Paylaş
1. Hürriyet gazetesinin 13.08.2012 tarihli sayısının .... sayfasında Fatih Çekirge’nin “Sen menim kim olduğumu bilir misen?” başlıklı köşe yazısı ile Müvekkil ve Müvekkilin taabiyetinde olduğu Azerbaycan ülkesi hakkında gerçeğe aykırı, haksız ve asılsız beyan ve iddialara yer verilmiş ve müvekkilin kişilik hakları gerek ulusal gerek uluslararası kamuoyunda itibarı alenen saldırıya uğramıştır. Aynı köşe yazarı tarafından 14.08.2012 tarihinde aynı gazetede yazılan “İşte o mühim gişi” şeklinde başlığa haiz yazı ile hukuka aykırı yapılan yayına konu edilen bu kişinin Müvekkil Mikail Jabbarov olduğunu belirtmiştir.
2. Yazı içeriğinde bahsi geçen uçakta adı geçen Ceyda isimli kabin amiri personel ile müvekkil arasında hiçbir şekilde köşe yazarı tarafından iddia edildiği şekilde bir diyalog kurulmamıştır.
a. Müvekkil bahsi geçen yazıda belirtildiği üzere 11 Ağustos 2012 tarihinde ailesi ile beraber toplam 5 kişi olarak seyahat etmekte olup, uçakta mevcut Business Sınıfı toplamda 20 kişiliktir. Müvekkil, eşinin çocuklarının beraber oturabilmesi adına 4C nolu koltukta oturmaktadır (Müvekkilin eşi ve çocukları 2A ve C ile 3A ve C’de oturuyorlardı.).Müvekkilin dikkat ettiği kadarı ile yazıyı yazan köşe yazarı 1. Sırada, D ve F koltuklarının sırasında seyahat etmekte, 5. sırada 3 kişilik bir Rus Aile ve müvekkilin oturduğu 4. Sırada da (4A) bir Fransız Bey ve bunun dışında da bazı değişik yerlerde oturan aileler (örneğin yazarın arkasında 2. Sıradaki çift) mevcuttur. Müvekkil ne yazarın yanında oturan gençle ne de Rus ve Fransız ailelerle, yazarın arkasındaki çift ve diğer yolcularla bir irtibatı mevcut olmadığı gibi, ilgili yazıda belirtildiğinin aksine ön tarafı kapatmış da değildir.
b. Yazı içeriğinde yer alan müvekkil tarafından Kabin Amiri’nden/Hostesten/Personelden bazı isteklerde bulunulduğu, tartışma içine girdiği, “sen menim kim olduğumu bilirmisen?”, “işten attıracağım” ve benzeri yorumlarda bulunduğu yönünde sunulan içerik tümüyle gerçeğe aykırıdır. Müvekkilin herhangi bir talebi, yazılan içerikteki gibi herhangi bir hareketi, tehditkâr bir bildirimi veya yorumu da olmamıştır.
c. Uçakta, müvekkille aynı sırada koridor tarafında 4D numaralı koltukta oturan bir başka yolcunun memnuniyetsizliği ve personel ile sözlü iletişimi mevcut olup, müvekkil köşe yazılarınızda belirttiğiniz aksine hiçbir şekilde yazı içeriğinde kabin amiri olduğu ve isminin Ceyda olduğu belirtilen hanım ile 4D numaralı koltukta bulunan kişi arasında geçen konuşmanın tarafı olmamıştır. Müvekkil tarafından da kulak misafiri olunan bu isteğin temelinde ise yolcunun yanlarında oturan bakıcıyla aynı koltukta uyuyakalmış olan çocuğunun uyandırılmaması için bakıcının orada oturmaya devam etmesi talebi mevcuttur. Kabin amiri tarafından reddedilen bu talep üzerine çocuk gürültülerden ve hareketlenmeden dolayı uyanmış, bakıcı kendi koltuğuna geçip oturmuş olup 4C’de oturan Yolcu tarafından ise bu konuda şikayette bulunacağını belirtilmiştir.
