Kışa hazır mısınız?

Kış aylarında sık karşılaştığınız sağlık sorunlarının özellikle ateşli üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle ve gribin nedeni, yeteri kadar hazırlık yapmamanızdandır. Özellikle soğuk günlerde bedeniniz -hatta ruhunuz- daha çok gözlenmek, korunmak, ilgi, ihtimam ister. Kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirdiğiniz için birbirinizden mikrop alıp vermeler, yani virüs, bakteri alışverişleriniz sıklaşır. Malum, sevgimizi sarılıp öpüşerek gösteren bir toplumsal geleneğe sahibiz. El, ağız, burun hijyenine dikkat edilmediği takdirde kapalı ortamlarda sarılmalar, öpüşmeler, mikrop yayılmasını kolaylaştırır. Buna bir de kış soğuklarının getirdiği direnç azalması ya da bağışıklık zayıflaması durumu eklenince aksırıklar, öksürükler ya da yatağa düşüren nezle veya gripler kaçınılmaz olur. Peki ne yapacağız, bu işin üstesinden nasıl geleceğiz, daha az hastalanıp daha keyifli bir kış geçirmeyi nasıl başaracağız?

NE YAPMALIYIZ?

Unutmamamız gereken en önemli nokta şudur: Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak istiyorsak, her şeyden önce sağlığımızın iyi olması için gayret göstermeliyiz. Sağlığımızı bozabilecek yanlışlardan uzak durmalı, uyku sorunları, beslenme yanlışları, stresler, aktivite azlığı, kilo fazlalığı, aşırı yorgunluk, yoğun çalışmalardan uzak kalarak ve eğer varsa mevcut sağlık sorunlarınıza doğru teşhislerle, doğru çözümler üreterek bedenimizi ve ruhumuzu güçlü tutmanın yollarını aramalıyız. Şeker hastalığı, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezliği, kronik romatizmal hastalıklar gibi uzun süreli sağlık sorunlarından bağışıklık sistemimizin de olumsuz yönde etkileyeceğini bilmeli ve bu hastalıklarla ilgili tedavileri aksatmamalı, doktorların tavsiyelerini eksiksiz uygulamalıyız. Kısacası, sağlam bir bağışıklık sisteminin öncelikle ve ancak güçlü ve sağlam bir akıl/beden sağlığı ile sağlanabileceğini unutmamalıyız.

STRESTEN UZAK DURUN

Hepinizin aklında “faydalanabileceğimiz doğal bir destek, bağışıklık güçlendirici bir şeyler yok mu hocam?” sorusunun olduğunu biliyorum. Sırası gelmişken gülüp eğlenmenin, hayata pozitif bakmanın, stresten uzak keyifli zamanlar geçirmenin, boş kalorilerle dolu şekerli unlu yiyecekleri sınırlamanın, güçlü sosyal bağların, kendine güvenmenin, endişe ve kaygılardan uzak yaşamanın ve hayata pembe gözlüklerle bakmanın da bağışıklığı güçlendireceğini hatırlatmak isterim. Alkolün, nikotinin, enerji içeceklerinin de bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkilediğini bir kenara not etmenizde fayda var. Ben yine de size geçtiğimiz pazar günü Hürriyet’te yayınlanan bağışıklık destekleri notunu bir kez daha hatırlatıyorum. Umarım faydalanırsınız...

Grip aşısı şart değil!

Grip aşısının herkese yapılması gerekmiyor. Sadece ileri yaşta, düşkünlük düzeyinde sağlık sorunları olan ve geçireceği basit bir gribin hayatı tehdit edebilecek sonuçlara varmasından endişe edilen kişilere aşı yapılması düşünülebilir. Yoksa sık sık gündeme getirilen grip aşısının sağlam ve sağlıklı kişilere, hele hele çocuklara yapılmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir.
Zatürree aşısına gelince... Bu aşıyı da sadece yaşı 60’ı geçenlerin, bağışıklık sistemi zaten zayıf düşenlerin ve akciğerleri hasta olanların yaptırmasının faydalı olabileceği kanaatindeyim.