Paylaş
İki yerel yönetim arasında kardeşliğe giden yolu da Almanya’nın Giessen kentindeki Türk-Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin açmış. Almanya’da Giessen Üniversite Kliniği’nde yatan dostumuz Almanya Alevi İslam Birliği Başkanı Alişan Hızlı’nın tedavisiyle yakından ilgileniyormuş. Onu bırakıp gelememiş... Bilgin, her iki heyet başkanını telefonla arayarak onları kutladı. Biz de Hızlı’ya acil şifalar diledik. AKP’li Fatih Belediye Başkanı Dr. Mustafa Demir, Wiesbaden kendinin konuklarını Boğaz kıyısındaki bir lokantada ağırladı. Biz de Hürriyet Yurtdışı Yayınları Yönetmeni Halit Çelikbudak ile katıldık. Almanlarla siyaset üzerine konuştuk; Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden’de şubat ayında belediye başkanlığı seçimi var.
10 kişilik Alman belediye heyetinde Anakent Belediye Başkanı Dr. Helmut Müller ile belediye meclisindeki SPD, Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Yeşiller Partisi’nden temsilciler de bulunuyordu. Wiesbaden Yabancılar Meclisi Başkanı Salih Doğan da eşiyle heyetteydi. Mustafa Demir’in eşi ve babasının izinde İÜ Çapa’da diş hekimliği okuyan kızı da davette iyi bir ev sahipliği yaptılar.
Yemek sırasında SPD Grup Başkanı Sven Gerich ile CDU Grup Başkanı ve aynı zamanda meclis başkanı olan Wolfgang Nickel ile Almanya’da yerel yönetimleri konuştuk. Daha sonra sohbete Mustafa Demir ile Helmut Müller de katıldı. Heyetteki ilginç bir ayrıntı da SPD Grup Başkanı Sven Gerich, Şubat 2013’te yapılacak anakent belediye başkanlığı seçiminde partisinin başkan adayı olması. Yani şimdiki başkanın rakibi oluyor. Her ne kadar SPD’li aday, bazı şeyleri açık etmemeye çalışsa da iki rakip dostça sohbete katıldılar. Bir ara biz de aralarına geçtik; kavgasız gürültüsüz bir başkanlık yarışması kulisini yaşadık. Belki de farkında olmadan şubatta yapılacak seçim için Almanya’da yapacakları kampanyanın bir nevi provasına İstanbul’da tanık olduk.
Sohbette konuştuklarımız aslında Türkiye için de ilginçti. SPD adayının parti tarafından nasıl seçildiğini ve geçen temmuzdan beri kampanyasına başladığını anlattı... (Bu süreci yazacağız, orada nasıl oluyor, bizimkiler öğrensin diye...)
Adaletsizlik
YEŞİLKÖY’de bulunan Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu, yıkılıp yeniden yapılacağı için nasıl bir karar almışsa Valilik tarafından Bakırköy ilçesi dışına taşındı. Mahallemizde 2 adet İÖO daha varken anlamsız bir karar ile ilçe dışına taşınan okul bu sene adrese dayalı sistemle kayıt yapmıştır. İlçe dışına çıkan okullara İl Özel İdaresi tarafından öğrencilerin taşınması için ihale yapılması gerekir. Ancak hiçbir sorumlu bu konuda uyarı yapmamış. İl Özel İdaresi de taşıma ihalesi yapmamıştır. O çocuklar 10 km uzağa gidecekler; Bu çocuklara ücretsiz servis taşıması niye düşünülmez, yemek niye verilmez. Çocuklarımız perişan, bizim de elimiz kolumuz bağlı. B.Y.
