık’ta Şirince’de olmak istiyorum

Çünkü: Herkesi aptal kendilerini akıllı sanan tipleri yakından görüp incelemek istiyorum.

Çünkü: “Dünya batarken ben kendimi kurtarmalıyım” diyecek kadar bencillik yapanların neye benzediklerini merak ediyorum.

Çünkü: “Kıyamet kopacak ama buraya bir şey olmayacak” martavalına inanan çağdaş mı çağdaş insanları yakından tanımak istiyorum.

Çünkü: Söylenenler doğru çıkarsa ben de paçayı kurtaranlardan olurum diye düşünüyorum.