MÜVEKKİLİN İÇİNDE BULUNMADIĞI BU OLAYDA TARAF GÖSTERİLEREK ADETA MÜVEKKİL ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMASI/MÜVEKKİLİN ADININ İYİNİYETLİ OLMAYAN YORUMLAR İÇERİĞİNDE YER ALMASI HUKUKA VE HAKKANİYETE UYGUN OLMAMIŞTIR. netice itibariyle Müvekkil, yazı içeriğinde belirtilen konuşmanın hiçbir noktasında konuya dahil olmamış, taraf olmamıştır.
d. Kaldı ki Müvekkil ile Kabin Amiri arasında, Kabin Amiri ile 4D’de oturan yolcu arasında yemek servisinden önce gerçekleşen konuşma sonrasında, Kabin Amiri ile yemek servisini yaparken gayet olumlu bir konuşma da olmuştur. Hatta 4D’de oturan Yolcu’nun kendisinden çay ve kahve servisini kabul etmemesi üzerine Kabin Amiri Müvekkili yardıma davet etmiştir. Bu iletişim Kabin Amiri ile Müvekkil arasında geçen yegâne ve tek konuşmadır.
Hal böyleyken müvekkilin yapmadığı bir konuşmanın müvekkile maledilmesi, müvekkilin toplumsal saygınlığına, kişilik haklarına ve manevi değerlerine saldırı teşkil etmiş ve bu vesile ile müvekkilin kişilik haklarının ihlaline yol açmıştır.
4. Kamuoyunu bilgilendirme görevi kamusal bir görev olup, bu görevin hukuk kuralları, basın meslek ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Somut olayda yazı yayınlanırken, olayın nasıl gerçekleştiği araştırılmadan, bahsi geçen olayda yer alan kimselerle ( Anılan yazıda kabin amiri olduğu ve isminin Ceyda olduğu belirtilen hanım ile 4D’de oturan bey ve uçakta yer alan diğer business class yolcuları) olayda adı geçenin müvekkilin şahsı olup olmadığı sorulmadan, müvekkile herhangi bir iletişim aracı ile ulaşılmaksızın ve cevap hakkı tanınmaksızın, müvekkil hakkında haketmediği isimler ve sıfatlar ile hitap edilmiş, gerçek olmayan olaylar müvekkile yüklenmiştir. Basın meslek ilkelerine aykırı bir şekilde hiçbir araştırma yükümlülüğüne dahi girilmeksizin ve müvekkilimize hiçbir şekilde cevap hakkı kullandırılmaksızın yapılan bu yayın ile müvekkilimizin şahsi ve milli itibarları zedelenmiş, müvekkilin karakteri gerek ülkemiz gerekse Azerbaycan kamuoyu nezdinde haksız ve mesnetsiz bir zan altında bırakılmıştır.
Muhatap köşe yazarı, yazıyı yazarken yapması gereken araştırmayı doğru gerçekleştirmemiş ve kasıtlı veya kasıtsız olarak -yarattığı sonuç bakımından kasıtlı veya kasıtsız yazılmış olmasının önemi bulunmamaktadır, zarar yazının yayınlandığı anda gerçekleşmiştir- yazısında müvekkilin adını, sıfatını rencide edecek kelimeler ve benzetmeler kullanarak gazetecilik mesleğinin gerektirdiği özenden uzak bir yazının yayınlanmasına neden olmuştur. Bu nedenlerle, sair yasal haklarımız saklı kalmak üzere, Müvekkil hakkında yayınlanan gerçek dışı beyanlar içeren bu yayını tekzip eder ve tüm bu hususları kamuoyuna saygı ile duyuyuruz.
Cevap ve Düzeltme Talep Eden
Mikayil JABBAROV
Vekili
Av. Baran umut BAYCAN
O rapor şart oldu
AYNI yazıya iki tekzip metnini de ilk kez gördüm.
Hem ne için?
Uçakta gözlerimle tanık olduğum bir olay yüzünden.
Kabin amiri anlattı. Elimde yolcu listesi var. Koltuk numaraları ortada. Kabin amirinin olaydan sonra tuttuğu zabıt THY’de duruyor.
Ama söz konusu kişi önce basın mahkemesine gidiyor. Mahkeme tekzip talebini kabul etmiyor. O da üst mahkemeden kararı çıkartıyor. Usul gereği üst mahkeme yazardan ya da yayından belge istemezmiş.
Böylece biz kendimizi savunamadan tekzipleri yemiş olduk.
Adalete saygım sonsuz.
Ama ben de şimdi adalet için başvuruyorum. Kabin amiri, kendisini “Seni işten attırırım” diye tehdit eden yolcunun koltuk numarasına kadar zabıtlara geçirtti. O zabtı göreceğiz. Eğer koltuk numaralarında ya da isimlerde bir hata yaptıysam iki tekzibe rağmen bu defa ben kendi vicdanımın mahkemesinde, açıktan özür dileyeceğim...
Hiçbir zaman hatada ısrar etmedim. Hatam da oldu pişmanlıklarım da...
Zabıtları bekleyip göreceğiz...
Paylaş