Bir sonradan görmenin itirafları

GEÇEN cumartesi akşamı Berlin’de “Radiohead” konserini izlerken, yine kendime baktım ve yine o nakaratı mırıldandım.

Haberin Devamı

“Allah’ım, sana çok şükürler olsun. Bana bütün bu güzellikleri nasip ettin...”

* * *

Evet, “Sonradan görmeyim”...

Çoğumuz bu söze kötü bir mana verir.

Bense iftiharla söylüyorum.

“Sonradan görmeyim...”

O yüzden, sonradan gördüğüm her şeyin kıymetini çok iyi bilirim.

Hakkını veririm. Bu güzel şeyleri sonradan görmemi sağlayan insanlara minnet duyarım.

* * *

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, tattığım, seyrettiğim, dokunduğum, her şeyin kıymetini çok iyi bilirim.

* * *

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, harika şeyleri alkışlamayı, aldığım hazzı abartılı biçimde göstermeyi çok severim.

Yine o yüzden alkışlanmayı, abartılı şekilde sevilmeyi, arzu edilmeyi beklerim.

* * *

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, şımartmayı çok severim.

Şımartılmayı daha da çok arzularım.

* * *

Haberin Devamı

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, sonradan gördüğümü kaybetmekten çok korkarım.

Kaybetmemek için çok çaba harcarım. Savaşırım. Harp ederim...

* * *

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, aldığım zevklerden bıkmam.

Verdiğim zevklerden ise hiç vazgeçmem. Artırmaya, nirvanalara çıkarmaya, Himalayaların tepelerine taşımaya, arşıâlâya çıkarmaya uğraşırım.

Başaramazsam bile, en azından denemiş olurum.

- Sonradan görmeyim...

O yüzden bilirim ki, sonradan görmelik harikulade bir şeydir.

Önceden görmeden daha güzeldir.

* * *

- Sonradan görmeyim...

O yüzden, hak ettiğimi hissederim...

Bileğimin hakkıyla aldığıma iman ederim.

* * *

- Sonradan görmeyim...

Allah bana sonradan, o kadar harikulade şeyler bahşetti... O kadar büyük hazlar gösterdi ki...

O yüzden, sonradan gördüğüm her şeyin bedelini ödemeye manen ve madden hazırım.

* * *

“Sonradan görme”lerin en güzel yanları, işte bu tevekkülleridir...

Fifty Shades of Grey meraklılarına haber

PARİS Virgin Megastore’da yeni çıkan CD’leri dinliyorum.

Önce “Fifty Shades of Grey” hastalarına bir haber.

Romanda geçen müzik parçalarını CD haline getirmişler.

Delibes’in “Lakmé”siyle başlıyor.

Çoğu zaten çoğumuzun bildiği ve sevdiği parçalar.

Neticede hepimizin hayatında şöyle veya böyle grinin tonları var.

Villa Lobos’un “Bachianas brasileiras”ı, Pachelbel’in “Canon”u, Canteloube’un “Chants d’Auvergne”i, Bach’ın “Cantata”sı...

Aldığımız ve verdiğimiz zevklerden bıkmadığımız bir sabah kahvesinin mutlaka fon müziği olmuştur...

Gelelim dinlediğim ve aldığım CD’lere.

Tuhaf... Arkadaşlarımın bir bölümü vinil plaklara döndü.

Bense artık iPod’a mahkûmum.

Yine de kendimi tutamayıp CD alıyorum.

* * *

Haberin Devamı

Son zamanlarda en çok takıldığım iki grup Gaslight Anthem ve Killers.

Killers’ın yeni CD’si “Battle Born”u çok sevdim ve aldım.

Green Day ise maalesef bana ağır geliyor...

Susie Arioli’yi yeni keşfettim. “All the way” adlı CD’si çok hoşuma gitti.

Tam akşamüzeri parçaları.

Yumuşak, kavga etmeyen, sormayan, sordurmayan şarkılar...

Tansu’ya Urla’da dinlemesi için çok sevdiği üç sanatçının yeni CD’lerini aldım.

Cecilia Bartoli’nin “Mission”u.

17. yüzyıl bestecilerinden Agostino Stefani’nin opera parçalarını söylüyor.

Bir de Helene Grimaud ile Sol Gabetta’nın “Duo” adlı CD’si..

Schumann, Brahms, Debussy ve Şostakoviç çalıyorlar.

* * *

İstanbul’daki çevrem son zamanlarda Melody Gardot’u keşfetti.

Son CD’sini çok beğenmedim.

O tarz müziği sevenlere, Katie Melua’yı tavsiye ederim.

Haberin Devamı

Hangi konsere ne kadar para ödersiniz

MAĞAZANIN bir duvarına büyük bir dijital ekran koymuşlar.

Önümüzdeki bir ay içinde Paris’teki bütün konserlerin anonsu yapılıyor.

Yanlarında giriş ücretleri de yazıyor.

Geçen hafta Berlin’de Radiohead konseri için 60 Euro ödemiştim. O nedenle merak ettim ve bir karşılaştırma yaptım.

* * *

En pahalı konser Diana Krall’ınki... 78 Euro.

Bundan çok değil, 10 yıl önce Diana Krall’ın İstanbul Festivali’nde ne kadar düşük ücretlerle söylediğini hatırladım.

Grammy’ler ve yıllar neler getiriyor...

* * *

Konserlerin giriş ücretleri şöyleydi:

Justin Bieber 65

Radiohead 65

Katie Melua 62

Status quo 62

Swedish H. Mafia 62

Herbie Hancock 60

The Cranberries 56

Steve Miller Band 56

Seal 56

Lionel Richie 54

Michel Legrand 54

Jennifer Lopez 52

Marcus Miller 45

Kızıl Ordu Korosu 45

Melody Gardot 40

Luz Casal 38

* * *

Haberin Devamı

Konser ve müzik ekonomisinin kendine ait çok ilginç ekonomik kanunları var, değil mi...

Baksanıza Kızıl Ordu Korosu’na Melody Gardot ve Luz Casal’dan daha çok para ödemeye hazır insanlar hâlâ var...

 

Yazarın Tüm Yazıları