Çabuk öğrendiler yasakçı devlet dilini

DEVLET tarafından yasaklanan yürüyüşlerle geldiler.Şimdi yürüyüşlerin devlet tarafından yasaklanmasını savunuyorlar.

Haberin Devamı

Her biri “istihbarat almış devlet yetkilisi” pozunda.
Yazıyorlar, çiziyorlar:
“Olaylar çıkarsa kim olacak bunun sorumlusu?” diyorlar.
“Ne yani, haklarınızı sokaklarda mı alacaksınız?” diyorlar.
“Yürüyüşü illegal örgütler düzenliyor” diyorlar.
“CHP’nin ne işi var bu yürüyüşte” diyorlar.
“Yürüyüş Ergenekon işi” diyorlar.
“Bunların amacı Cumhuriyet değil, karışıklık çıkarmak” diyorlar.
“Gelsinler resmi kutlamalara katılsınlar” diyorlar.
Kısacası...
Geçmişte “devlet dili” denilen dili kullananlar, kendilerine hangi cümlelerle yaklaşmışsa, aynı cümlelerle yaklaşıyorlar muhaliflerine...

Çok da iyi kavramışlar “devlet dili” dediğimiz dili...
Çıraklık bitmiş.
Kalfalık bitmiş.
Hepsi birer usta olmuş bu hususta...
Öyle iyi usta olmuşlar ki...
“Devlet dili”nin en bariz ve en temel özelliği olan “yürüyüşü yasaklayana değil, yürüyüşü yasaklanana saldır” ilkesini kusursuz bir şekilde uyguluyorlar.

Haberin Devamı

Bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir terakki göstereceklerini hangimiz bilebilirdik ki?

Cumhuriyet’in erdemi

AK Partili Vecdi Gönül demeç verdi:
“Cumhuriyet olmasa ezanlar okunmazdı”.
Vallaha Cumhuriyet olmasa ezanlar okunur muydu, okunmaz mıydı, bilmiyorum ama bildiğim bir şey var:
Cumhuriyet olmasa Vecdi Gönül bakan olamazdı.
Yani demem o ki...
Cumhuriyet’in en büyük erdemi, eksiğiyle gediğiyle de olsa “eşit yurttaş” anlayışıdır. O eşit yurttaş anlayışı sayesindedir ki...
Vecdi Gönül’ler savunma bakanı, Tayyip Erdoğan’lar başbakan, Abdullah Gül’ler cumhurbaşkanı olabilmektedir.

Her dönemin valisi

ANKARA Valisi Alaattin Yüksel’den söz edelim biraz.

Bu vali, 28 Şubat döneminde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı idi...
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, “sivil hükümetle işbirliği yapmak yerine askerle işbirliği yapıyor” gerekçesiyle kendisini görevden almaya kalkınca sırtını askere dayamanın verdiği güçle direnişe geçmişti.
Kapısı falan kırılarak alınabildi görevden.

İşte bu vali, şimdi Ankara Valisi...
Ve “elimizde istihbarat var” diyerek Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklıyor.

İstikrarlı bir bürokrat Alaattin Yüksel...
Güç kimdeyse onun borusunu öttürme konusunda müthiş istikrarlı...

Haberin Devamı

Beş yürüyüş ilkesi

İLKE BİR: Cumhuriyet yürüyüşüne destek vermek için Cumhuriyet yürüyüşüne katılacaklar gibi düşünmek, hissetmek, haykırmak zorunluluğu yok. Tıpkı başörtüsü özgürlüğüne destek vermek için baş örtmeyi savunmak gerekmediği gibi...

İLKE İKİ: Mesele şudur: “Ben devletten bağımsız Cumhuriyet kutlaması yapmak istiyorum” diyenlere “yasak hemşerim” mi denecek? Yoksa “sonuna kadar özgürsünüz, buyurun kutlayın” mı denecek? Burada üçüncü seçenek yok, ikisinden birini seçmek zorunluluğu var.

İLKE ÜÇ: Yürüyüş ya da gösteri yapmak insan hakkıdır. Bu hak çeşitli mazeretlerle engellenemez. Devletin görevi “olaylar çıkacak” diye yasaklama getirmek değildir, Çıkabilecek olaylara karşı önlem almaktır.

Haberin Devamı

İLKE DÖRT: Sokağa çıkana “kötü, hain, art niyetli, karanlık işler çeviren” muamelesi yapanlar, “Arap Baharı” diye zil takıp oynayamazlar.

İLKE BEŞ: Sessizce olup bitecek bir yürüyüşü “olay” haline getirenler, yürüyüşü yapanlar değil yasaklayanlardır.

Cumhuriyet mitingleri vs. Cumhuriyet yürüyüşü

Cumhuriyet mitingleri yapılırken sırtı inceden askere dayama söz konusuydu, Cumhuriyet yürüyüşü için dayanacak asker sırtı kalmadı.
Cumhuriyet mitingleri “ben onu Çankaya’ya çıkarmam arkadaş” vurgusuyla yapılmıştı, Cumhuriyet yürüyüşü ise “yasaklasan da yürürüm” vurgusuyla yapılıyor.
Cumhuriyet mitingleri “bu ülke bizim, burayı size vermeyiz” bencilliğini haykırıyordu, Cumhuriyet yürüyüşü ise “yürürüm ve sen beni engelleyemezsin” haykırışıyla yapılıyor.
Cumhuriyet mitingleri “neredesiniz paşalar” iması taşıyordu, Cumhuriyet yürüyüşü ise “iş başa düştü” iması taşıyor.
Cumhuriyet mitingleri hırçın, aksi ve risksiz idi... Cumhuriyet yürüyüşü ise gaz yeme riskiyle dopdolu...
Cumhuriyet mitingleri, hükümeti mağdur gibi gösteren bir havadaydı... Cumhuriyet yürüyüşü ise yürüyüşçüleri mağdur gibi gösteren bir havada...

Haberin Devamı

Yahudi

Star gazetesi Necip Fazıl’ın “Büyük Doğu” dergisinin tıpkıbasımını veriyor her hafta...
İyi ki de veriyor.
Star’ın verdiği Büyük Doğu’nun son sayısında “Yahudi” başlıklı bir bölüm var.
Tek cümlelik bir bölüm...
O cümle şöyle:
“Yahudi! Her işte mahvımızın kurmay başkanı Yahudi, Savarona işinin de bizzat hain tanzimcisi ve destekçisidir”.

Birileri son günlerde “nefret suçları”ndan mı söz ediyordu?

Güncelleştirilmiş liste: Kıllandıran tipler

Pazar günleri mutlaka bir örnek eşofmanlara bürünen çift...
Cep telefonuyla kendi fotoğraflarını çeken çift...
Küçük kızını kendisi gibi giydirip caddede salınan anne...
Anne imajını pekiştirmek için çocuklarıyla poz vermeye gayret gösteren “sanatçı” anne.
Uçakta oturur oturmaz koltuğu sonuna kadar yatıran şahıs...
Aptal ve çocuksu şakaları gayet büyük bir ciddiyetle yapan geveze radyo DJ’yi...
Enteresan laflar edenlere “seninki neyin kafası” diye soran tip...
Hiç de hisli olmadığı halde sosyal medyada sürekli romantik aforizmalar paylaşan tip.

Yazarın Tüm Yazıları