Paylaş
Birbirinden çok farklı hayatları olsa da aynı şeyleri düşünüp hisseden, dahası düşüncelerini birbirinin tıpatıp aynı cümlelerle ifade eden pek çok güzel ve özel insan gelip geçmiş dünyamızdan. Onları benzer duygu ve düşüncelere yönelten şeylerse hayatı daha iyi tanıma, mutluluk ve mutsuzluğu, iyi ve kötüyü, güzel ve çirkini anlama çabaları olmuş.
Çoğumuzun aklına bile getirmediği, düşünemediği, göremediği, dilinin ucuna gelse de becerip söyleyemediği birçok ayrıntıyı fark edip de şarkıya, şiire dökebilen bu farklı insanlardan biri de merhum Can Yücel. Kendisi nasıl bir hayat yaşadı, yaşadığı hayattan ne ölçüde keyif aldı, yeteri kadar bilmiyorum ama bana göre şiirlerinde sağlıklı biri olmanın ve hayattan zevk alabilmeyi becerebilmenin tadını ve keyfini en güzel anlatan birkaç şairimizden biridir Can Yücel.
FARK ETMEK ÖNEMLİ
Bu pazarı ‘farkındalık’, ‘can sıkıntısı’ ve Can Yücel’in ‘sağlık’ üzerine yazdığı o güzel şiirine ayırdım. O şiir önemli çünkü sağlığın güzelliğini ve hayatın her anının tadını çıkarabilmenin lezzet ve erdemini en iyi anlatan en güzel şiirlerden biri ‘Sağlık Olsun’. Her satırının altına benim gibi sizin de imzanızı atacağınızdan emin olduğum bu güzel şiiri lütfen okuyup bir kenarda unutmayın! Kesip buzdolabınızın kapağına ya da yatağınızın başucuna iliştirmekle de yetinmeyin. Eşinize dostunuza, oğlunuza kızınıza, ananıza babanıza da yollayın ve siz de fırsat buldukça tekrar bakın ona, sık sık anımsayın.
Bunları mutlaka yapın. Yapın çünkü çoğumuz, kolay, sıradan, küçük ama önemli pek çok şeyin farkına varmadığımız ve lüzumsuz pek çok ayrıntıya fazlaca takıldığımız için bir sürü sıkıntıyla (özellikle de can sıkıntısıyla) boğuşup duruyoruz. Birbirimizi üzüyor, itip kakıyoruz. Örseliyor, yaralıyoruz. Fark edememekten ya da farkında olmayı becerememekten dolayı hayatı kendimize de, ailemize, dostlarımıza, çevremize de zindan edebiliyoruz.
ÖMÜR BUGÜNDÜR
Oysa ne yapıp etmeli, fark etmeli; farkında olmalıyız. Can Yücel’in bir başka şiirindeki o güzel dizelerde olduğu gibi her insan kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında olmalı…/ Kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli / Azrail’in hemen sürpriz yapabileceğini, Nasıl yaşarsa öyle öleceğini/ Eşref-i mahlukat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu / Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü / Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini / Fark etmelidir. Ve çoğumuzun sık sık şikayetçi olduğu can sıkıntısı sorununun da en çok ‘fark edememek’le yani ‘hayatı ıskalamak’la birebir ilişkili olduğunu herkes bilmeli.
Merhum Can Yücel’in ‘Sağlık Olsun’ şiirine göz atmadan önce, daha iyi ve güzel bir hayat oluşturmanın ilk basamaklarından olan ‘fark etmek’ konusu üzerine yazdığı şu dizeleri de lütfen bir kenara not edin ve bu güzel pazar sabahına (ve bundan sonraki her sabaha) ‘Mis gibi kokan bir dilim kepekli kızarmış ekmekle’ başlayın.
İşte o dizeler… “Ömür dediğin üç gündür / Dün geldi geçti, yarın meçhuldür/ O halde ömür dediğin bir gündür/ O da bugündür.”
ÖNEMLİ
Can sıkıntısı hasta ediyor
Hayatta nelerin olup bittiğini fark edememenin yarattığı önemli bir sorun da can sıkıntısı ve neredeyse nezle virüslerinden daha hızlı yayılma eğiliminde. En beğendiğim yazarlardan biri olan Ernie Zelinski’nin can sıkıntısından kurtulmak isteyenlere bazı tavsiyeleri var. Zelinski diyor ki: “Başkasının ateşinde ısınmak yerine kendi ateşinizde ısının ve can sıkıntısını hayatın basit bir kuralını kullanarak yenin: O kural zor ve konforlu olmayanı seçmektir.” Zelinski’ye göre, kronik olarak canı sıkılanların daha sık karşılaştıkları bazı sorunlar var. Mesela bu kişiler maddi varlıkları ve güvenlikleri için sürekli kaygı duyma eğiliminde.Eleştiriye karşı çok hassaslar. Geçer akçe değerlerle uyum içinde olma eğilimindeler. Her şeye çok kolay üzülürler. Özgüvenleri yoktur. Yeteri kadar yaratıcı değiller.
Uzmanlara göre can sıkıntısı da tıpkı stres gibi önemli hastalık hazırlayıcılarından biri. Migrenden ülsere, reflüden taşikardiye, uykusuzluktan sinirsel kolite pek çok sağlık sorununun can sıkıntısından kaynaklanması mümkün.
KESİP SAKLAYIN
Sağlık Olsun
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine
Seni mutlu eden sesi duymak için “Alo” de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa
Çocuk görürsen yanağından makas al
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
Sen çok darda iken kimler seni ferahlattı
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil,
kucaklar gibi sor
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak
Yüzünde güller açtıracak
Günün güzeldi değil mi?
Akşamın da güzel olsun
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illa ki kumaş örtü olsun
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil
Vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının
Gece evinde, dostların olsun
Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun..
Arkadaşım
Hayat bu, daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!
Can YÜCEL
Paylaş