1’inciye ikna olmadık ki 3’üncüye yer arıyorsunuz

Tokyo’ya 400 kilometre mesafede...
Denizin 20 mil derinliğinde...
9 şiddetinde deprem meydana geldi.
Tam 41 dakika sonra, Fukuşima nükleer santralini tsunami vurdu.
Önce santral çevresindeki 2 kilometrelik bölge tahliye alanı ilan edildi.
Sonra tahliye alanı 3 km’ye, sonra 10 km’ye, sonra 20 km’ye, en son 30 km’ye çıkarıldı.
Bu arada reaktörlerin hepsi patladı.
Felaketin üzerinden 4 gün geçtiğinde bile, santral çevresindeki 20-30 kilometrelik alanda hâlâ 136 bin kişi vardı.
Japon devletinin elinden gelen tek şey, onlara açık havaya çıkmamalarını tavsiye etmekti.

Fukuşima felaketi, nükleer lobisinin biz sıradan insanlara yedirmeye çalıştığı “nükleer güvenlik” palavrasının gerçekten palavra olduğunu bize bir kez daha gösterdi.
Ve Japonya gibi bir ülkede bile santralin çevresinin nasıl tez vakitte boşaltılamadığını...
Fukuşima, Çernobil ve Üç Mil Adası kazalarından yola çıkarak diyebiliriz ki... Her 10 yılda bir, dünyanın bir yerlerinde büyük bir nükleer kaza meydana geliyor.
Yani, nükleer endüstrisinin iddia ettiği gibi kaza ihtimali 250 yılda bir değil.
Her nükleer reaktörün yapısında var olan ve önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan bazı riskler bulunur.

Azımsanamayacak sayıda insan Akkuyu’ya kurulacak santrali istemediğini bas bas bağırıyor, nükleer santral inşasının bir demokrasi sorunu olduğunu söylüyor.
Tepedekiler hiç tınmıyor.
Biz daha birinci santrali tartışırken hangi arada üçüncüsüne yer arar olduk?
Her şey o kadar oldubittiye getiriliyor ki...
Biz burada kendimizi yırtıyoruz, tepedekiler hiç tınmıyor.
Bazen memleketin gerçeklerinden uzak, hayal âleminde yaşadığımızı düşünüyorum.
Çünkü burası...
HES inşaatında istinat duvarının çökmesiyle 4 kişinin öldüğü ülke. Burası...
7.2 büyüklüğünde depremde 601 kişinin yaşamını yitirdiği, 4152 kişinin yaralandığı ülke.
Burası...
Sağanak yağışta devletin dere yatağına yaptığı konutlarda insanların can verdiği ülke.
Burası...
El bombalarının tasnifi sırasında patlayan cephaneliğinde 25 askerini şehit veren ülke.
Burası...
Yarın İstanbul merkezli bir deprem olsa, nüfusunun dörtte birini kaybedecek ülke.
Bir nükleer felaketimiz eksik.
O da olsun, tam olsun.