Paylaş
Siyasetin ve sporun kirlendiği bir rant kavgası...
Ama olayı anlayabilmek için biraz gerilere gitmek gerekiyor.
Kadıköy Belediyesi, Ataşehir’deki 58 dönümlük bir araziyi 2007 yılında Fenerbahçe Kulübü’ne 29 yıllığına tahsis ediyor.
Daha sonra Kadıköy Belediyesi ‘bir şekilde’ bu yeri ihale ile satıyor. İlanlardan biri de konuyu gözlerden uzak tutmak için Bursa’daki yerel bir gazetede yayınlanıyor.
‘Garip’ durum... Ancak ihalenin adresi belli; Fenerbahçe Kulübü alacak ‘kupon’ arsayı... Nitekim öyle de oluyor.
Ama ortada ciddi bir durum var; satış 27 Aralık 2009’da yapılıyor.
CHP’li bazı meclis üyeleri satışa itiraz ediyorlar. Kadıköy Meclisi’nin AKP üyelerinden bazıları da, arsanın satılmaması yönünde ‘şerh’ koyuyorlar.
‘Serbest rekabet ortamı oluşmadığını’ savunuyorlar.
Ama Başkan Selami Öztürk, bu yerin FB (!) tarafından alınmasına sıcak bakıyor.
Öztürk şu sorulara muhatap oluyor:
“Tahsis etmeden önce niye bu yeri satışa çıkartmadınız? Niye 2009 yerine, 2010 yılında satmadınız? 2010’da satılırsa, Ticaret Odası’ndan gelen emlak vergi değeri daha yüksek olmayacak mıydı? En önemlisi de bu yeşil alana nasıl kıydınız?”
58 MİLYON TL’YE
2009 yerel seçimlerine gidilirken, Kadıköy’den ‘Ataşehir’ doğurtuluyor.
Ancak bu arsa gibi, Taçspor’a tahsisli yer ve hayvan barınağı bulunduğu arsalar Kadıköy Belediyesi’nin mülkiyetinde kalıyor. Yani Ataşehir’e devredilmiyor. (Kadıköy Belediyesi bu yerleri satışa çıkarsa ‘müşterileri’ şimdiden hazır mı?)
Kadıköy Belediyesi’nin bu satıştan kasasına 58 milyon (trilyon) lira gidiyor.
Selami Öztürk, “bu kaynakla belediyenin borçlarını ödediğini” söylüyor.
Bu parayı FB verdiğinden (1?) 58 dönümlük yere adı ‘Ülker Sports Arena’ olan 15 bin kişilik bir kapalı spor salonu yapılıyor; ama esas adı da ‘Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi’ olarak gösteriliyor.
(Kadıköy Belediyesinin, bu arada Kozyatağı’nda Rönens İnşaat’a AVM öngörülerek, yap-işlet-devret modeliyle devredilen bir arsasından da bir toplantı salonu aldığı biliniyor.)
Evet kavganın başlangıç noktası bu dönemde başlıyor.
Unutulmasın kapalı spor salonunun planlarını TOKİ yapıyor; çünkü engel çıkmasın...
TOKİ PİŞİRİYOR
TOKİ’nin 1/5000’lik planları Büyükşehir’den geçtikten Ataşehir Belediyesi de buna uygun olarak ruhsatlandırıyor.
Yani bomba Kadıköy’de hazırlayıp Ataşehir’in kucağına konulmuş oluyor.
Ülker spor alanlarını yaparken, maliyetini karşılamak üzere güya bir AVM ve rezidans projesi için plan tadilatı yapıyor; dosya Büyükşehir’e gönderiliyor. Ancak, Meclis’e gelen bu dosya ‘Ankara’dan gelen bir uyarı’ üzerine durduruluyor. Dosya şu anda Büyükşehir Planlama Müdürlüğü’nde bekliyor.
İşte Kanaltürk’te tartışılan konunun kısa özeti bu... Taraf yazarı Mehmet Baransu’nun iddiaları ortalığı karıştırıyor. Siyaset dünyasında pek duyulmayan ‘rüşvet’ iddiaları, imar rantları, arsaların nasıl peşkeş çekildiği... yeşil alanların nasıl betonlaştırıldığı... Çirkin ilişkiler, yalanlar, entrikalar.
Başından sonuna kadar siyaset ve spor dünyasını üzecek olaylar...
Biz ortaya atılan iddiaları programda utanarak izledik.
Kim kimin malını satıyor, kim kimin malını neyin karşılığı alıyor!
CHP Genel Merkezi bu konuyu hemen gündemine alıp dönen dolapları mercek altına almalıdır.
Bir de Kadıköy’den başka yerlere verilen savcılara bakmak lazım.
DEBA’yı TBMM’ye Cihaner taşıdı
DENİZLİ Basma ve Boya Sanayi AŞ’nin (DEBA) 2009’da kapatılması ve çalışanların 10 aylık maaşları ve kıdem tazminatlarının ödenmemesi ile ‘Denizli’de DEBA işçilerinin çektiği acı’ (30 Kasım) başlıklı yazı üzerine işçi çevrelerinden “Hakkımızı ne yazık ki siyasetçiler savunamıyor, 7 milletvekili de susuyor” eleştirilerini aldığımız gün CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’den bir not geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e “İşçiler açmış olduğu davaları kazanmalarına karşın bakanlığın işçi mağduriyetine dair bir araştırma ve inceleme yapıp yapmadığını” soran Cihaner, “DEBA işçilerinin yaşadığı mağduriyetin HEY Tekstil işçileri örneğinde görüldüğü üzere sık karşılaşılan bir durum olduğu da düşünülecek olursa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işçilerin alacaklarının tahsil edilmesini zorlaştıran ve işverenlerin hukuki boşlukları kullanarak ödemesi gereken borçlarından kaçınabilmesini mümkün kılan mevzuatta bir değişiklik yapmaya dair bir hazırlığı ya da çalışması mevcut mudur?” dedi.
Asgari ücret maratonu başlıyor
YAKLAŞIK 5 milyon işçinin merakla beklediği yeni ücreti belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlıyor. 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisi olmak üzere toplam 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çağrısı üzerine yarın (4 Aralık) toplanarak 2013 yılında uygulanacak yeni ücreti belirleme çalışmalarına başlayacak.
En geç 31 Aralık’a dek yeni ücreti saptaması gereken komisyonun, halen 16 yaşından büyük işçiler için brüt 940.50, net 739.70 lira, 16 yaşından küçük işçiler için brüt 805.50, net 643.14 lira olarak uygulanan asgari ücrete yapacağı zammın çok yüksek olmayacağı hükümetin bir süre önce açıkladığı 2013 yılı programında yer aldı. Programa göre, önümüzdeki yıl asgari ücrette 6’şar aylık dönemler halinde yüzde 3’er oranında artış yapılması öngörülüyor.
Zaten aldıkları düşük ücretle yaşam güçlüğü çeken 5 milyon asgari ücretliyi önümüzdeki yıl da iç açıcı günler beklemiyor. Açlık sınırının 950 lira olduğu dikkate alınırsa, yürürlükteki asgari ücretin, bu ücretle çalışan yaklaşık 5 milyon işçi ve ailesi ile birlikte 40 milyonluk kitlenin gereksinimlerini karşılamaktan çok uzak olduğu ortaya çıkmaktadır.
Şükrü KARAMAN
Paylaş