Mısır’da şeriat ve demokrasi

MISIR bir yandan demokratikleşme sürecini yaşıyor, öbür yandan iktidardaki Müslüman Kardeşler hareketi, “Sünni İslam içtihatları”nın hukuk kaynağı olarak anayasada yer almasını istiyor.

Haberin Devamı

Selefiler denilen mutaassıplar bir kenara, Müslüman Kardeşler ilk defa bu kadar yakından ‘dünya sorunları’yla ve devlet yönetmenin öğretici dersleriyle yüz yüze gelmiş bulunuyorlar. Ya gittikçe daha ılımlı ve uzlaşıcı olacaklar veya daha büyük sıkıntılarla karşılacaklar. Bunun tipik örneği kadın konusudur.

Kadının statüsü

Mübarek dönemi anayasasında “bireysel hak ve özgürlükler”den bahseden 24 madde bulunuyordu. Cumhurbaşkanı Mursi tarafından temsil edilen Müslüman Kardeşler’in anayasa taslağında ise bu maddelerin sayısı 51’e çıkmıştır. Özgürlük fikrine daha çok yer veren bir anayasa...
Fakat “özgürlük” referansı artarken “eşitlik” referansı azalmaktadır. “Kadının annelik göreviyle kamu görevleri arasında devletin uygun bir denge kurması” hükmü eski ve yeni iki metinde de mevcut. Ancak eski anayasanın 10. maddesindeki “politik, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatta kadının erkeğe eşit statüsü” hükmü, yeni taslakta yok! Onun yerine“boşanmış ve dul kadınlara devletin koruma sağlaması” diye bir hüküm konulmuş.

Haberin Devamı

Tabii “vatandaşların kanun önünde eşitliği” maddesi taslakta da var fakat cinsiyet eşitliği vurgusunun metinden çıkarılması kaygı yaratıyor.

Büyük ilgi ve takdirle izlediğim bizim İslamcı kadın yazarlarımızın dikkatini çekmek isterim bu konuya.

Hukukun kaynağı

Mübarek’in anayasasında da Mısır’ın “demokratik ve vatandaşlığa dayalı bir devlet” ve resmi dinin İslam olduğu yazılıydı. “Şeriat prensipleri yasamanın temel kaynağıdır” diye bir madde de vardı.

Müslüman Kardeşler’in taslağında, bu “şeriat prensipleri”yle yetinilmemiş, “Sünni İslam öğretileri ve Müslüman âlimlerin çoğunluğu tarafından kabul edilen” prensiplerin de kanun yapımında kaynak olacağı hükmü getirilmiş. Fıkıh terimleriyle “icma” ve “cumhuru ulema” içtihatları...

Yeni taslakta Mısır’ın “Arap milleti ve Müslüman milletlerin, ümmetin” bir üyesi olduğu, “Nil Vadisi, Afrika ve Asya uzantısıyla gurur duyduğu” şeklinde bir hüküm de var. Batı’ya kapalılık ruhu yok mu bu düzenlemede? Fakat Gazze krizini Cumhurbaşkanı Mursi Amerika’yla el ele yönetmemiş miydi?

Haberin Devamı

Evrensele doğru?

Taslakta yasama kaynağı olarak kabul edilen tarihi ulema içtihatlarıyla, aynı taslağın diğer 54 maddesinde zikredilen demokratik hak ve hürriyetler nasıl bağdaştırılacak? Çağımızdaki hak ve hürriyetleri, Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin eski içtihatlarıyla bile bağdaştırmak kolay değildir.

Şunu da önemle belirtmeliyim: Yüz yıl önce, 1910 yılında Osmanlı’da benzer konular konuşulurken, büyük İslam âlimi Elmalılı Hamdi Efendi, “bütün mezheplerdeki fıkhın yetmeyeceğini, Avrupa hukukunun da yasama kaynağı olarak kabul edilmesi gerektiğini” söylemiş, çalışmalar öyle yapılmıştı.

Zamanımızda ve de sadece Sünni ulema içtihatlarıyla bir hukuk devleti kurmak hiç mümkün olmaz.

Haberin Devamı

Muhalefetteyken, bu tür kavramlarla çok etkileyici fikirler üreten Müslüman Kardeşler, şimdi Mısır’ı yönetmek ve içsavaşa meydan vermeden ülkeyi demokratik istikrara kavuşturmak gibi ağır bir sorumluluk altındadırlar. Anayasa için seküler, liberal ve sol muhalefetle uzlaşmak Mısır için bir zorunluluktur. Bunun da yolu giderek evrensel özgürlük ve adalet ilkelerine daha çok referans yapmaktır.

Yazarın Tüm Yazıları