Okul yakmak

GEÇEN gün Hürriyet’te Kürt işadamı dostum Mustafa Şirin’le öğle yemeği yiyerek sohbet ettik. Diyarbakırlıdır. Kürt kimliğini savunur, makul bir insandır, dikkatli bir gözlemcidir.

Haberin Devamı

17 Mart’ta İstanbul’da Kürt işadamlarının yaptığı “Nevruz resepsiyonu”ndan söz açıldı. Orada İsmail Beşikçi mealen şöyle bir konuşma yapmış:

Devlet Kürtlerin zengin olmasını, Kürt burjuvazisinin gelişmesini engelliyor!”

Mustafa Şirin, Beşikçi’ye sormuş:

“İsmail Bey siz yıllar önce bankadan kredi alan, bayilik yapan, ticaretle uğraşan Kürt işadamlarını ‘ajan sınıf’ olarak suçlamadınız mı?”

Beşikçi “Değiştim, değişemez miyim?” diye cevap vermiş.

‘Ajan sınıf’

Gerçekten, İsmail Beşikçi, 1991 gibi çok netameli bir yılda yayınladığı Devletler Arası Sömürge Kürdistan adlı provokatif kitabında varlıklı Kürtlerin devlet yanlısı olduğunu yazıyor, bunları “ajan sınıf” diye suçluyordu. Beşikçi’nin “ajan sınıf”ı sadece toprak ağaları değildi, “tüccar, müteahhit, yüksek bürokrat, memur, öğrenci, yazar, gazeteci” gibi modern meslek ve faaliyetlerdeki Kürtleri de bu kavrama katıyordu! (s. 63, 93)

Haberin Devamı

Şimdi fikir değiştirmiş, devletin Kürt burjuvazini engellediğini söylemiş. Mukayeseli iktisat tarihine ve güncel iktisadi verilere bakmadan politik önyargıyla şu veya bu yönde genellemeler yapmanın anlamı yoktur. Fakat benim bugünkü konum bu değil. PKK’nın ajansı ANF’de 14 Ağustos’ta yayınlanan bir haberi size sunmak istiyorum:

“KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan, tüm Kürtleri askere gitmemeye, memuriyeti bırakmaya ve çocuklarını okula göndermemeye çağırdı...”

PKK, okulları bombalayarak bunu zorla uygulamaya çalışıyor.

Okula gitmeyin kampanyası

Halk “Okula gitmeyin” çağrısına uymadı. Öteden beri yapılan “serxildan” ve “ayrı cuma namazı” çağrılarına da uymamıştır. Memur memuriyetine, öğrenci okuluna, işadamı işine devam ediyor. Eskileri bırakalım, okulların açıldığı 10 Eylül’den itibaren bir ay içinde PKK’nın saldırdığı, bombaladığı, yaktığı okul sayısı artmaktadır.

Kürtlerin ezici çoğunluğu çocuklarının okumasını, bölgeye yatırım gelmesini, demokrasiyle birlikte refahın yükselmesini istediği halde, PKK Kürtlerin bu iradesinin karşısına bombayla çıkıyor. Duran Kalkan, “çocuğunu Türk okullarına göndererek hayatını kurtarmayı düşünen” Kürtleri eleştiriyor. Okulların bombalanması bu milyonlarca Kürt ailesinin iradesine saldırıdır!

Haberin Devamı

“Demokratik özerklik” denilen Stalinist sistem bölgeye hâkim olursa nasıl totaliter bir baskı cehennemi kurulacağını gösteren örneklerdir bu saldırılar.

İyi Kürt, kötü Kürt

Bu totaliter anlayışın gözünde, okula giden, okuyan, hayatta başarılı olan, şirket kuran, yatırım yapan, istihdam yaratan, sanatla, felsefeyle uğraşan, kan ve ölümü reddeden, hayata bağlanan Kürt “kötü Kürt”tür... Bunlara “ajan sınıf” derler, “işbirlikçi” derler, “hain” derler. Listeler yayınlayıp yahut KCK elemanlarını gönderip tehdit ederler.

Totaliter anlayışın gözündeki ‘iyi Kürt’, PKK belgelerinde söylendiği gibi, “okula değil yurtseverlik eğitimine” yani dağa giden, öldürmeye, ölmeye şartlandırılan militanlardır sadece. Onun için okulu, şirketi, işi, kariyeri, sanatı, edebiyatı, hür düşünceyi aşağılıyorlar.

Haberin Devamı

Burjuvazi iyidir!

Herhangi bir toplumda burjuvazinin gelişmesi demek, eğitimin, ekonomik rasyonalizmin, üretimin, hayata bağlanmanın gelişmesi demektir. Kaçınılmaz olarak liberal demokratik değerlerin güçlenmesini sağlar.

Bölgede de burjuvazinin gelişmesiyle hem demokrasi ve refah gelişecek, hem bölge ekonomisi Türkiye’nin bütününe daha güçlü bir şekilde entegre olacaktır. PKK bunu engellemeye çalışıyor. Kürt burjuvazisinin önündeki fiili ve ideolojik engel budur.

 

Yazarın Tüm Yazıları