Paylaş
Antalya Valisi Ahmet Bey isyan ediyordu:
“Eğer aşiret devleti değilsek, kanunlara uymalıyız.”
Atanmış Vali haklı..
Kurallar konmuş. Yasak denmiş. Zorla girmeye çalışanlara, yürümek isteyenlere polis “dur” diyor...
Ama Antalya’nın seçilmiş Belediye Başkanı da doğrudan Vali’nin bu düşüncesini protesto ediyor.
“Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak hakkımızdır” diyor ki...
Belediye Başkanı da yerden göğe haklıdır.
Ve gördüğünüz gibi 89’uncu yılında doğum gününü kutlamak için bile...
Birbirlerini anlamayanların cumhuriyeti haline gelmişiz. Yıllarca 1 Mayıslarda gerginlik yaşamıştık.
“Taksim’e girersin. Giremezsin...”
Biber gazı, cop ve insanlık dışı görüntüler...
Nevruz’da yine öyle..
Dün baktım polis biber gazı sıkıyor...
CHP de o “yasaktan” kendisine siyasi bir gaz üretmeye çalışıyor.
Oysa ki...
Cumhuriyet eğer demokrasi varsa anlamlıdır...
Yoksa diktatörlüklerin de adı cumhuriyettir.
Demokrasi ise özgürlüktür.
Özgürlükse ancak birbirini anlamakla ve ötekine saygı duymakla mümkündür...
Dün baktım bizde hiçbirini bulamadım.
Milletin seçtiği bir parti olan BDP, Cumhurbaşkanı’na gitmedi. Törene katılmadı...
Milletin seçtiği bir parti olarak CHP milletvekilleri Cumhuriyet üzerinden Ulus’ta “barikatı aşma eylemi” yaptı.
Şimdi bir saniye duralım.
İkiye bölünmeden, ötekine nefret duymadan, kendi kampından bakmadan soralım:
Nedir bu halimiz?
Birbirini anlamayanların cumhuriyetinde biz neden bütün medeni ülkelerde olduğu gibi...
Festivaller, karnavallar, bayramlar, kutlamalar yapamıyoruz...
Bildiğim bir tek şey var ki o da şudur: Ki bu sözüm onlaradır.
Yani hem yasaklayıp biber gazı sıkana...
Hem de o yasaktan kendisine bir siyasi gaz üretmek isteyene:
“Ne yasaklayanlar ne de o yasaklar üzerinden şov yapanlar hiçbir zaman özgürlüğü savunamazlar?”
FATMA ŞAHİN VE BİNALİ YILDIRIM OLAYI
İşte bir örnek daha...
İstanbul’daki WTA turnuvasına giden iki bakan ağır şekilde ıslıklanıyor.
Fatma Şahin konuşamıyor. Binali Yıldırım yine ıslıklanıyor.
Nedir peki şimdi bu?
Bak arkadaş eğer bilmiyorsan anlatayım: “Sen ıslıkladığın o turnuvayı Binali Yıldırım sayesinde izliyorsun. Onun desteğiyle...”
Sen şimdi yine “yalaka” falan gibi mesajlar gönderirsin ama ben yine de doğru bildiğimi yazacağım.
Tenis Federasyonu’nun yönetiminde görev yapmış biri olarak Binali Yıldırım’ın hep desteğini aldık.
Sinan Erdem salonu tam yirmi yıldır orada atıl bekliyordu.
Şimdi nasıl Avrupa’nın 1 numaralı salonu haline geldi sanıyorsun.
Ve acaba dünyanın en iyi tenisçileri buraya nasıl geliyor?
Biliyor musun?
O salon, o altyapı tümüyle Binali Yıldırım’ın desteğiyle olmuştur.
Bu yüzden o ıslık ayıptır. Tenis camiasına yakışmaz.
Fatma Şahin’e gelince...
Önce insansever. Kaç kez konuşmasını kesmek isteyen öğrencilere müdahele etmek isteyen polisleri engellediğine tanık oldum. Memleketin bir yerinde bir
kadının burnu kanasa onun da içi kanar.
İnsana Fatma, işine şahindir...
Şimdi sen bu insanları ıslıklıyorsun.
Neden?
Çünkü birbirlerini anlamayanların cumhuriyetinde yaşıyorsun...
Öfke körüsün, nefret sağırısın..
Hadi şimdi beni de ıslıkla..
Ama yine de Cumhuriyet Bayramın kutlu olsun.
Mustafa Kemal ve arkadaşları nur içinde yatsın..
Paylaş