Paylaş
Kadın güllecileri, güreşçileri, yüzücüleri izleyen çoğu erkeğin aklına pelesenk klişe.
Tam da bu nedenle ölçülse, voleybol, plaj voleybolu ve çim hokeyi dışında kadınların çekiştiği diğer sporların erkekler tarafından izlenme oranı epey düşük çıkar.
Erkeklerin çoğuna kalsa, kadınlar statta ponpon kızdan öteye geçmez.
Andrew M Brown, geçtiğimiz hafta Sunday Telegraph’da epey seksist bir yazıya imza attı.
Başlık şu: “Kadın judosu: Bu kızların birbirini dövmesini izlemek rahatsız edici.”
Brown, Gemma Gibbons’ın İngiltere’ye madalya kazandırmasını izlerken...
“Kadınların birbirlerini şiddetle dövmeleri izlenecek bir spor mu?” diye düşünüyor.
Gemma ile rakibi yalandan güreşmiyorlar.
Brown’ın cümleleriyle: “Boğuşuyorlar, tüm güçleriyle birbirlerini minderin üzerine fırlatıyorlar. Kadınlarla ya da kızlarla özdeşleşmeyen saf, çıplak ve hayvansı bir agresyona sahipler.”
Brown başta şok geçiriyor. Bir cuma akşamı barın önünde birbirlerine tekme tokat girmiş iki sarhoş kadına rastlamış gibi hissediyor.
Mütemadiyen, bu iki judocu kadının yumuşak eklemlerinin morarıp morarmadığını merak ediyor.
Ya kendi kızı, başkalarını eğlendirmek için başka bir kadına judo minderinin üzerinde vahşice saldırsa? İzlerken rahatsız olur mu? “Büyük ihtimalle.”
Birkaç dakika izledikten sonra da alışıyor. Ama zaten insan her şeye alışmıyor mu, diye geçiştiriyor.
Saçma bir yazı.
Seksist olmak dışında bir şey de demiyor.
Birçok erkeğin düşünüp söylemediğini dillendiriyor, hepsi bu.
Erkek her yerde erkek.
Bizde de Sabah gazetesi yazarı olimpiyatlarda yarışan sporcuların ne olmayan göğüslerini bırakıyor ne geniş omuzlarını...
Alabildiğine absürt önerisiyle de yazı kreşendoya ulaşıyor:
“Kadın sporcuların kronometre sonuçlarıyla yetinilmesin. Sıralama yapılırken sporcuların fiziksel görünümlerinin ‘kadına benzerliği oranında’ artı ve eksi puanlar eklensin.”
Bir dolu şey söylenebilir.
Ama en güzeli, cevabı muhataplarına bırakmak.
Bakın, İngiliz halterci Zoe Smith ne diyor...
“Çekici görünmek için ağırlık kaldırmıyoruz. Bizden bunu bekleyen erkekler, bizi çekici bulmalarını istediğimizi nereden çıkarıyorlar? Çekici olduğumuzu düşünüyorsanız, teşekkür ederiz, gururumuz okşanır. Ama eğer bizi çekici bulmuyorsanız bu görüşünüzü niye dile getirmeniz gerekiyor? Sizin şahsi fikrinize zerre prim verdiğimizi nereden çıkarıyorsunuz?
Ağırlık kaldırmayı mı bırakalım? ‘Erkeksi’ kaslarımızdan kurtulmak için beslenme şeklimizi mi değiştirelim? Ve bir gün bize daha olumlu bakacağınızı ve sizinle bir şansımız olduğunu umarak ev kadını mı olalım?
Varlığınızla bu dünyayı şereflendiren en nazik, en çekici erkek tipi olduğunuzu sanıyorsunuz.
Ama yok, değilsiniz.
Şaşırabilirsiniz ama sizin gibi dar görüşlü ve cahil olmayan erkekleri çekici bulmayı yeğleriz. Manyakça, değil mi?!
Bir gram kendine güveni olan her kadın gibi biz de erkeklerimizin, zayıf yaratıklar olmadığımız gerçeğiyle yüzleşebilen cinste olmasını isteriz.”
Paylaş