Paylaş
Kongre sürecinde de benzer tavır sergiledi, Aydın’ın rakibi olacağını bildiği halde hiçbir il kongresine katılmadı, delegeyle temas kurmadı.
Bunu ilkesel tavır almasına bağladı, “Başka adaylar da var. Bu durumda benim kongrelere gitmem adil değil” dedi.
‘LA’ DER, ‘LO’ DEMEZ
Şu örnekten hareketle, “Bahçeli bu konuda da abarttı” dense yeridir:
Delege sayısı önemli bir ilde Bahçeli’nin istemediği bir isim başkan seçildi.
Başkan, seçilir seçilmez Bahçeli’nin makamını aradı; “Devlet Bey’den randevu istiyorum, emrinde olmaya hazırım” dedi.
Ama, ‘la’ dedi, ‘lo’ demedi misali Bahçeli, “Herkes, her daim ilkeli olmalı. Pazarlık yapma görüntüsü vermem” dedi, talebi geri çevirdi.
Bahçeli’ye eleştiriler bununla da sınırlı değil, işte birkaçı:
- Kararların nasıl ve kimlerle alındığı bilinmiyor.
- Ortak akıl yok; MYK toplantıları dahi en fazla bir saat sürüyor.
- Kendisiyle temas yok gibi, verilen raporları okuyup okumadığı da belirsiz.
- TBMM’deki oylamalar grupta tartışılmıyor, vekillerin fikri sorulmuyor.
- MHP tabanında, “AKP’nin peşine takılındı” algısı giderek güçleniyor.
ERGENEKON’DAN İÇERİ ALINMAK
Tabii, bu eleştirilere karşın Bahçeli’nin önemli avantajlarından söz etmeli.
İlkeli tutumu, ‘Bir duruşu var’ diye destek alıyor.
AKP’nin peşine takıldığı yönündeki eleştiriler ise şöyle karşılanıyor:
“O kararlar terörle mücadele alanında. O konuda Devlet Bey, AKP’nin peşine takılmış değil. AKP, onun çizgisine geldi.”
Ancak bu konuda muhalefetin de şöyle bir karşı tezi var:
“Bahçeli, seçimlerden sonra Kızılcahamam’daki kapalı toplantıda, ‘Allah’tan barajı aştık; yoksa, hep beraber Ergenekon’dan tutuklanırdık’ esprisi yaptı. Bunu ‘AKP’nin gözü o kadar kara ki’ anlamında söyledi; ama bilinçaltı bir korkuya/çekinceye/tereddüde de işaret olabilir.”
MHP’yi sarsan kaset skandalına ilk günden beri net tavır almış olsa da, “Güçlü bir takipçilik yapmadı” eleştirisinin sürmesinin bir nedeni de bu.
Sonuçta aldığı eleştirilere rağmen Bahçeli gücünü delegedeki, ‘Onu aşacak bir rakip yok’ inancıyla korumayı sürdürüyor.
Türkeş sonrası genel başkan seçilmeden önce uzun süre sessiz kalan Bahçeli’nin, “Hadi, harekete geçelim” diyen arkadaşlarına şu tavsiyesi olmuştu:
“Bekleyin; Irak Kuveyt’e, Kuveyt Irak’a girer, ama bir bakarsınız aradan çıkan Dubai olmuştur.”
Körfez Krizi’ne atıfla Bahçeli’nin o gün verdiği bu örnek kongre için, “Rakiplerim çok, ama aradan bir Dubai çıkma olasılığı yok” diye uyarlanabilir.
Paylaş