Paylaş
Milli takımlar, kulüp takımlarına benzemez. Çünkü kulüp takımlarında önünde telafi edecek çok maç vardır. Milli takımda yoktur. Onun için de, milli takımdaki futbolcularla satranç gibi oynayacaksın. Kahvede oynadığın okey taşları gibi değil... Hayatta, her şeyde olduğu gibi futbolda da arka tarafına dikkat edeceksin. Nasıl olsa önden iş yaparsın. Bir gol yedin mi, iki tane atman lazım.
Kornerleri seyretsinler
Abdullah Avcı ve dün akşam oynayan futbolcular, Hollanda’nın attığı kornerleri oturup bir izlesinler... Hollandalı oyuncular nerede duruyorlar? Kendileri nerede? Çünkü adam, rakibiyle mücadele etmeden 3 metre depar atıp havaya kalkarsa, senin üzerinden veya yanından vurur. Gol yapar. Bütün riskleri almış hücum ediyorsun, bizden 1 oyuncu santrada, onlardan da 1 oyuncu var. Ama iki oyuncu arasındaki fark, 15 metre... Bizim oyuncu herhalde, İstanbul’daki arkadaşlarını düşünüyor olsa gerek... Rakibinin yanında dursa, ikinci gol olmayacak. Belki o ikinci gol, seni finallere götürür veya götürmez.
Hollanda hazır değildi
Umut’un yanına, bir adam sokamadıktan sonra, Umut’u oynatma... Hamit, kendi takımında zaten formsuz... Dün gece Hollandalılar orayı maden gibi işlediler. Mehmet Topal kendi işini bıraktı, Hamit’in arkasını toparlamaya kalktı. Emre biraz iş yapmaya başladı, oyundan alındı. Hani Hollanda hazır takım olsa, tıkır tıkır işlese de bizi yenseler, yüreğim yanmayacak. Ama onlar son 7-8 dakikayı yerde yatarak geçirmeye kalktılar. Düşünün hallerini...
‘Boş çocuk’ dedirtmesin
Arkadaşlar Milli Takım, Çocuk Esirgeme Kurumu değil, çocuk yuvası da değil... O anda elinde bulunan en iyi oyuncularla oynarsın. ‘İstikbalin A Milli Takımı’nı kuruyorum’ gibi futbolda aptalca bir hedef olamaz. Şu anda Türkiye’nin en iyi orta sahası Selçuk... Hem de kendini ispat etmiş bir oyuncu ama sen saçma sapan isimlerle maça başlıyorsun. Sakın hakemlere falan bahane aramayın. İyi maç yönettiler. Abdullah Avcı, iyi çocuk hoş çocuk ama kendisine ilerde ‘boş çocuk’ dedirtmesin. A Milli Takım Teknik Direktörlüğü, deneme tahtası değildir. Ağırlığını kaldıramazsan, altında ezilirsin. Çünkü, ‘canımla, ciğerimle’ bu işler yürümez.
NOT: Türkiye’de bazı yöneticiler, basından şikayetçi... Eğer şikayetçi oldukları bu basının yarısını kalp krizinden öldürmek istiyorsanız, diğer yarısının da maça gelmesini istemiyorsanız basın tribününü Amsterdam’daki Arena Stadı gibi yaparsınız. Ve bütün basını temizlersiniz.
Paylaş