Anadolu liseleri ek kontenjanında sorunlar büyüyor
ANADOLU lisesini yedekten kazanan oğlum için günlerdir ‘boş kontenjan’lar konusu ile ilgileniyorum. 14 Eylül’de kayıtlar kapanmasına rağmen binlerce boş kontenjan olduğunu öğrendim. Ancak bu kontenjanların doldurulması için MEB, henüz bir karar almadı. Ancak resmi kanallardan alamadığım (bilgi edinme -ALO- 147-AKİM) bazı bilgileri eğitim camiasının içinden öğrenme olanağı buldum. Örneğin, MEB geçen sene okul müdürlerine kontenjan boşluklarını yedek kayıtları ile kapatma konusunda inisiyatif vermiş. Ve bu okul müdürlerinden bazıları ileride okul başarısı düşer kaygısı ile (dolayısı ile kendi başarıları düşecek) yedeklerden öğrenci kaydı yapmamışlar. Onlara bu inisiyatifi verenlere yazıklar olsun. Kazanılan bir hak, hiç kimsenin iki durağı arasında olamaz. Zaten yaz-boz tahtasına dönen eğitim sistemi nedeniyle parkta oyun oynaması gereken çocuklar hafta sonları dershanelere gitmek zorunda kaldılar. Aileler maddi sıkıntı içine girdiler. Görevi en iyi şekilde hizmet etmek olanlar bir karar alarak binlerce öğrencinin doldurması gereken sınıfları boş bırakma hakkını kendinde görebiliyorlar. İnşallah bu sene de böyle bir karar alınmaz. Böyle bir karar alınırsa hakkımı kanun önünde sonuna kadar arayacağımın bilinmesini isterim... Erdoğan ÇİMENLİ
Hangi ‘dilin’ kurultayı
“MÜTERADİFLERİN semantik tahlili, soyadlarının modifikasyonu, kişi adları hipokoristikleri, arkaik sözler, etimolojik tahliller, pragmatik anlamlar, normatik fonksiyon, leksik dil unsurları, kelimenin prozodik modeli, gramatikal ve leksik hususiyetler”...
Uzayıp gidiyor...
Bunlar ne mi? Başbakanlığa bağlı Türk Dil Kurumu’nun düzenlediği Uluslararası Türk Dil Kurultayı’nda sunulacak bildirilerin başlıklarında geçen sözcükler. Türk dili üzerine çalışan bilim insanları bu başlıklarla Uluslararası Türk Dili Kurultayı’na bildiri sunacakmış!
Biz de Türkçenin düştüğü duruma bakıp üzülüyorduk. Türkçe artık Türk Dil Kurumu eliyle yabancılaştırılıyor. Meğer pınar baştan bulanmış. Atalarımız da boşuna dememiş balık baştan kokar diye.
Y. T. - Öğretmen
Anlamsız heykel dikmek
MAALESEF bir heykel kültürsüzlüğüdür sürüp gidiyor... Atatürk heykelleri, sanat yapıtları, Can Yücel’inki türünden anıt mezarları kırıp döken, heykelleri çalan, kaçıran, eritip satan bir ülkede Alex’in heykelini dikmek de neyin nesi? Futbolu sevmenin dışında oynayamayan, bir kez galip gelse on kez yenilen milli takımı, futbol takımları olan, tesadüf eseri bir iki başarısı bulunan, transfer ettiği yabancıları sistemsizlikten doğru dürüst oynatamayan, sürekli gereksiz paralar harcayan bir ülkede dünya çapında vasat bir grafiği olan Alex’in heykelini dikmek size absürd (saçma, tuhaf) gelmiyor mu? Dünyayı kendimize güldürüyoruz. Sürekli dünya kupasını alan Brezilya’da kaç futbolcunun heykeli var? Türkiye’de heykeli dikilecek futbolcu yok mu? Birkaç yıl sonra o diktiğiniz Alex heykelini ihtiyar Alex evinin bahçesine koysun diye ona postalarsınız ya da depoya kaldırısınız herhalde...
Bu ülkede akıllı işlerle uğraşacak adam yok mu? Kitlenin topyekûn kolektif ilkel aklıyla, bayağı beğenileriyle gaza gelip iş yapılır mı? Önce doğru dürüst futbol oynayın sonra onun bunun heykelini dikmeye kalkarsınız. Onca, yazar ve fikir adamımız heykeli yapılarak hatırlanmayı bekliyorken...
A. ŞEVKİ
Paylaş