Paylaş
Çünkü, bizim mebuslara dokunmak bi nevi kıyamet alametidir!
*
*
Mebuslarımız, Osmanlı varken “zat-ı hazret-i padişahiye” ve “vatana sadakat” üstüne yemin ediyordu.
E görüldü ki...
Hem vatanı sattılar.
Hem zat-ı hazret-i.
Haybeye yemin edilmesin denildi.
23 Nisan 1920’de yemin edilmedi.
*
Baktılar ki, Mustafa Kemal yemin töreni filan gibi saçma sapan müsamerelerle alakadar olmuyor... Bilecik mebusu Fikret bey çıktı, “olmaz böyle azizim, illa yemin etmemiz lazım” dedi, “bravo muhterem, ha yaşa” dediler, ayakta alkışladılar. 1924 Anayasası’na monte ettiler: “Vatan ve milletin saadet ve selametine ve milletin bila kaydüşart hâkimiyetine mugayir gaye takip etmeyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma vallahi.”
*
Vallahi dediler.
*
Bilahare...
Denizcilik bakanımız İhsan bey’le, Fikret bey’in çaktırmadan ortak şirket kurup, Yavuz zırhlısının onarım işini ihale ettikleri Fransız şirketinden şakır şakır avanta aldıkları ortaya çıktı!
*
Böylece, illa yemin etmemiz lazım diyen Fikret bey, dokunulmazlığı kaldırılan ilk mebusumuz oldu.
*
Bakanımız İhsan bey, gayet pişkin bi arkadaştı, “demokrasi zenginliktir demiyor muydunuz, zenginleştik işte” dedi... Vallahi’ci Fikret bey’e sordular, 55 bin lirayı indiragandi yaptıklarını itiraf etti, ancak, “komisyondur bu, rüşvet diyerek şahsımı rencide ediyorsunuz, vallahi teamüller böyle” dedi.
*
Öbür mebuslarımız, yüzsüzlüğün bu kadarına isyan etti tabii... En fazla öfkelenen ise, ticaret bakanımız Ali Cenani bey’di. Hop oturuyor hop kalkıyor, memleketi soyanlara verip veriştiriyordu. Ki, akabinde... Un fiyatlarını dengelemek için ticaret bakanlığına tahsis edilen bütçenin 170 bin lirasını tokatladığı ortaya çıktı!
Böylece, meclisimizin namus abidesi Ali Cenani bey, dokunulmazlığı kaldırılan üçüncü mebusumuz oldu.
*
Arkası, çorap söküğü...
*
Dolayısıyla, basınımızın “vay efendim kalpazanmış da, zimmetçiymiş, nitelikli dolandırıcıymış” iftirasıyla, kafayı mebuslarımıza takmasını ayıplıyorum.
“Dünyadaki başka ülkelerde dokunulmazlık var mı yok mu” diye araştırma yapılmasını kınıyorum.
*
Çünkü, araştırma yapılması gereken esas konu şudur: Ahalisinde “çalsın ama iş yapsın” diye atasözü bulunan, dünyada başka ülke var mıdır?
Paylaş