Paylaş
CERN’de çalışan Türk bilimadamı Doç. Dr. Gökhan Ünel geçenlerde bana mesaj atmıştı, “Rum kesiminin CERN üyeliği kesinleşmek üzere, Türkiye ayak sürümeye devam ederse artık CERN’yi unutsun” diyordu; Rumlar, Türkiye’nin üyeliğini sürekli veto ederdi çünkü.
California Üniversitesi kadrosundan CERN’de çalışan Ünel’i aradım, haberi ilettim. 1961’den beri CERN’e gözlemci üye olan Türkiye’nin 2009 yılında tam üyelik için başvurduğunu hatırlatan Ünel “2009’dan bu yana ne değişti ki vazgeçiyorlar?!” diye tepki gösterdi.
Şimdi ne değişti?
EVET, Başbakan Erdoğan’ın 2009’da Cenevre yakınlarındaki CERN’i gezdikten sonra tam üyelik için talimat verdiği biliniyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ da CERN’i gezdikten sonra destekleyen açıklamalar yapmışlardı.
Hatta, Gökhan Ünel’in anlattığına göre, 2010 yılında CERN’den bir teknik inceleme heyeti Türkiye’ye geldi. “Türkiye bilimsel ve teknolojik birikimiyle tam üyeliğe hazır mı?” diye Ankara ve İstanbul’da incelemeler yaptı. Türkiye’yi “yüzde yüz olumlu bulduğunu” CERN yönetimine bildiren bir rapor yazdı. Dr. Gökhan Ünel soruyor:
“Şimdi ne değişti? Daha geçen ocak ayında yapılan TAEK Danışma toplantısında ‘üye olacağız, bundan en iyi nasıl yararlanırız, bunu araştırıyoruz’ demişlerdi!”
Kişi başına 1 liradan az!
GEÇEN mayısta ben de TAEK Başkanı Zafer Alper’e sorduğumda şu cevabı vermişti:
“CERN’e girmek istiyoruz, önemini biliyoruz. Ancak bir kulübe girip masaya bayrak koymanın ötesinde, orada etkin olmamız, stafta Türk bilimadamlarının yer alması, öğrenci ve araştırmacılarımızın CERN’de çalışması, azami derecede bilimsel yarar sağlamamız gibi konuları müzakere ediyoruz.” (Hürriyet, 24 Mayıs 2012)
‘Pazarlık’ doğrudur fakat üyelik perspektifinden vazgeçmek çok yanlış olur.
Gökhan Ünel’in şu sözlerini önemle buraya kaydetmek istiyorum:
“Bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi isek, 2023 gibi bir hedefimiz de varsa, 70 milyon lira nedir? Kişi başına 1 liradan az! Üstelik temel bilimlere önem vermeden o hedefe ulaşamayız. Temel bilimlere yatırımın en önemli göstergelerinden biri CERN üyeliğidir.”
Temel bilimlere yatırım
CERN’e giriş aidatı olarak ödeyeceğimiz 70 milyon lirayı bir şirkete işletme sermayesi koymak gibi düşünüyorsak, yanılıyoruz. Dr. Ünel’in belirttiği gibi, CERN üyeliği, “temel bilimlere yani dünyayı hatta evreni anlama tarzımızı değiştirerek konulara yatırım yapmanın” bir yoludur.
Temel bilimler kısa sürede getiri sağlamayabilir, uzun vadede ise sonuçları muazzamdır: İşte ‘kalfalık’ usulü makinelerle başlayan sanayileşme Newton fiziği ile bir “sanayi çağı”nı yarattı, Avrupa’nın makinesi yeryüzünün insan gücünü ezdi geçti.
Einstein, Max Plank, Neil Bohr gibi teorik fizikçiler olmasıydı bugün sadece nükleer silahlar değil, nükleer tıp, internet ve cep telefonumuz bile olmazdı.
Ergun Türkcan’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden çıkan Dünya’da ve Türkiye’de Bilim Teknoloji ve Politika adlı kitabından başka bir yazımda bahsedeceğim.
Bugün sadece şunu belirteyim: Temel bilimler geliştikçe hayatı değiştiren icatların sayısı ve temposu müthiş artıyor! CERN’den vazgeçip tempoyu düşürerek 2023 hedeflerine ulaşamayız!
Dikkat, bu sene İsrail, Rum kesimi ve Sırbistan parlamentoları onayladı, tam üyelikleri kesinleşmek üzere!
Paylaş