Doktor, neden 40 yaşındaki kadına taktım

Psikiyatrın divanında bir köşe yazarı

Haberin Devamı

TEŞHİSİ SİZ KOYUN

Doktor, neden 40 yaşındaki kadına taktım

Kendi kendime bir gelenek yarattım. Bayram günleri kendi kendimle konuşuyorum. Bir tür “Oto psikiyatri” de diyebilirsiniz.
Hasta benim.
Doktor da benim.
Divana uzanıyorum.
Kendim soruyorum, kendim cevap veriyorum. Bir tür yarı delirme hali de diyebilirsiniz.
Biraz cesaretiniz varsa, gidebileceğiniz en iyi psikiyatr kendiniz olabilirsiniz.
Sadece kendimin değil, başkalarının merak ettiği soruları da soruyorum.
Buyrun bayram boyunca, yani üç gün üst üste, “Psikiyatrın divanında bir köşe yazarı.”
Hasta benim.
Doktor da benim.
Ama isterseniz siz de doktor olabilirsiniz.
Hakkımda teşhis koymak serbest.
İsteyen istediği teşhisi koyabilir.
Megaloman, şizofren, uber narsist;
Hatta normal bile diyebilirsiniz...
İyi ve keyifli bayramlar.

Haberin Devamı

Durmadan 40 yaşındaki kadınları yazıyorsun? Neden? Bazıları şaka yapıyor. Altmış yaşına geldi, tabii ki 20 yaşındaki kızlara gitmeyecek. Şakada gerçek payı var mı?
Samimi söylüyorum gerçek payı yok. Teneşirin paklamasını göze almış bir azgın teke olsaydım, bir çoğunun yaptığı gibi 20’li, 30’lu kadınlara dönerdim. Hayır ne öyle bir arzum, ne de duygum var. Kadının 40 yaşının en güzel yaşı olduğuna bütün kalbimle inanıyorum.
Niye 30 değil de 40?
Bunun rasyonel bir açıklamasını yapamam. Hayat uzuyor. İnsanlar kendilerine daha iyi bakıyor. Ben kendimi kırklı yaşlarımın başında bulmaya başladım. Gerçek erkekliğimi 50’li yaşlarımda yaşadım.

ALTMIŞ YAŞ ERKEĞİ OLARAK 40 YAŞ KADININA TAVSİYEM

Ya kadınlar?
Kadın 40 yaşını çok güzel bir telaşla yaşıyor. Bir kere çırılçıplak aynaya bakmayı keşfettiği bir yaş. Ne istediğini öğrendiği yıllar. Mehmet Ergüven’in harikulade bir lafı var. “Aldığımız zevklerden bıkarız ama verdiğimiz zevklerden asla bıkmayız” diyor. Kırk yaş kadını, vereceği zevkin ne olduğunu çok iyi bilen ama en önemlisi verdiği zevkten olağanüstü haz duyan bir kadındır.
Samimi bir soru soracağım. Sizce bu bir erkek için korkutucu değil mi?
Evet çok korkutucu. Ama korku, günah gibi şeyler bir insanın arzularını öldüremez. Ben bir erkek olarak bütün hayatım boyunca kadınımı kaybetme korkusu yaşadım. Kadını da çok güzel yaşadım. Kırk yaş kadını korkutucudur. Aynı zamanda sizi mutlu edecek kadındır. Her mutluluğun bir bedeli vardır. Ödlek de olsan ödeyeceksin.
Peki kadının da korkusu yok mu? Elli yaş kapıda, bu yıllar bir çırpıda geçebilir.
Evet 40 yaş kadınının da sahip olduğu olağanüstü kadınlık kudretinin bir bedeli var. Onu da “kırk yaş telaşı” olarak görüyorum. Bu telaş bazen kadına yanlışlar yaptırabiliyor. Sahip olduğu en güzel şeyin bile farkına varamaması, telaşla oradan oraya savrulması tehlikesi var.
Altmış yaş erkeği olarak tavsiyeniz?
Telaşlanmayın. Sahip olduğunuz şeyin tadını çıkarın. Zaman hiç geçmeyecekmiş, 50 yaş hiç gelmeyecekmiş gibi yaşayın. Ötekinin tadını çıkarın. Ötekinin kıymetini bilin.
Peki 40 yaş kadınının erkeği kimdir? 20’lik 30’luklar mı? 50’lik, 60’lıklar mı?
(Gülerek) herhalde bu konuda benden tarafsız bir cevap vermemi beklemiyorsun. Ben erkek olarak 20’lik, 30’luk kadınları değil, 40 yaş kadınlarını yazıyorum. Şimdilik söyleyeceğim bunlar. Şu sıralarda kırk yaş kadınları hakkında olan bir kitap üzerinde çalışıyorum. Yeni bir şeyler keşfedersem onu da orada yazarım.

