Balyoz davasında, kim neden beraat etti?

Beraat kararı verilen sanıklara yöneltilmiş olan suçlamalar ve bu iddiaların dayanağı olan deliller incelendiğinde şu gözlemleri yapabilmek mümkün.

Beraat eden toplam 36 sanıktan 33’ü Jandarma, 2’si Deniz Kuvvetleri ve 1’i Kara Kuvvetleri Komutanlığı kadrosunda bulunuyor.

GÖREVLENDİRME LİSTELERİNDE ADI GEÇENLER

Kara Kuvvetleri’nden beraat eden 89 numaralı sanık Albay Abdullah Zafer Arısoy, tutuksuz yargılanmaktaydı. Arısoy, Birinci Ordu Komutanlığı’nda
5-7 Mart 2003 tarihlerinde düzenlenen plan semineri sırasında karargâhta İstihbarat Başkanlığı’nda Güvenlik Subayı olarak görev yapmaktaydı.

Arısoy, ifadesinde seminere katılmadığını belirtti. Buna karşılık, ünlü 11 numaralı CD’den çıkan “Gözaltı Timlerinde Görevlendirilecek Personel” listesinde adı yazılı olduğu için Savcılık tarafından Balyoz darbe planında görev almakla suçlandı ve 89 numaralı sanık yapıldı. Arısoy tutuksuz yargılanmıştı.

Deniz Kuvvetleri’nden beraat eden iki sanık var. Bunlardan biri Astsubay Erdinç Yıldız. Bu sanık, 8 Aralık 2010 tarihinde Balyoz savcılarının Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nın İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne düzenledikleri baskın sırasında bu birimde görev yapmaktaydı. Bu baskında zeminin altında gizlenmiş torbalar içinde pek çok belge ve CD bulunmuştu. Beraat eden diğer denizci Albay Serhat Dizdaroğlu ise “Gölcük Bölgesi Müzahir Personel Listesi”nde adı geçtiği için sanık yapılmıştı.

Bu 3 istisna dışında beraat edenlerin hepsi, büyük çoğunluğu muvazzaf olmak üzere Jandarma Komutanlığı’nda görevlidir. Bunlardan 8’i subay, 25’i ise astsubay kadrosundadır.

Öncelikle, Balyoz’un en çok konuşulan iki dosyası olan Fatih Camisi’ne düzenleneceği ileri sürülen ÇARŞAF ve Beyazıt Camisi’ni hedef aldığı ileri sürülen
SAKAL operasyon planlarına ilişkin listelerde adı geçen Jandarma subaylarının durumuna bakalım. İddianamedeki belgelere göre, her operasyon grubunda “ekip komutanı” ve “keşif tim komutanı” görevlerini üstlenen iki jandarma subayı ile

7 astsubay görev alıyor. Toplam 18 kişi ediyor.

ÇARŞAF ve SAKAL timlerinde görevli gözüken

4 subayın her birine 16 yıl hapis cezası verildi. Buna karşılık aynı görevlendirme çizelgelerinde onlarla birlikte adları yazılı olan 14 astsubayın tümü beraat etti.

Mahkeme, astsubaylar hakkında “sanıkların üzerine atılı suçu işledikleri sabit bulunmadığından” oybirliğiyle beraat verdi.

YAZARLARA SUİKAST TİMLERİNE DE BERAAT

Balyoz davasında sanıkların topluca tutuklandığı 11 Şubat 2011 tarihindeki duruşmada bu gruptaki astsubaylar hakkında tutuksuz yargılama kararı çıkmıştı.

Tutuksuz yargılanmaları, mahkeme heyetinin bu grup hakkında daha farklı bir kanaat taşıdığının işareti olarak görülüyordu.

Şimdi ilginç bir başka noktaya daha gelelim. Balyoz iddianamesinin en önemli delili olan 11 numaralı CD içinden çıkan bir belge “20022003/Jandarma/İstanbul Bölge/Görevlendirmeler/Operasyon Timleri” başlığını taşıyordu.

Kamuoyunda, basında büyük hassasiyet yaratan bu belgede, tanınmış yazarlara, dini cemaat liderlerine suikast düzenleyecek operasyon timlerinin listeleri yer alıyordu. Bu timler şu görevlere dağıtılmıştı: DÖKÜM (Dini Cemaatler), SAKAL (Gayrimüslim Cemaat Önderleri), TIRPAN (Darbe Karşıtı Akademik Kadro), ORAK (Ermeni Basını), YUMRUK (Darbe Karşıtı Aşırı Sağ Kesim), KÜREK (Aşırı Sol Kesim), TESTERE (Liberaller) ve URGAN (Darbe Karşıtı Sivil toplum Kuruluşları).

Bu listelerdeki astsubayların bazıları aynı zamanda Fatih ve Beyazıt camilerine düzenlenecek eylemlerde de görevli gözüküyor.

Söz konusu 8 operasyon timinde görevli gözüken jandarma personelinin tümü geçen hafta beraat etmiştir. Burada ilginç olan nokta, bu 8 timde komutan olarak gözüken ve bugün yüzbaşı ile albay arasında değişen rütbelerde görevli olan 8 jandarma subayının da suçsuz bulunmasıdır.

Fatih ve Beyazıt camilerine saldırı planlarındaki subaylar mahkûm olup, astsubaylar beraat ederken, bu operasyon timlerindeki hem subay hem de astsubaylar için beraat verilmiştir.

Bu durumda mahkeme heyetinin aynı CD’den çıkan görevlendirme belgelerinde hangi ölçülere göre beraat, hangi ölçülere göre mahkûmiyet kararı verdiği ciddi bir merak konusu olarak beliriyor. Bunu öğrenebilmek için mahkemenin gerekçeli kararını beklememiz gerekiyor.