DOKTOR ANDROPOZA GİRMİŞ MİYİM

Öyleyse altmışlık sana gelelim. Genel yayın yönetmenliğinden ayrıldıktan sonra çok sık seks yazıları yazdığın söyleniyor. Niye? Andropoz vaziyeti mi var?
Andropozun ne olduğunu samimi olarak bilmiyorum. Merak edip okumadım da. Tansu geçenlerde bana, İtalyan yazar Elio Vittorini’nin “Sicilya konuşmaları” kitabından bir bölüm okudu. Aynen şöyleydi:
“İnsan dünyadaki kötülükleri, acıyı, umutsuzluğu bilmez 7 yaşında. İnsanı soyut öfke nöbetleri tutmaz, ama kadını tanır. Hiçbir erkek kadını 7 yaşındayken ya da daha küçükken tanıdığı gibi tanıyamaz.“
Yani kadınla ilgilenmek için illa da andropoza girmek gerekmiyor. Tam aksine, insan çocukluğuna döndüğü zaman kadına olan ilgisi daha da artıyor.
Ama bütün bunlar yine de son zamanlarda kadın meselesiyle kafayı biraz daha bozmadığınız anlamına gelmiyor.
Kadınla daha çok uğraşıyorum diye kendimi mutsuz hissetmiyorum. Bilakis daha mutluyum. Kadına karşı daha öfkesizim. Daha güven vericiyim. Kaybetmekten çok koktuğum için korkutmamaya, tam aksine güven vermeye çok gayret ediyorum. Şu herkesin bildiği bir sır: Kadını erkekten çok daha fazla seviyorum.

63’ÜNDE BİR ERKEK HER SABAH SEVİŞEBİLİR Mİ

Ünlü tasarımcı Philippe Starck geçenlerde İngiliz Sunday Times’ın kültür ekinde şöyle bir şey söyledi: “Her sabah kalkarım. İlk işim karımla sevişmektir.”
Bana bu soruyu neden soruyorsun?
Philippe Starck 63 yaşında...
Öyleyse sallıyor derim. Ne diyeceğim. Bence bu soruyu karısına sormak lazım. Manasız bir konu. Kapatalım.
Andropoza dönelim.
Samimi olarak andropoz nedir bilmiyorum. Ben sana sorayım. Nedir andropoz?

TESTESTERONUM EN SON 625’Tİ

Yaşlanmaya bağlı olarak erkeklik hormonunun azalması.
Beş yıl önce Cleveland Clinic’de son baktıklarında testesteron seviyem 625’ti. Ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sormadım da. Şimdi sen söyleyince merak ettim. Hemen Osman Müftüoğlu’nu arayıp ne anlama geldiğini soracağım.
Hayır ben de bilmiyorum.
Merak ettim, acaba Philippe Starck’ınki kaçtır? (Yine gülerek) ama bunlar bir erkeğin mahremine girer. Ne sormak ne de söylemek lazım. O yüzden kediminkini de söylemem. Sonra övünüyor derler (daha da gülerek).
Yani andropoz değilsiniz?
Android olduğum kesin de andropozu bilmiyorum. Öyle sinirlilik, içine kapanma, aşırı terleme durumları katiyen yok.
O zaman kadınlık ve erkeklik olayını bırakıp, hayatın öteki alanlarına girelim. Şu sıralar nasıl bir ruh halindesin?

ERKEK ŞIMARTMAYI DAHA ÇOK SEVER

Bak orada çok somut bir şey söyleyebilirim. Kesin bir şımarıklık hali yaşıyorum. Ben şımartmayı ve şımartılmayı çok seven bir karaktere sahibim. Çünkü “hak edilmiş şımarıklık” diye bir şey var. Ben onu yaşıyorum.
Ben şımartıldım. Patronum tarafından şımartıldım. Çevrem tarafımdan şımartıldım. Tansu tarafından şımartıldım. Ama çok da şımarttım. Sevdiğim kadını hep şımarttım. Abartarak şımarttım.

Haberin Devamı

KIRKINA  GİREN BAZI  KADINLAR

Doktor, neden 40 yaşındaki kadına taktım

DITA VON TEESE

Geçen yıl İstanbul’da birlikte yemek yemiştik. Otuzlarında soyunuyordu. Kırkında da soyunmaya devam ediyor. Giyinik harika görünüyordu. Çırılçıplak daha da harika.

CAMERON DIAZ

Kırk yaş, dudaklarının ucuna yapışan o baştan çıkarıcı ifadeyi zerre kadar etkilemedi. Otuzunda çok güzel bir kadındı. Kimsenin şüphesi olmasın kırkında daha da güzel olacak.

ŞEBNEM FERAH

Yirmisinde cıvıl cıvıl bir rokcuydı. Otuzunda daha da iyi rokcuydu. Kırkında, hem yüzünü hem beden dilini hem de müziğini daha mükemmel hale getirdi.

GWYNETH PALTROW

Yirmilerinde “Shakespeare in love” filminde oynamıştı ve Shakespeare ona âşıktı. Kırkında Coldplay’in harika solisti Chris Martin ona âşık.
Shakespeare yaşasaydı, eminim daha da âşık olurdu.

GÜLBEN ERGEN

Geçen gün Anadolu yakasında bir restoranda rastladım. Bakmayın siz o güneşin oynadığı oyuna. Taş gibi kadın.

GÜLÜMSÜN ÖZKÖK

Kızım diye demiyorum, doğduğunda çok güzel bir çocuktu. Sonra çok güzel bir genç kız oldu. Evlendiğinde çok güzel bir kadındı. Kırkında her zamankinden daha güzel.

Haberin Devamı

YARIN

Günde ne kadar şarap içiyorum? Hangi yemekleri seviyorum? Acıkan kadın neden iyidir, acıkan kadını neden severim? Kadınla yemek yerken karşı karşıya mı yan yana mı oturmak daha iyidir? Mehmet Barlas’la sperm savaşlarım ne durumda? Fehmi Koru’ya kızıyor muyum? Neden gazının kaçtığını düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları